Naci Görür: "Deprem planı olmayana oy vermeyin"

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür, depreminin siyaset üstü bir konu olduğunu belirterek "Lütfen bu seçimden başlamak kaydıyla hangi partiye, hangi inanca, düşünceye sahip olursanız olun herhangi bir parti sizin de sevdiğiniz olsa bile deprem konusunda insanlarımızın can güvenliği konusunda ciddi planı, iradesi olmuyorsa sakın ona vermeyin" ifadelerini kullandı.
Ankara Masası
|
18 Mart 2023, Cumartesi - 16:13
Naci Görür: "Deprem planı olmayana oy vermeyin"

Yer bilimci Prof. Dr. Naci Görür,  İzmir'de düzenlenen İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi'nin dördüncü gününde 'Doğaya Davet' oturumuna katıldı.

Türkiye'deki binaların depreme bilinçli hale getirilmesi gerektiğini ifade eden Naci Görür vatandaşlara da dikkat çeken bir çağrıda bulundu.

"Deprem, partiler üstü bir konudur" diyen Görür "Siz herhangi bir partiye gönül verebilirsiniz. Saygı duyarım, başımızın üstünde yeri var. Ama bir bilim adamı olarak söylüyorum, asla da bir siyasi tarafım olmadı. Ve size diyorum ki lütfen, Allah aşkına bu seçimden başlamak kaydıyla hangi partiye, hangi inanca, düşünceye sahip olursanız olun herhangi bir parti sizin de sevdiğiniz olsa bile deprem konusunda insanlarımızın can güvenliği konusunda ciddi planı, iradesi olmuyorsa sakın ona vermeyin. Ancak bunu yapabiliriz." dedi.

Görür sözlerine şöyle devam etti:

" Deprem olmadan önce zarar nasıl azaltılır onu bilmeli"

Birincisi yönetim sistemi ve yönetici özelliği. İzmir’in yönetim sistemi belli. Belediye başkanı var vali var. Vali atanıyor, başkan seçiliyor. Burası da bir deprem kenti. O halde deprem kentine herhangi bir yönetici geldiği zaman normal bir kentin yöneticisi gibi olamaz, olmamalı. Deprem nedir bilmeli. Yönettiği kenti, tehlikesi, hangi faylar ve sistemle tehdit ediliyor onu bilmeli. Tehlike analizi nedir onu bilmeli. Deprem olmadan önce zarar nasıl azaltılır onu bilmeli. Bu doğrultuda kentin çeşitli dairelerinde depremle ilgili kuruluşları harekete geçirebilecek bilgisi, yeteneği olmalı, onları koordine ve organize edebilmeli. İzmir’i kente hazırlama noktasında kime, ne görev vereceklerini bilmeli. O görevi yapıp yapamadıklarını takip edebilmeli. Sonuç olarak da kentin deprem konusunda orkestra yönetir gibi yönetebilecek bilgi, beceri ve birikime sahip olmalı. Yöneticiler belli bir kursa, eğitime tabi tutulsunlar. Ondan sonra yönetim oluşsun. Bu kentin birinci parametresiydi.

İkinci bileşen halk. Burada sizlere de serzenişte bulunacağım. O sizlerin içine kendimi de koyuyorum. Bir kentin halkı eğer deprem bilinçli, bilgili, birikimli ve kültürlü değilse siz o kenti asla depreme hazırlayamazsınız. Çünkü deprem kültürü olmayan halk, depremde yara alabilecek her işi gizli gizli yer altında yapar, sağından solundan dolaşır yine yapar. Ev yaptığı zaman kaçak yapar, dört kata ruhsat alır, beşinci katı da kaçak atar. Hiçbir zaman da denileni ciddiye almaz. Eğitime kulak asmaz. Ailesine herhangi bir deprem planlaması yazmaz. Dilim varmıyor söylemeye ama bazen yasalara ve etiğe uygun olmayan işleri de rant uğruna yapar ve o kenti siz istediğiniz kadar yönetim deprem dirençli yapmaya çalışın, o deprem direncinin gerektiği kurallara uymayan halkla o kenti bir yere götüremezsiniz. Biz böyle miyiz evet, İzmirliler farklı mı, hayır. Bu işe son verelim. Bunun için neden mi arıyorsunuz, basit, 60 bin insanımızın bir gece gömülmüş olması bu yetmiyor. Kendimizi değiştirmek için, idrak etmek için bu yetmiyor mu? Daha kaç bin kişinin ölmesi gerekiyor? Bu halkla biz depremle baş edemeyiz."

http://ankaramasasi.com/haber/2075649/naci-gorur-deprem-plani-olmayana-oy-vermeyin
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.