Özgül Özkan Yavuz , Ankara Masası Gündem programında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in konuğu oldu.
Türkiye’nin 8 ilinde “kültür yolu festivali” planladıklarını belirten Yavuz, “Şehri bizzat sahneye çeviren, şehre taşan, meydanlarını, varsa feribotunu, vapurunu kullanan, insanları sarıp sarmalayan, herkesin içinde kendisi için bir şey bulabileceği çocukları gençleri mutlaka dahil eden ve aslında hayatın her alanından insanların içinde olabileceği bir festival planlamıştık. O yüzden Beyoğlu başarılı olmuştu, beğenilmişti. İkinci şehir olarak Ankara’yı seçtik” dedi.
Yavuz, Ankara’nın kadim bir tarihi ve kültürel miras destinasyonu olduğu, 70 tane müzesi bulunduğunun zaman içinde unutulduğuna işaret etti.
“Ankaralılar da Ankara’nın tarihi yerlerine daha az gider oldu. Biz de hem bu tarihi katmanları hatırlatacak hem de insanları bol bol sanat etkinlikleriyle buluşturacak, sanatsal üretimi çoğaltacak bir aks tasarlamak istedik” diyen Bakan Yardımcısı Yavuz, bu aks üzerindeki tarihi mekanları kullanmak istediklerini belirtti.
Yavuz şunları söyledi:
“4,7 kilometre uzunluğunda Ankara Kalesinden başlayıp CSO Ada Ankara’da sonlanan bir rota tespit ettik”
"Türkiye birinci mimarlık dönemi akımının en güzel, en eşsiz binalarını içerisinde barındıran ve bugün de yeni yatırımlarla bizim Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası binamız gibi yeni yatırımlarla geleceği olan, iddiası olan bir şehir. Ama sanki bu şehrin bu tarihi tarafı biraz daha az ziyaret edilir olmuş. Hem Ankaralılar tarafından hem de Ankara’nın ziyaretçileri bu tarihi tarafını çok keşfetmiyor aslında Ankara’ya çok ziyaretçi geliyor ama iş nedeniyle geliyor. Gelince kalemizi ziyaret etmiyorlar, bir yemeğimizi yemiyorlar. Peki dedik biz bunların hepsini bir araya getirelim ve bir büyük aks hazırlayalım. 4,7 kilometre uzunluğunda Ankara Kalesinden başlayıp CSO Ada Ankara’da sonlanan bir rota tespit etik. Bu rotayı yürüdüğünüz zaman Ankara’nın bu tarihi geçmişini bütün bu katmanlara şahitlik eden fiziksel mekanları gözünüzle görerek aslında yüzyıllar içinde yolculuk yapabiliyorsunuz ki bu her şehre kısmet olmaz. Biz bütün bu aks üzerinde 73 noktada 580 etkinlik düzenliyoruz, 1 Ekim ile 23 Ekim arasında. Bir yoğun sanat maratonu diyorum ben buna”
“Kültür aksı tasarlıyoruz”
" O şehri ön plana çıkartacağımız festivaller tasarladık ve hep “kültür yolu”, “kültür aksı” tasarlıyoruz. Ne yapmaya çalışıyoruz? İnsanları evlerinden çıkartıp şehirlerini gezmeye, görmeye, keşfetmeye, tekrar keşfetmeye, sanatla buluşmaya çünkü sanatın –pandemi döneminde de gördük- aslında iyileştirici, birleştirici bir tarafı da var ve insanların yan yana gelmeye çok ihtiyacı da var. İnsanları sokağa çıkaralım, şehirlerini keşfetmelerini, şehirleriyle gurur duymalarını sağlayalım. Sanatçılara destek olalım, sanatsal üretimi artıralım. Bu bir ülke için yumuşak da güçtür tabii ki sanatsal üretim uluslar arası anlamda da. Bu nedenle biz daha rota, aks gibi planlıyoruz. Böyle olunca bizim festivalimiz olup bitip, bittikten sonra şehirde etkisi kalmayan etkinliklere benzemiyor. Hiçbir şey olmasa bizim o rotamız, aksımız insanlar üzerinde kalıyor. Ve o aks üzerindeki her şey canlanmaya başlıyor.”
“Bu festivali şehirlerin kültürel kalkınması için bir kaldıraç olarak planladık”
“ Çünkü sağ olsun bize özel sektör de katılım gösteriyor, yani kültür sanat alanına yatırım yapmış özel sektör , sivil toplum kuruluşları bu alanda çalışan sivil sanatçılar özel sektörde çalışma yapan sanatçılar onlar da bize katılım gösteriyor. Bu önemli ve kıymetli bir işbirliği projesi olduğunu düşünüyorum. El ele vermek her zaman çok güzel ‘ben yapıyorum, sen de katıl’ değil ‘birlikte ne yapabiliriz?’ şeklinde. Bu aksları yaratmak hem şehirli için hem de o şehre gelmek isteyen-iyi vesileyle- gezmek, görmek, öğrenmek için gelmek isteyen kişi sayısını da artıracak. Dolayısıyla bizim festivalimizi şehirler üzerinde kalıcı etkileri var. Biz bu festivali şehirlerin kültürel kalkınması ve sosyal gelişmişliğine katkı sağlaması için bir kaldıraç olarak planladık aslında”
Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Özgül Özkan Yavuz, her şehrin gelenek, görenek, kültür, tarih anlamında hikayeleri olduğunun altını çizerek, şehirleri kültür destinasyonu haline getirmeyi amaçladıklarını vurguladı.
Festivalde rekor beklentisi
İlk Başkent Kültür Yolu Festivalinde bin seğmenin aynı anda oynadığını hatırlatan Özgül “Bin kişiyi biz geçen sefer denedik, bine yaklaştık, şimdi bini geçeceğiz inşallah, onu da kaydettirmek istiyoruz. Biz aslında bu festivalleri Guinness Rekorlar Kitabına, en yüksek katılımlı, en yüksek etkinlik sayılı festivaller olarak kaydettirmek istiyoruz. Bizim asıl hedefimiz bu. Mesela geçen festivalde, Ankara festivalinde, 2.2 milyon katılımcı oldu. Yani her etkinliğe katılan kişi sayısını topluyoruz. Yani siz, bir konser, bir sergiye gitmişseniz iki defa gitmiş sayılıyorsunuz. İnşallah o rekorumuzu geçeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Öğrencilere yüzde 50 indirim
Özgül Özkan Yavuz, festivali devlet olarak sübvanse ettikleri için ücretli etkinliklerde bilet fiyatlarının uygun olduğunu, ayrıca öğrencilerin genç bilet uygulaması çerçevesinde yüzde 50 indirimden faydalandığını bildirdi.
" Kültür Festivalinde buluşmak üzere"
Yavuz bütün Ankaralıları da şu sözlerle festivale davet etti:
“Ben bir Ankaralı olarak, bütün Ankaralı hemşerilerimizi, Ankara’nın tarihi mekanlarını daha fazla ziyaret etmeye, Ankara’ya sahip çıkmaya, çocuklarımızı, gençlerimizi bu alanlara getirmeye davet ediyorum onları. Çok önemli, yani bir gencin yaşadığı şehirde veya okuduğu, üniversite kentiyiz, 19 tane üniversitemiz var ne mutlu bize. Okuduğu şehri yaşaması çok önemli. Bu, Ankaralılık duygusunun beslenmesi, şehirlilik kültürünün gelişmesi için de son derece önemli. Kültür, lüks değildir, ulaşılamaz değildir, hepimiz için bir ihtiyaçtır. Bizi bir araya getiren, olumlu duygularla bizi bir araya getiren bir faaliyettir. Dolayısıyla, Kültür Festivalinde buluşmak üzere. Beş binden fazla sanatçımız rol alıyor, görev alıyor. Beş yüz seksen etkinliğimizde, ben vatandaşlarımızın da buna büyük teveccüh göstereceğine yürekten inanıyorum.”
