Mustafa Destici, Yüksekova ziyareti çerçevesinde bölgedeki kanaat önderleriyle bir araya geldi.

Burada bir konuşma yapan Destici, 7-8 sene önce Yüksekova ve Hakkari’de yaşananları en iyi bölge halkının bildiğine işaret etti.

"Kırmızı çizgi nedir? Terör ve şiddettir"

Destici, “Devletimiz, hükümetimiz, askerimiz, ordumuz, sizler vatandaşlarımızla birlikte bir mücadele verildi ve huzur ve güven ortamı meydana getirildi. Bunu kimsenin bozmasına bizim artık müsaade etmememiz gerekir. Herkes talebini demokrasi içerisinde, hukuk içerisinde dile getirebilir. En aykırı şeyleri dahi söyleyebilir. Bunda hiçbir beis yoktur. Kırmızı çizgi nedir? Terör ve şiddettir. Bu sadece bizim ülkemize has bir şey de değildir. Bu dünyanın her tarafında böyledir. Terörle şiddetle işini çözmeye kalkanlara asla hiçbir dünya ülkesi müsaade etmez. Elbette bizim ülkemiz de etmez ki bizim ülkemiz bu konuda çok müsamahakar davranmıştır ve hala da davranmaya iyi niyetli olarak devam etmektedir” şeklinde konuştu.

Bölgede şiddet olduğu zaman bunun en büyük bedelini, İstanbul’da, Edirne’de, Eskişehir’de yaşayan değil bölgede oturanların ödediğinin altını çizen Destici, “Niye bu kadar göç oldu bu bölgelerden? Bunun sebebi sadece ekonomik değil ki bunun en önemli sebebi terör” dedi.

 Destici  siyasi bölücülüğe de asla prim verilemeyeceğini vurguladı.

Destici şunları söyledi:

“Siyasi bölücülüğe prim verdiğimiz anda birliği ve bütünlüğü tehlikeye atmış oluruz”

“ Biz buna prim verdiğimiz anda biz devletimizin varlığını da ülkemizin bütünlüğünü de burada sağladığımız birliği bütünlüğü de, ülke genelinde sağladığımız birliği ve bütünlüğü de tehlikeye atmış oluruz. Onun için bunu tehlikeye atmayacağız. Bakın biz o dönemde karşı çıkmamıza rağmen devlet, hükümet bir şey denedi değil mi? Bir çözüm süreci getirdi. Yapması gerekeni yaptı.”

“Son kertede Amerika Birleşik Devletleri’nin ya da diğer küresel güçlerin dediklerini yaptılar”

“ Ama maalesef söz verenler devletin sözüne değil devletin yetkilileriyle, hükümetin yetkilileriyle yaptıkları anlaşmalara değil Amerika Birleşik Devletleri’nin ya da diğer küresel güçlerin dediklerini yaptılar son kertede. Dolayısıyla ne olduklarını gerçek yüzlerini de gerçekten kim barıştan yana kim huzurdan güvenden yana çok net bir şekilde ortaya çıktı ve çok ağır bedel ödedik millet olarak hepimiz. Bu bölgede yaşayanlar, askerimiz, polisimiz, güvenlik korucularımız buradaki mülki amirlerimiz hepimiz bedel ödedik.”

“Müzakere şansı diye bir şey yok. Denendi olmadı”

“Ama dedi ki bir denesin dedi hükümet ama baktık görmedik. Yani dolayısıyla devletin terörle mücadeleden başka bir şansı yok. Müzakere şansı diye bir şey yok. Denendi olmadı. Bu mücadelede büyük bir safhaya gelindi, büyük bir başarı elde edildi. Artık terörle dışarıda mücadele ediyoruz sınırlarımız dışında. Bu da ne oldu iç güvenliğimizi yükseltti, artırdı. Onun için Türkiye güçleniyor. Kim ne derse desin Türkiye büyüyor. Her yönüyle büyüyor”

Büyük Birlik partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, bölgedeki huzur ve güven ortamı sayesinde yeni okullar yapıldığını, fabrikalar açıldığını ifade etti.

Destici, “Evelallah hepsi  yapılır. Yeter ki huzur ve güven olsun” ifadesini kullandı.

Bölgede petrol bulunduğunu, Karadeniz’de büyük doğalgaz sahaları keşfedildiğini, bunu Akdeniz’in takip edeceğini anlatan Destici şöyle devam etti:

“Türkiye dünyada yıldızı parlayan bir ülke”     

“Yani bu ülkenin aslında enerji kaynakları da tarım ve hayvancılık kaynakları da ve daha da önemlisi beşeri kaynak dediğimiz insan kaynağımız çok güçlü bir insan kaynağına sahibiz. Genç, dinamik ve eğitimli. Bütün bunlara baktığımız zaman Türkiye sadece bölgenin değil aslında dünyada yıldızı parlayan biz zaten şu anda bölgenin lideri bir ülkesiyiz.”

“Cumhurbaşkanı adayımız Cumhurbaşkanımızdır ve yerimiz de Cumhur İttifakı’dır”

“ Ama böyle gittiğimiz zaman inşallah 2023’te de biz Cumhur İttifakı’nın bir üyesiyiz açık ve net olarak zaten bunu herkes biliyor kamuoyuna da açık. Bizim safımız da tarafımız da bellidir. Bizim cumhurbaşkanı adayımız cumhurbaşkanımızdır ve yerimiz de Cumhur İttifakı’dır. Fakat biz bunu birileri gibi oturup milletvekili, bakanlık, cumhurbaşkanı pazarlığıyla yapmıyoruz. Efendim şunu cumhurbaşkanı adayı yaparsak kazanır bunu yaparsak kazanamaz, bunu yaparsak bu bizi dinler bunu yapmazsak bu bizi dinlemez mantığına bakmıyoruz. Süren ve devam eden yatırımlar var büyük atılımlar var. Bunların devam etmesi lazım.”

“Erdoğan’ı Cumhurbaşkanlığında destekliyoruz deseler birlik adına önemli bir adım atılmış olur”

“ Aslında Kılıçdaroğlu ve onunla birlikte masada oturanlar şöyle yapsa Türkiye’yi ve ülkeyi önceleyerek deseler ki bu yatırımların savunma sanayi başta olmak üzere dış politikada atılan bu adımların üretimde istihdamda atılan bu adımların devam etmesi için biz de bu dönem sayın Tayyip Erdoğan’ı cumhurbaşkanlığında destekliyoruz ama parti olarak kendimiz milletvekili seçimlerine giriyoruz dese birlik, beraberlik, kardeşlik adına, ülke adına, devlet adına önemli bir adım atılmış olur ama bunu yaparlar mı yapmazlar. Çünkü bir rövanş peşindeler. Kim kimden rövanş alacak kardeşim. Neticede hepimiz bu ülkenin insanlarıyız.