Sosyal Medya ve Dijital Güvenlik Eğitim Araştırma Merkezi  (SODİMER) Başkanı Prof. Dr. Levent Eraslan, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in konuğu oldu.

Türk toplumunun yüzde 81'inin sosyal medya kullanıcısı olduğunu belirten Eraslan, bu mecraya yönelik bir düzenlemenin şart olduğunu söyledi.

Eraslan,  "dezenformasyonla mücadele düzenlemesi" olarak bilinen Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu değişikliğiyle 1 yıldan 3 yıla kadar getiren hapis cezasını ise eleştirdi. Avrupa ülkelerinden de bu tür düzenlemelerin yapıldığını ifade eden Eraslan, hapis cezasının 3. dünya ülkelerinde olduğunun altını çizdi.

Levent Eraslan, bu tür düzenlemeler yapılırken, o ülkenin sosyal hayatına bakılmasına gerektiğine de özellikle vurgu yaptı.

"Kurgusal bir hata yapıldığını düşünüyorum"

Dezenformasyon yasasında kurgusal hatalar olduğunu ifade eden Eraslan "Şu hatayı yapıyor, ben meclise de söyledim. Face to face, yüz yüze yaptığımız suç ve kabahatin cezalandırılmasını dijital ortama taşınıyor. Örneğin Fatih ve Levent kavga etti, küfürleşti, bunu duyan burada dört kişi. Ama Twitter’da aynı eylemi yaptığımız zaman duyan binlerce kişi. Aynı cezayı mı almak zorundayız? Değiliz. Bu yüzden, böyle bir yasa düzenlemesinde kurgusal bir hata yapıldığını düşünüyorum." dedi.

"Sosyal medyada suç saati"

Sosyal medya kullanımına ilişkin de aileleri uyaran  Levent Eraslan şunları söyledi:

"Bakın, gece 02.00 – 05.00 kriminal saat. Bunu ben anlata anlata literatüre soktum en sonunda: Suç saati. 18 yaşında yavrunuz var, bu çocuk gece 03.00’te niye online? Ben hep anne ve babalara onu soruyorum, çocuklar gece 03.00’te neden online? Öyle değil mi, bir düşün bakalım. İnsan bir rahatsız olur değil mi? El etek çekilmiş, çocuk odasında niye online? İngilizce ödevini yapmıyor yani.  Sanal back dediğimiz kumar alışkanlığı artmış sosyal medya üzerinden. İşte, süreç içerisinde yetişkin sitelerine giriş zaman dilimi o dilim. Bununla beraber, benim de literatüre soktuğum, uzun yıllar çalıştığım, sosyal medya saldırganlığı diye bir kavram var. Bir kişinin ya da bir grubun, bir kişi ve gruba sosyal medyanın türlü olanaklarını kullanarak, nedir bunlar; mesaj, görüntü, resim, yaptığı yıldırma, baskı, tehdit ve hakaretlerdir. Ve bunu sonunda ne oluşuyor biliyor musunuz? Sosyal medyada suskunluk sarmalı oluşuyor. Susuyor insanlar. Ben bunun araştırmasını yaptım, 250 üniversiteliye sordum. Sosyal medyada herhangi bir şekilde küfür, hakaret ve tehditle karşılaştınız mı? Yüzde 70’i evet dedi. İkinci soru, peki ne yaptınız? Yüzde 90’ı da engelledim, kapattım, cevap vermedim dedi. Hal bu ki hukuki haklarınız var sizin değil mi? İşte onların burada olması gerekiyordu baktığımız zaman."