Selçuk Özdağ, Ankara Masası Gündem programında Genel yayın Yönetmeni Fatih Atik’in canlı yayın konuğu oldu.

Altılı masada çatlak ve kriz söylemlerinin masa dışından kaynaklandığına işaret den Özdağ,bunların hiç birisinin gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

“Esas dörtlü masada kriz var”

Özdağ, “Esas dörtlü masada kriz var, problem var. Orada ne konuşulduğunu hiç bilmiyoruz biz. Mesela orada dörtlü masa; Recep Tayyip Erdoğan, Devlet Bahçeli, Mustafa Destici ve Doğu Perinçek ben de varım orada diyor. Hatta zaman zaman rotayı ben çiziyorum, dümen bende falan diyor. Eğer üçlüyse, sayın Bahçeli, sayın Erdoğan ve sayın Mustafa Destici hiçbir araya geldiler mi? Birlikte toplantı yaptılar mı ve ne konuşuldu? Bildiri yayınladılar mı? Şunları, şunları konuştuk dediler mi?” şeklinde konuştu.

“Biz şeffafız, demokratız, açığız, rahatlıkla konuşuyoruz”

Selçuk Özdağ şöyle devam etti:

“ Bakın biz şeffafız, biz demokratız, biz açığız, rahatlıkla konuşuyoruz biz. Siyaset konuşularak yapılır. İnsanlar konuşa konuşa anlaşır, hayvanlar da koklaşa koklaşa anlaşır diye Anadolu’da bir darb-ı mesel vardır. Biz konuşarak anlaşmak istiyoruz. Elbette farklılıklarımız olacak, aykırı şeyler söyleyenler de olacak. Ama biz diyoruz ki; uzlaşı masası burası. Bu masa Türkiye masası, bu masa demokrasi masası, bu masa cumhuriyet masası, bu masa liyakat masası. Bu mesele Türkiye’yi tekrar, yeniden demokrasiyle tanıştırma masası.”

“Ben yok, biz varız”

“ Eğer biz bu seçimi kaybedersek, bir daha bu dörtlü masa kazanırsa, Türkiye’de bir daha partiler keyfe keder olacak, olmayacak gibi görünüyor. Özgür medya olmayacak. Türkiye, otoriterleşmeden totaliter yapıya doğru evrilecek. Ve Türkiye’de artık kimse siyaset de yapmayacak, gazetecilik de yapmayacak. Bunun farkındayız. Buna karşı da, ben yok, biz varız. Partilerimizi arka plana alarak yarışıyoruz. Evet partilerimiz oyunu çoğaltıyor ancak arka plana atıyoruz. Önce Türkiye diyoruz, önce demokrasi, önce cumhuriyet diyerek yola çıktık ve bunu başaracağız.