Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanlığı tarafından düzenlenen Millet Sofrası iftar programına Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve eşi Sare Davutoğlu, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve eşi Dilek İmamoğlu, Ali Talip Özdemir, Ali Müfit Gürtuna, Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı İsa Mesih Şahin, Canan Kaftancıoğlu, İYİ Parti İl Başkanı Coşkun Yıldırım, Saadet Partisi İl Başkanı Ömer Faruk Yazıcı, Demokrat Parti İl Başkanı Ekrem Eray Arda ile Kahramanmaraş depremlerinde tüm ailesini yitiren Irmak Bayrak ve Deniz Arama Kurtarma Personeli Berk Korkut, Gelecek Partisi teşkilatları ile çok sayıda vatandaş katıldı.
“Millet Sofrası” iftar programının açış konuşmasını yapan Gelecek Partisi İstanbul İl Başkanı İsa Mesih Şahin’den sonra kürsüye İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu gelerek iftar organizasyonu sebebiyle Gelecek Partisi’ne teşekkür etti.
Daha sonra kürsüye gelen Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu şunları söyledi:
Yaşadığımız deprem felaketinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Rabbimden bu mübarek gecede bir daha böyle bir acı yaşatmaması için niyazda bulunuyorum. Allah ülkemizi, milletimizi aziz eylesin.
İslam barış dinidir
Değerli misafirler, ramazan ayı bu sene bir seçimin hemen öncesine denk geldi. Aslında ramazan ayı bu vesileyle siyasetimize belli ilkelerin hatırlatılması için bir vesile oldu.
Öncelikle barış ilkesi; İslam’ın kelime kökü olan ‘silm’ barış anlamına gelir. İslam barış dinidir derken bütün insanlığa barış mesajı sunan bir ilahi kelamdan bahsediyoruz. Biz barışın öncüsü olmak zorundayız. İslam dininin esası olan ve kelimenin kökünde huzuru, güvenliği, esenliği, barışı temsil eden aziz dinimizi hakkıyla temsil etme sorumluluğunu üzerimizde taşıyoruz. Bu mübarek ramazan gecesinde Millet sofrasını oluşturan genel başkanlar olarak milletimize barış taahhüdünde bulunuyoruz. Millet İttifakı, millet sofrası, Halil İbrahim sofrası iki yüz yıllık modernleşme tarihimizin, yüz elli yıllık meclis tarihimizin, yüz yıllık cumhuriyetimizin, yetmiş beş yıllık demokrasi tarihimizin en büyük toplumsal barış projesidir. Bu yolla cumhuriyetimizin yüzüncü yılına girerken İstiklal Savaşımızın kahramanlarını başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanları rahmetle anıyor ve bu ramazan sofrasından toplumumuzda barışı ve istiklali egemen kılacağımızın sözünü veriyoruz.
Siyasetin esası insan onuru
İkinci temel ilkemiz insan onuru; siyasetimizin esası insan onurudur. Şeyh Galip’in deyişiyle “Hoşça bak zâtına kim zübde-i âlemsin sen Merdüm-i dîde-i ekvân olan âdemsin sen.” Alemin özü, varlığın gözbebeği olan insanı hedef edinmeyen; ona özgürlüğü, güvenliği, huzuru vadetmeyen hiçbir siyaset ramazan ruhunun aslına, özüne uygun olamaz. Biz eşref-i mahkulat olan insanı hiçbir ayrım gözetmeden, 85 milyon omuz omuza, bütün etnik, mezhebi farklılıkları bir zenginlik kabul ederek bir araya getirme taahhüdünde bulunuyoruz.
Sevgi tohumları ekmeye geliyoruz
Üçüncüsü muhabbet; kendisinden feyz aldığım, mekanı Anadolu’nun ruhunu temsil eden Hz. Mevlana’nın deyişiyle biz bu topraklara ancak ve ancak sevgi tohumları ekmeye geldik. Kutuplaştırmayı, ötekileştirmeyi, düşmanlaştırmayı şiar edinenlere karşı biz muhabbeti, sevgiyi, uzlaşıyı egemen kılacağız. Anadolu’nun her bir köşesine sevgi tohumları ekeceğiz. Kine, nefrete, düşmanlığa son vereceğiz.
Yunus Emre gibi gönüller yapmaya geliyoruz
Dördüncü önemli ilkemiz muhabbet; işte kin ve nefret kültürüne son vererek siyasete muhabbet kültürünü egemen kılacağız. Yunus Emre’nin deyişiyle ben gelmedim dava için benim işim sevi için. Dostlarım benim gönüllerdir. Gönüller yapmaya geldik diyoruz. İstanbul’umuzun bu aziz köşesinden bütün ülkemize sesleniyoruz. Kin ve nefret diline son vereceğiz. Muhabbet dilini egemen kılacağız. Yunus Emre’nin sevgi kültürünü egemen kılacağız.
Diğerkamlık ve fedakârlık
Ve ramazanın ruhunun en önemli özelliklerinden biri olan diğerkamlık, fedakârlık, samimiyet beşinci ilkemiz. Hacı Bektaş-ı Veli’nin diliyle “elini, kapını, sofranı açık tut. Ayıpları ört. Sırları tut. Öfkeni yut” diyoruz.
