Merkez'in faiz hamlesi ne anlama geliyor?

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Profesörü Burak Saltoğlu, Merkez Bankasının faiz hamlesinin ardından piyasaları takip edeceğini söyledi.
Ankara Masası
|
24 Eylül 2020, Perşembe - 19:57
Merkez'in faiz hamlesi ne anlama geliyor?

Boğaziçi Üniversitesi Ekonomi Profesörü Burak Saltoğlu, Merkez Bankasının son faiz hamlesini Ankara Masası’na değerlendirdi.

“Merkez Bankası piyasalardaki aksiyonları izleyecek”

Saltoğlu, Merkez Bankasının faiz yükseltmesinin piyasalara olumlu yansıdığı söylerken “Bence buradaki temel nokta acaba bu net faiz artırımı Merkez Bankası politikasında devamı gelecek bir hamle midir? ya da Ekonomi yönetiminde daha farklı hamleler gelecek mi? kısmı konusunda değişik bir rejim yaratmış oldu. Bu rejimin devamını izleyecek gerek piyasalar gerek Merkez Bankasının hamlelerinden de buradaki aksiyonları izleyecek piyasalar bundan sonraki gelişmeler çerçevesinde.” diye konuştu.

“Karşılıklı beklenti kanallarının iyi çalıştırılması bence şart”

Pandemi sonrası doğru bir reçete ile bir yol haritası belirlenmesi gerektiğini belirten Saltoğlu; Dünyada da konvansiyonel yapılan işler var. Biz çok daha farklı şeyler çok doğru bile seçsek bunları anlamadıkları, bilmedikleri yola girmektense yabancı yatırımcı ile olsun yerli yatırımcı olsun, yatırım kararlarını hep geciktiriyor. E bu da Türkiye’nin önünü tıkıyor. İşte bunlar belki bu süreçte orta vade dediğiniz planla biraz daha iletişimi artırarak, yani insanların yatırımcının kararlarını da anlayarak onları da devreye koyarak böyle biraz da karşılıklı bir şey lazım. Şimdi dünyada falan bu tip şeyler çok önemli. Yani insanlar ne düşünüyor, onların ortalaması üzerinden bir sürü yatırım kararları alınıyor. Yani insanların yaptığı çok önemli. O yüzden kimi insanın bütün toplumdaki ekonomik ajanların ne yaptığını bilerek neyi beklediğini bilerek daha iyi anlayıp onlarla iyi iletişimde müşteri yapmak lazım. Yoksa sadece masadaki bir  faiz kararıyla da kendi başına bu sorunlar olmaz. Birde zaten pandemi de global dünya da çok zorlu döneminden geçiyoruz. Bir parça daha fazla ihtimam göstermek gerekiyor bu tip etkileşimlere ve karşılıklı beklenti kanallarının iyi çalıştırılması bence şart” ifadelerini kullandı.

Burak Saltoğlu'nun ekonomideki son durumu değerlendirdiği röportajın tamamı;

Peki dövizi nasıl değerlendiriyorsunuz dövizde bir hareketlilik oldu biliyorsunuz yani bugünkü alınan 200 baz puan artışla birlikte bir anda dövizde bir gerileme borsada bir yükseliş söz konusu oldu. Siz piyasalardaki yansımalarını nasıl okumak lazım.

Yani günlük oynama devam edebilir yine yarın öbür gün izlemek gerekiyor ama ilk tepki gelişmekte olan ülke kurlarına göre TL’de bir parça yukarı doğru hareket görülmüştü. Banka hisselerinde de bir artış borsa tarafında görüldü. Ama tabi bu tip şey ilk etkiden çok biraz daha zaman içerisinde nasıl olduğunu izlemek gerekiyor. Hani bence buradaki temel nokta acaba bu net faiz artırımı Merkez Bankası politikasında devamı gelecek bir hamle midir? ya da ekonomi yönetiminde daha farklı hamleler gelecek mi? kısmı konusunda değişik bir rejim yaratmış oldu. Bu rejimin devamını izleyecek gerek piyasalar gerek Merkez Bankasının hamlelerinden de buradaki aksiyonları izleyecek piyasalar bundan sonraki gelişmeler çerçevesinde.

Peki biz şöyle reel ekonomi anlamında baktığımızda reel ekonomi çok uzun zamandır aslında döviz artışında döviz baskısı altındaydı. Yükseliş anlamında reel ekonomi faizlerinin düşüşünden olumlu etkilenmişti. Bu artışla birlikte reel ekonomideki gelişmeleri nasıl ön görürsünüz?

Yani bu kurun artışının normal zamanlarda ya da geçmiş dönemde olsaydı ihracatımıza  faydası olabilirdi ya da turizmin özellikle pandemi nedeniyle çökmemiş olsaydı, Çünkü dünyada hemen hemen tüm ülkelerde aynı şey yaşandı. Bizim gibi ülkelerin çoğunda bu ikisi bize bu anlamda kur etkisi görebilirdik ama bu kurun değersizleşmesinin avantajını göremedi Türkiye. Bu sorunlardan biri oldu. İkinci sorun da tabi özellikle özel sektördeki borçluların değerlerindeki yükselme nedeniyle kur artışı açıkçası çok olumlu olmadı. Oldukça olumsuz oldu ve tüketicinin davranışında tabi bu anlamda olumsuz etkiledi. Dolayısıyla bir şekilde bunun en azından oynaklığının sınırlanması şuanda Türkiye açısından hala birinci gündem maddelerimizden biri dolayısıyla da burada tabi gerek makro ve ekonomi yönetiminin yapılacağı gerek Merkez Bankasının hamleleri bu kuru en azından belli seviyelerde kontrol altına alma hali hazırda Türkiye’nin kısa vadeli birinci sorunu diyebiliriz.

İşsizlik oranlarında çok ciddi bir artış var aslında koronavirüsün hem ulusal bazda hem de uluslararası anlamda  küresel ekonomilere etkisi anlamında baktığınızda tüm dünyada çok ciddi istihdam sıkıntısı var bir işsizlik sorunu var ülkemizde de rakamlar açıklandığında yükseliş söz konusu siz istihdama ve işsizliğe bu faiz artırımının katkısının ne olacağını düşünüyorsunuz?

Yani buradaki sorun tabi iki taraflı zorda bir konu yıllardır Türkiye’nin şey yapamadığı bir nokta. Ama kurun özellikle kontrol altına alınmasını sağlayacağı şeyler olacaktır özellikle tüketici güveninde görünen çalışma o ki kur artışı çok olumsuz şey yapıyor çünkü görüyorsunuz zaten şu aşamada döviz alımına giden genelde bireysel yatırımcı noktasında çünkü yurt dışındaki konular özellikle merkez bankası hamlesi nedeniyle çok fazla Türkiye üzerinden çok fazla pozisyon açmıyorlar yada açamıyorlar ama geri kalan kısım yabancının değil yerlinin pozisyonu dolayısıyla kur biraz daha toparlarsa tüketimin önünü açacak yanlar var.

Diğer faizleri de aynı sertlikte arttıracak anlamında değil kontrol edebilir yani eğer merkez bankası enflasyonu indirecekse faizlerde uzun vadede inecektir. Dolayısıyla bu anlamda kısa vadede iç piyasaya olumsuz etkiler. Tüketim kanalında da daha makul bir şey gerçekleşebilir. Yani dolayısıyla bu ilk adım bunun devamında da bir şekilde beklentilerin iyi yönetilmesi sonucunda biraz daha makul şeye dönebiliriz. Ama şuana kadar ki dönem itibarıyla gerek pandeminin sorunları gerek politikadaki bazı iyi anlaşılamamak yada iletişimin eksik olması gibi şeyler sanki bahsettiğiniz gibi beklide Ağustos’tan sonra işte tüketicinin vadesinin kısaltılması gene merkez bankası BDDK’nın üzerine çalıştığı işte bankaların, çok kolay kredi vermenin önüne belki biraz daha geçme şeklinde bir hamle söz konusu. Bu iki hamleyle beraber biraz TL’nin özellikle enflasyonun kontrol altına alınması bizce yani kısa vadede çoğu yabancı ve yerli yatırımcının önünde dikkatle baktığı unsurlar bunları toparlaması şart açıkçası.

Ben kişisel değerlendirmenizi almak istiyorum. Özellikle bu son çeyrek. Önümüzdeki son çeyrek için kişisel değerlendirmenizi almak istiyorum.

Son çeyrek aslında son alınan işte büyük çok hızlı bir kredi büyümesi yaşandı. Zaten ilk aşamada bir yere kadar uygun ama daha fazla artınca kredi büyümesi gerek enflasyon gerek kurun artışına neden oluyor. Bu da belli orandaki tüketimi de artırdığı için büyümeye katkı veriyor. Dolayısıyla son çeyrek açısından o anlamda bir şey sağlanabilir ama artık bence bir şekilde böyle frene basalım ya da motor freni çalıştıralım artık nasıl bir kelime kullanırsak kullanalım yani bir parça bir yavaşlama, bir önümüzü görelim ondan sonra tekrardan yeni bir hikaye ya da yeni bir makro resmi paylaşmak gerekir. Ondan sonra makro anlamda Türkiye genç nüfusu dinamik, onların toparlanması biraz daha şey ama şu anda hani bilinen konvansiyonel yöntemlere metotlara göre sanki kafalar biraz karışık, yatırımcı perspektifinden bu normalleştirmesine yönelik belki ilk hamle diye düşünebiliriz bugünkü değişimi de.

Yayınımızın sonunda şunu öğrenmek istiyorum, siz çok yakın bir zamanda orta vadeli bir planlama açıklanabilir diye bekliyor musunuz?

Bence bunların üzerine gelmesi gerekiyor. Yani önce bu akan kan diyelim ona nedir bu kur. Yani sürekli hergün 7, 6 böyle gidiyor ya vatandaşın sıradan vatandaş olsun yatırımcı olsun bir kere bunu görecek hani maalesef dolarize bir ekonomiyiz bunu biraz kontrol altına aldıktan sonra tabii ki bir makro şeyden bahsetmemiz lazım. Orta vadeli plan nasıl değişecek? İşte nereden yatırım gelecek ? Kaynaklarımız neler? Yeni bir şey başlamak lazım.

Yol haritamızın belli olması lazım değil mi?

Belli olması lazım. Çünkü yani sonuçta kimseyi de suçlamamak lazım onlarda büyük çaplı yatırım karar verecek birçok insan. Şimdi bunlar önünü görmeden o da karlı ve riskine göre hesaplayacağı şeyler gerekiyor. Dünyada da konvansiyonel yapılan işler var. Biz çok daha farklı şeyler çok doğru bile seçsek bunları anlamadıkları, bilmedikleri yola girmektense yabancı yatırımcı ile olsun yerli yatırımcı olsun, yatırım kararlarını hep geciktiriyor. E bu da Türkiye’nin önünü tıkıyor. İşte bunlar belki bu süreçte orta vade dediğiniz planla biraz daha iletişimi artırarak, yani insanların yatırımcının kararlarını da anlayarak onları da devreye koyarak böyle biraz da karşılıklı bir şey lazım. Şimdi dünyada falan bu tip şeyler çok önemli. Yani insanlar ne düşünüyor, onların ortalaması üzerinden bir sürü yatırım kararları alınıyor. Yani insanların yaptığı çok önemli. O yüzden kimi insanın bütün toplumdaki ekonomik ajanların ne yaptığını bilerek neyi beklediğini bilerek daha iyi anlayıp onlarla iyi iletişimde müşteri yapmak lazım. Yoksa sadece masadaki bir  faiz kararıyla da kendi başına bu sorunlar olmaz. Birde zaten pandemide global dünya da çok zorlu döneminden geçiyoruz. Bir parça daha fazla ihtimam göstermek gerekiyor bu tip etkileşimlere ve karşılıklı beklenti kanallarının iyi çalıştırması  bence şart.

Yani burada aslında hastalığımızın ne olduğunu doğru tespit etmemiz gerekiyor. Doğru tespitten sonra doğru bir reçete. Yani orta vadeli bir plan ardından bu plana uygun kurumların güçlendirilmesi, güvenin artırılması ve yol haritamızın belli olması gerekiyor doğru değil mi?

Çok çok doğru. Yani sonuçta bunlar aslında yaşanmamış şeyler değil. Türkiye'de bu tip krizlere girdi çıktı şey yaptı. Yani bunların çözümleri konusunda her zaman hep aynı reçetede olmayabilir ama o reçetenin size uygun olduğunu önce aslında ikna etmek lazım.  Hani aslında ikna etmeden ben yeni bir buluşum var bakın bu size iyi gelecek değil yani bu hakikaten de size uygun sizde şey yapın ya da siz de feedback  verin hani bizde sizi de dinleyelim şeklinde olması bence bu işlerde önemli.

Tüm tarafları bir araya getirerek reel ekonomiyi akademisyenleri uzmanları

Evet bütün uzmanları. Bunların hani ne dediğini dinlemenin ötesinde onların kararlarında içinde olduğunu hissettirmek de çok önemli benim düşüncem o yönde. Orada bir iletişim kopukluğu olduğunu dışsal ya da içseler nereden bakarsanız bakın gözlemci olarak yani söyleyebiliyorum onu düzeltmek bence şu anda belki birinci planda işler. Buda biraz daha böyle orta vadeli dediğimizde daha standart bir yere dönüş için ilk sinyal diyelim. Bundan sonra da bu ve benzeri hamleleri daha etkileşimli, kalıcı ve iletişimli yapılmasını beklemek herhalde bizim de yani piyasadaki gözlemciler olarak da ilk beklediğimiz.

http://ankaramasasi.com/haber/192582/merkezin-faiz-hamlesi-ne-anlama-geliyor
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.