Son dönemlerde gündemde olan elektrik faturalarına yeni bir düzenleme geldi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, "Esnafın fatura tutarından belli bir kademede muhtemelen yüzde 25 indirim olacak" dedi. Dönmez, söz konusu çalışmaların 1 Mart'ta bitirilmesini amaçladıklarını belirtti.
Enerji fiyatların da yaşanan artış birçok sektörü etkilediği gibi fırıncı ve pastane esnafının da belini büktü.
"Yüzde 25'te ciddi bir rakam"
Ankara Ticaret Odası Pastacılar ve Tatlıcılar Komite Başkanı Hamza Daşdan, yüzde 25 indirim oranın çok adil olmadığını söyledi. Daşdan, "Yüzde 25 ciddi bir rakam. Bizim için güzel olmuş ama tabii ki biraz da ölümü gösterip sıkmaya razı ediyorlarmış gibi oluyor. Yüzde 230 son iki sene içinde artan elektrik yüzde 25' e düştüğü zaman çok da aslında adil bir şey değil ama tabi yine de hiç yoktan iyidir. Yüzde 25'te ciddi bir rakam. 50 bin lira gelen bir faturada ortalama 12 bin lira gibi bir 12 bin 500 gibi bir şey var, indirim olmuş oluyor. Buna da şükür diyelim" dedi.
"Beklediğimiz bir faturaydı"
Elektrik faturalarındaki artışın yarıdan daha fazla olduğunu belirten Daşdan, "Elektrik faturamız en son 52000 lira gelmişti. Şubemizin bir tanesine 33000 lira gelmişti. Tabi ki bu bir önceki fatura ile kıyasladığımız zaman bir önceki fatura 21000 küsur liradan 52000 liraya çıktı fatura. Ortalama 30 bin lira gibi bir artış. Yani yarı yarıya dan daha fazla bir artış olmuş. Evet beklediğimiz bir faturaydı hesaplamalarımızda zaten o yöndeydi. " diye konuştu.
"Gıda ürünlerine KDV oranını yansıtsınlar"
KDV oranlarının gıda toptancılar tarafından uygulandığı zaman kendilerine yansıyacaklarını söyleyen Daşdan, "Genel olarak baktığınız zaman sadece elektrik faturası diye söylemeyelim birçok şey de böyle sıkıntılıyız. Akaryakıt fiyatlar çok yükseldi biz de araç sayısı çok fazla oradan ayrıca bir girdi oldu. Doğalgaz fiyatları öyle ham madde fiyatları çok pahalı. Burada yüzde işte 8’den bire indirmeleri gıdada ki temel gıda maddelerindeki o da çok olumlu bir izlenim. Son günlerde güzel olan şeylerden bir tanesi o da. İnşallah bu gıda fiyatlarını toptancılar tarafından bize ürün getiren toptancılar tarafından da bu bize yansıtılır ama maalesef burada tabii gıda toptancılarına da bir mesaj verelim. Gerçekten bu gıdalara KDV indirimini yansıtsınlar yani fiyatlara. Yumurta da aynı gün zam geldi tavuk ve beyaz ette aynı gün zam geldi. 28 liraya aldığımız bonfile KDV indiriminin olduğu gün 32 liraya çıktı. Devlet orada yüzde 7'sinden vazgeçiyor ama bakıyorsunuz esnaf orada hemen üzerine bir yüzde 10 gibi ekstra bir zam yapıyor. Toptancılar tarafından da böyle sıkıntılı durumlar var. Bunların denetlenmesi de çok elzem. Yani bu büyük toptancıların denetlenmesi lazım. Bu da çok önemli. " ifadelerini kullandı .
"Biz kafamıza göre zam yapamıyoruz"
Ekmek fiyatlarının şuanda 3 lira olması gerektiğini dile getiren Daşdan "Ekmek fiyatları çok daha öncesinden artmış olması lazımdı. Bugüne kadar zaten fiyatının altında satıldı ekmek. Ekmeğin şu an ortalama Ankara'da satılması gereken fiyat 3 lira. Biz bu işlerin içinden çıkabilelim. Fiyatı devlet belirlediği için biz kafamıza göre zam yapamıyoruz. Devletin kurumlarının bir araya gelip komisyon kurulup fiyatın çıkması lazım. Ama devlet bize şu an fiyat konusunda biraz da halk ekmekten dolayı da zaman tahsisi veriyor. Normalde olması gereken fiyat 3 lira. Kesinlikle bu girdi maliyetleri gelen girdi artışından dolayı o fiyatın 3 lira olması lazım. Ama tabii ki Devlet bunu bize 3 lira olarak verir ya da 3,5 lira olarak verir ona da bakıp göreceğiz. Bizim şu anki maliyetler de ekmeği 3 liradan satmamız lazım. Çünkü dediğim gibi akaryakıt, doğalgaz yani diğer şimdi sadece ekmeğe bakıyoruz. Aslında elektrik, doğalgaz gibi bir çok şey var. Mesela bu fiyatların artmasından dolayı kullandığımız sırf malzeme poşet olsun kağıt olsun bunlarda da mesela çok büyük bir artış var. Şu an yani bir tane ekmek poşeti bize 40 kuruşa geliyor. Sadece bakın bir ekmek gittiniz aldınız poşet 40 kuruş. Yani 1 kilo poşet ortalama 40 lira olsun. Yani bir kilo poşetten de 95 ile 100 arası poşet çıkıyor. Bunu da böldüğün zaman sadece 0,40 kuruş poşet maliyeti var. Diğer amortismanlarını koyduğunuz zaman üst üste yani birçok şey var. İşçisinden tutun krema haklarından tutun makinelerin ekipmanların yıpranmasından tutun dağıtıma çıkan araçların arızasından ne bileyim kazasına belasına dünya kadar şey var. Üst üste koyduğunuz zaman bunları bir bakıyorsunuz ki ay sonunda diyelim ki yapmışsınız ki aylık 500000 ciro 600000 lira masrafınız var.Bu nasıl bir sürdürebilir bir şey olabilir ki bu. Yani tamamen baktığınız zaman içeriye giden bir durum var. Bu da işte malını satarak, krediyle ya da işte borçlanarak böyle devam ettiriyoruz bunu yani devam ettirilebilmesi imkansız. Acilen Ekmeğe zam yapılması lazım ya da bu fiyatların geri gelmesi lazım. Sadece dediğim gibi elektrikte değil, mazotta da bir iyileştirme yapılması lazım. Doğalgazda da iyileştirilme yapılması lazım. Eğer şöyle düşünün, yani emek veriyorsunuz, gidiyorsunuz çalışıyorsunuz, dünya kadar şey yapıyorsunuz, araba alıyorsunuz ama ay sonu geliyor baktığınız zaman dediğim gibi 500000 lira şeyiniz var, cironuz var 600000 lira masraf etmişsiniz."
"Daha fazla yapılabilirdi "
Daşdan daha sonra şöyle devam etti: "Sadece elektrik üzerinden yorumlanması elektrik üzerinden şey olması biraz saçma geliyor bana. Yani hepsini düzenlemeye ihtiyacı var tabii ki ama elektriğe gelen yüzde 25 indirim bence yerinde bir karar olmuş. Kesinlikle düşürülmesi lazımdı. Enerji dağıtım şirketlerinin bu kadar kara çıktığı bir dönemde yani daha da fazlası yapılabilirdi"
