14 Mayıs seçimleri için geri sayım sürüyor.
Siyasi partiler kampanyalarına hız verdi.
Büyük Birlik Partisi de bu çerçevede sloganını ‘Biz Varız’ olarak belirledi.
Buna ilişkin detayları paylaşan Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, sosyal adaletin, üreten, büyüyen gelişen ve zenginleşen Türkiye’nin en önemli ilkesi olacağının altını çizdi.
Destici, “Hakça ve adil bir paylaşım için BİZ VARIZ” dedi.
Mustafa Destici şunları dile getirdi:
“Çiftçimiz çabasının karşılığını tam alabilsin diye BİZ VARIZ”
“Dünya nüfusu her geçen gün artıyor.
İnsan nüfusuna paralel olarak, gıdaya, dolayısıyla tarım ürünlerine olan ihtiyaç da her geçen gün biraz daha artış gösteriyor.
Tarım ürünleri, önümüzdeki birkaç yıl içerisinde insanlığın en önemli gündem maddesi olacak.
Ukrayna Rusya Savaşından kaynaklanan tahıl krizi, bize başka bir gerçeği, özel şartlarda, paranız olsa da gıdaya ulaşmakta zorluklar yaşayabileceğimizi gösterdi.
Büyük Birlik Partisi olarak, tarımsal faaliyetlerle ilgili, orta ve uzun vadeli geleceği de kapsayan bir tarım politikasının hazırlığı içindeyiz.
Bunun için başta tohum üretimi ve güvenliği için önemli yatırımlar yapacağız.
Daha verimli tohum üretimi için AR-GE desteklerine önemli kaynaklar ayıracağız.
Tarım arazilerinin imara açılmasını engelleyeceğiz.
Tarım arazilerinin miras veya satış yoluyla bölünmesine izin vermeyeceğiz.
Belirli bir alanın altındaki tarım arazilerinin toplulaştırılması için gerekli hukuki alt yapıyı oluşturacağız.
Tarımla uğraşan küçük çiftçinin eğitimi ve yapmış oldukları tarımsal faaliyetin verimli olması için ücretsiz danışmanlıklar sağlayacağız.
İklim etkisinin en aza indirilmesi için başta sulama olmak üzere gerekli alt yapıyı hızla hayata geçireceğiz.
Tarım üretiminde kullanılan, mazot ve elektrikteki tüm vergileri kaldıracağız.Çiftçimiz çabasının karşılığını tam alabilsin diye BİZ VARIZ”
“İşçimizin emeği sömürülmesin diye BİZ VARIZ”
Başta madenlerimiz olmak üzere kamu özel sektör ayrımı yapmadan bütün işyerlerinde, iş güvenliği tedbirlerini tavizsiz bir şekilde uygulayacağız.
İşçimizin emeği sömürülmesin diye BİZ VARIZ.
“Emeklimiz rahat etsin diye BİZ VARIZ”
Emekliler, devletimizin kendilerine her türlü yardım, destek ve kolaylığı göstermesini hak eden emektar ve saygıdeğer vatandaşlarımızdır.
Emeklilerimizin kıt imkanlarla yaşamaya çalışmalarına müsaade etmeyeceğiz.
Emeklilerimizi “Asgari Hane Geçim Rakamı” sayesinde açlık sınırı altında maaş almaktan kurtaracak ve insanca bir hayat sürdürebilecekleri ekonomik güce kavuşturacağız.
Emeklilerimizin haklarını savunacak, sendikalaşmanın önünü açacak ve toplu sözleşme hakkı tanıyacağız.
Emeklilerimizin sahip olduğu bilgi ve birikimden yeni nesillerin daha fazla istifade edebilmesi için rehberlik projeleri geliştirecek ve gençlerimize rehberlik hizmetlerinde aktif rol oynamalarını sağlayacağız.
Ayrıca, emeklilerimizin istemeleri halinde çeşitli kurumlarımızda gönüllü veya ücretli olarak kamu hizmeti yapmalarına imkan sağlayacak düzenlemeleri yapacağız.
Böylece, emeklilerimizden gönüllü olanların topluma daha fazla katkı sağlayabilmeleri için yasal alt yapıyı oluşturacağız.
Emeklilerimizin sosyal ve kültürel faaliyetlerde bulunabilmeleri ve vakitlerini daha nitelikli bir biçimde geçirebilmeleri için “Emekli Kültür Evleri” kurulacak.
Emeklimiz rahat etsin diye BİZ VARIZ.
“Esnafımız yaşasın ve kazansın diye BİZ VARIZ”
Esnaf ve sanatkarlarımız, sosyal dokumuzun çimentosudur.
Ahilik gibi kadim bir geleneğimiz vardır ve kültürümüzün en önemli değerlerinden biridir.
Farklı sebeplerle çok sayıda zanaat ve iş kolu artık yapılamaz olmuş ve ecdat yadigarı el sanatlarımız unutulma ve kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır.
Maalesef plansız ve kuralsız bir şekilde yaygınlaşan AVM’ler ve zincir marketler yüzünden küçük esnafın iş ve hayat alanları önemli ölçüde daralmıştır.
Büyük Birlik Partisi, çok uzun yıllardır gündemde olan ama çözüme kavuşturulamayan AVM ve zincir marketlerle ilgili kanun teklifinin güncellenmesi, esnaf ve zanaatkarlarımızın, adil rekabet şartlarında faaliyetlerini sürdürebilmeleri için çalışacaktır.
Bu kesimlere geniş finansman imkanı sağlanacak, vergi ve sosyal güvenlik prim destekleri ile haksız rekabete karşı korunacak ve pozitif ayrımcılık yapılacak.
Özellikle Bağ-Kur sicil kaydıyla ilgili problemlerinin çözümüne öncelik vereceğiz.
Esnafımız yaşasın ve kazansın diye BİZ VARIZ.
“Kadınlar güvencede olsun diye BİZ VARIZ”
Toplumu oluşturan her birey gözünü açtığı ilk andan itibaren annesi ile dünyayı tanır ve öğrenir.
Kadın yani anne çocuğun ilk öğretmenidir.
İlk öğretmen eğitimde ne kadar iyi olursa, toplum da o ölçüde güçlü ve sağlıklı olur.
Hayatın her alanını dolduran, eşlerimiz, annelerimiz, kız kardeşlerimiz ve kızlarımız olan kadınlarımız, elbette her türlü alanda pozitif ayrımcılığı ve saygıyı hak ediyorlar.
Kadınlarımızı her türlü şiddetten, baskıdan, zorbalıktan ve rahatsızlık konusu olan ifade, girişim ve eylemden korumak bizim en önemli görevimiz olacak.
Kadınlar güvencede olsun diye BİZ VARIZ.
“Çocuklarımız en iyi eğitimi alsın diye BİZ VARIZ”
Eğitimin her aşamasını ücretsiz yapacağız. Sadece okul, öğretmen, defter, kitap değil, yemek, ulaşım ve barınma da ücretsiz olacak.
Bu sayede bir tane evladımız dahi eğitim imkan ve fırsatından mahrum kalmayacak.
Çocuklarımız ve gençlerimiz, nitelikli bir eğitim ve öğretimle kendilerini geliştirdiklerinde, ülke ve millet olarak hepimiz güçleneceğiz, zenginleşeceğiz.
Gençlerimizin ve çocuklarımızın daha iyi bir eğitim almaları için, her yıl uzmanlardan ve eğitim sistemimizin taraflarından oluşan heyetlerle çalıştaylar yapacak, aksayan yönleri tespit edeceğiz.
Eğitim ve öğretimde başarılı olan ülkelerin sistemlerini inceleyerek, bizim bünyemize uyabilecek olan yol ve yöntemleri adapte edeceğiz.
Eğitimi, sürekli kendini güncelleyen bir anlayışla planlayarak, daha kısa zamanda, daha verimli ve etkili sonuç almak üzere kurgulayacağız.
Çocuklarımız en iyi eğitimi alsın diye BİZ VARIZ.
“Gençlerin söz ve karar sahibi olması için BİZ VARIZ”
Yaptığımız her iş, attığımız her adım, kurduğumuz her hayal, çocuklarımızın, gençlerimizin daha güvenli, daha özgür, daha müreffeh bir hayat sürmesi için.
Gençlerin söz ve karar sahibi olması için BİZ VARIZ.
"Sınırımızda bir terör devleti kurulmasın diye BİZ VARIZ"
Güneyimizde, Türkiye’den toprak talebi olan bir terör devleti kurdurulmaya çalışılırken; hükümetimizin ve Meclis'imizin, dolayısıyla devletimizin kararlılığıyla; Mehmetçik, bölgedeki Türkmen varlığını, tüm mazlumları, barışı ve sınırlarımızı korudu, koruyor ve terör örgütleriyle mücadele ediyor.
Sınırımızda bir terör devleti kurulmasın diye BİZ VARIZ.
“Emperyalizmin Türkiye’yi bölme ve parçalama planlarına karşı BİZ VARIZ”
Sömürgecilik çağı, farklı biçim ve araçlarla devam ediyor.
Dünyanın yakın tarihine baktığımızda, insanlığın yaşadığı en büyük felaketin emperyalizm olduğuna şahit oluyoruz.
Emperyalist ülkeler, dünyanın her yerinde, hedef aldıkları coğrafyalarda, hiçbir kural tanımadan, kaynakları yağmalamak için; savaşlara, yıkımlara, katliamlara, göçlere neden oluyorlar; sömürülerine uygun yönetimleri iktidara getiriyorlar; terör örgütlerini kullanmak dahil olmak üzere, her türlü hukuksuzluğa başvurabiliyorlar.
Yakın tarihimize göz attığımızda, ülkemizde gerçekleşen terör hadiseleri, darbeler ve darbe teşebbüsleri, siyasetin işleyişini tahrif eden komplolarda, hep aynı amaca ve aynı parmak izlerine rastlarız.
15 Temmuz da bunlardan biriydi ve Cumhur İttifakı, 15 Temmuz gecesi, sokaklarda kuruldu.
Benzer hadiselerde, Kurucu Lideri Muhsin Yazıcıoğlu’nun sözleriyle, “Namlusunu millete çevirmiş tankı selamlamam!” diyen Büyük Birlik Partisi, o gece de aynı cesaret ve kararlılıkla, milletinin, millet iradesinin, devletinin yanında yer aldı.
Cumhur İttifakı, ülkemizde, emperyalizmin uşakları ve işbirlikçilerinin devlete yeniden hakim olmalarını engellemek için kuruldu.
Cumhur İttifakı, kırk yıldır, milletimize büyük zararlar veren terör örgütlerinin cinayetlerine; milletimize verdikleri maddi ve manevi zararlara; ülkemizin yerel yönetimlerine, yasama, yürütme, yargı başta olmak üzere, en hayati kurumlarına yeniden sızmalarını engel olmak için kuruldu.
Cumhur İttifakı, geleceğe doğru atmış olduğumuz adımlarımıza, kendi içimizden engel olmaya çalışanların, yolumuza engel olamamaları için kuruldu.
Cumhur İttifakı, kendi enerji rezervlerimizi değerlendirebilmemiz, kendi madenlerimizi çıkarabilmemiz için kuruldu.
Bizden yardım bekleyen, bize dua eden, gözünü dikmiş yolumuzu gözleyen mazlumların, mağdurların ellerinden tutmak, dertlerini ve sevinçlerin paylaşmak için kuruldu.
Yüz yılı aşkın süredir birbirimizden koparıldığımız, dünya üzerindeki kardeşlerimizle yeniden bir araya gelmek, var olma mücadelemizi birlikte sürdürebilmemiz için kuruldu.
Gelecek nesillerin, Türklük şuur ve gurunun, İslam ahlak ve faziletinin etrafında birlik ve beraberlik içinde kenetlenmesini sağlamak için kuruldu.
Emperyalizmin Türkiye’yi bölme ve parçalama planlarına karşı BİZ VARIZ.
“Terörle tavizsiz ve kararlı bir mücadele için BİZ VARIZ”
Ülkemiz, kırk yıla yaklaşan süredir, emperyalizmin desteği ve koruması altında varlığını sürdüren, başta PKK olmak üzere, terör örgütleriyle mücadele ediyor.
Geride bıraktığımız kırk yıl içerisinde çok ağır bedeller ödedik.
Terörle, teröristlerle, onların arkasındaki destekçileriyle ve içimizdeki legal görünümdeki uzantılarıyla mücadelemiz sonuna kadar devam edecek.
Terör Türkiye’nin kaderi değildir ve tek bir unsuru hayatta kalmayana kadar terörü bitireceğiz.
İlk günden beri dile getirdiğimiz mücadele tarzının sadece bir kısmının bile sahada uygulanmasıyla çok önemli başarılar elde edildi.
Ülkemiz içinde huzur ortamı çok büyük oranda sağlandı. Örgütün hareket alanı daraltılarak etkisi sınırlandırıldı. Bölge halkının devlete olan güveni tazelendi.
Uygulanan tedbirlerle birlikte, diplomasi başta olmak üzere, ihtiyaç duyulan tüm yollarla ve hukuk çerçevesinde, terör örgütlerine destek veren ülke ve kurumların vazgeçirilmesini ve caydırılmasını sağlayacağız.
Yurt içinde ve gerekse yurt dışında, terör örgütünün finansında kullanılan kişi, kurum, araç ve yöntemlerle; demokratik kurum ve kuruluş görüntüsü altında terör örgütünün amaçlarına hizmet edenlerle; terör faaliyetlerini, teröristleri ve her türlü şiddet eylemlerini öven, meşrulaştırmaya çalışanlarla, etkin bir şekilde mücadele edilecek.
Terörle tavizsiz ve kararlı bir mücadele için BİZ VARIZ.
“Siyasi bölücüleri ve işbirlikçilerini durdurmak için BİZ VARIZ”
Kanunlarımıza ve uluslararası hukuka göre, siyaset, demokrasi ve millet iradesi, “suç”la, “şiddet”le, özellikle “terör”le kirletilmemelidir.
Yanlış ve tuhaf olan, HDP’nin kapatılması değil, PKK’yla, PKK’nın eylemleriyle, cinayetleriyle arasına mesafe koymaya gerek bile duymadığı şartlarda, varlığını devam ettirmesidir.
Sırtlarını PKK’ya, PYD’de dayadıklarını kendileri söylediler.
Bebek katili terör örgütünün elebaşının “önderleri olduğunu”, “heykelini dikeceklerini” biz söylemedik, kendileri söylediler.
Yeter, bu devlet ve millet düşmanlarından biz de bıktık, milletimiz de bıktı.
Geleceğimizi belirleyecek olan seçimlerin, Türkiye’ye savaş açmış, binlerce şehidimizin on binlerce insanın katili bir terör örgütü tarafından manipüle edilmesine izin verilemez, izin verilmemelidir.
Siyasi bölücüleri ve işbirlikçilerini durdurmak için BİZ VARIZ.
“Yerli savunma hamlemiz sürsün diye BİZ VARIZ”
Yerli savunma sanayiimizi, bağımsızlığımızın en önemli unsurlarından ve teminatlarından biri olarak görüyoruz.
Son on yıl içerisindeki izlenen politikalarla, savunma sanayii alanında önemli bir ivme yakalanmış ve yerlilik oranı %80’ler seviyesine çıkarılmıştır.
Yine aynı dönemde, savunma sanayiindeki özel sektör girişimlerinin payında da önemli oranda yükseliş yaşanmıştır.
Daha önce önemli ölçüde dışa bağımlı olduğumuz bu alanda, büyük bir hızla, kendine yeten ve ürettiklerini ihraç eden bir ülke konumuna geliyoruz.
Savunma sanayindeki ürünler, ileri teknoloji içerdiğinden, katma değerleri de çok yüksek olup, ülkemiz ekonomisine önemli bir katkı yapıyor.
Savunma sanayiimizin yakalamış olduğu bu ivmenin devamı için her türlü desteği vereceğiz.
Türk savunma sanayiinin gelişimin, ülkemizin ekonomisi ve güvenliği yanında, bölge ve dünya barışına da önemli katkılar sağlayacak.
Yerli savunma hamlemiz sürsün diye BİZ VARIZ.
"Doğu Türkistan'ın hürriyet ve bağımsızlık davasının zafere ulaşması için BİZ VARIZ"
Çin’in, tüm bölgeyi kapatması, Doğu Türkistan’da bulunan gazeteciler başta olmak üzere, tüm yabancıları bölgeden çıkartması nedeniyle, bölgenin dünyayla iletişimi kesildi ve gerçekleştirilen katliam ile zulmün boyutları dünyadan gizleniyor.
Yıllardır süren, artık bir soykırım halini alan katliam ve zulüm, hiç ara vermeden bugün de devam ediyor.
Çin yönetimi, hiçbir kural tanımadan, Doğu Türkistan’da, Türk kimliğini yok etmek amacıyla, Türkleri öldürüyor; hapsediyor; sayıları milyonları bulan Uygur Türkünü, Nazi taklidi toplama kamplarına gönderiyor; Türk ailelerin yanına Çinli erkekler yerleştiriyor; kadınları Çinlilerle evlenmeye zorluyor; kendince “tehdit” olarak gördüğü her Türk’ü ya öldürüyor ya da hapse atıyor.
Çin’le hasım olan ülkeler bile, “asimilasyona, katliama, soykırıma maruz kalanlar Türk ve Müslüman olduğu için”, yaşananları görmezden geliyorlar.
Her gün Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkanlar, Çin’le ilişkilerini, Doğu Türkistan’da yaşananlar sanki yokmuş gibi devam ettiriyorlar.
Doğu Türkistan, binlerce yıldır Türklerin yurdudur.
Doğu Türkistan esasen Çin toprağı da değildir.
1949 yılında, Doğu Türkistan Cumhuriyeti, haksız ve hukuksuz bir şekilde Çin tarafından işgal edilmiştir ve işgal bugün de devam etmektedir.
Bu durum, aynı zamanda uluslararası toplumun ve uluslararası kuruluşların; iki yüzlülüğünün, ahlaksızlığının ve zalimliğinin yaşayan en önemli örneğidir.
Çin’de yaşananlar, 21. yüzyılın yüz karasıdır.
Rusya’nın ve Çin’in, bölgenin kaynaklarına hakim olma mücadelesinin bedelini, aynı kanı taşıdığımız, aynı dili konuştuğumuz, aynı tarihe sahip olduğumuz, aynı inancı paylaştığımız kardeşlerimiz ödüyorlar.
Hiçbir zulme, hiçbir şekilde sessiz kalmayacağız.
Onların sesi olmaya devam edeceğiz.
Milletimize, tarihimize, inançlarımıza karşı sorumluyuz.
Gücümüz ne kadarına yetiyorsa, o ölçüde kardeşlerimize destek olacağız.
Asla vazgeçmeyecek, asla geri adım atmayacağız.
Doğu Türkistan’daki zulüm devam ederken, Çin’le ilgili, “dostluk”, “karşılıklı çıkarlar”, “bölgesel ve küresel dengeler” cümlelerinin yer aldığı hiçbir karara, hiçbir politikaya, hiçbir söze itibar etmeyecek, hiçbirini meşru kabul etmeyeceğiz.
Doğu Türkistan'ın hürriyet ve bağımsızlık davasının zafere ulaşması için BİZ VARIZ.
“Türk dünyasının birliği ve dayanışması için BİZ VARIZ”
Milliyetçiliğimiz, millî kimliğimizi teşekkül ettiren uzun tarihi yürüyüşümüz esnasında, kader birliği yaptığımız tüm topluluklar ile köken farkı gözetmeksizin sevinci ve hüznü beraberce omuzlama azminde olduğumuz, bütün vatandaşlarımızı bizden sayan üst bir aidiyet şuuruna dayanmaktadır.
Milliyetçilik anlayışımız, problemlerimizin çözümünde ortak bilinci güçlü kılacak ve birlikte yaşama ülküsünü perçinleyecek bir milli kültür üretme amacını hedeflemektedir.
Aziz ülkemizin, hazin sonuçlarına komşularımızda şahit olduğumuz, birbiriyle rekabete sokulmuş etnisitelerin savaş alanına dönüştürülmesine izin vermeyeceğiz.
İnsanlar arasındaki ırk, renk, dil ve kültür farklılıklarını üstünlük veya imtiyaz sebebi sayan anlayışları yanlış ve gayri meşru telakki ediyoruz.
Bizler, ülkemizdeki mahalli ve geleneksel farklılıkları, milli hayatımızın zenginliği olarak telakki ediyoruz.
Bizim milliyetçilik anlayışımız, hiçbir grup ya da kesimi “öteki” görmeyen, bütün insanları “Hz. Adem’in çocukları” olarak kabul eden inancımızın evrenselliğinden güç almaktadır.
Bu anlayış, aziz ve necip Türk Milletine karşı duyduğumuz derin sevgi, sadakat, sorumluluk ve hizmet azmimizi beslemektedir.
Bizim milliyetçiliğimiz, İslam’la mecz olmuş, Türk-İslam medeniyeti ülküsünü esas alan ve “İ’la-yı Kelimatullah için, Nizam-ı Alem” diyen Alperenlik davasıdır.
Atlas Okyanusu’ndan Japon Denizi’ne; Avrupa’da, Kıbrıs’ta, Batı Trakya’da, Azerbaycan’da, Doğu Türkistan’da, Türkmeneli’nde, Suriye’de, büyük Türk dünyasının vazgeçilmez parçaları olan kardeşlerimizin, kayıtsız şartsız, sesi ve destekçisi olduk.
Türk dünyasının birliği ve dayanışması için BİZ VARIZ.
“İnançlarımızı özgürce yaşamak için BİZ VARIZ”
İslam’ı hayat nizamımız ve yaşama gayemiz olarak kabul ediyoruz.
Yine inançlarımızın bir gereği olarak, farklı her inanca, düşünceye ve kültürel farklılığa derin bir saygı duyuyoruz.
İnsanları bir arada tutan ve yaklaştıran unsurlar, dini inançlar, tarihi bağlar ve kültürel aidiyetlerdir.
Partimiz, dini inanç ve değerleri, kültürel farklılıkları, Türk Milletinin en güçlü, zengin ve birleştirici değerleri olarak kabul eder, bunu da “Hepimiz aynı kilimin desenleriyiz.” diyerek ifade etmiştir.
Bizim İslam anlayışımız, Kuran’ı rehber, Resulullah Efendimiz’i (S.A.V.) önder gören, köklerinden aldığı değerleri, “Yaratılanı severiz, yaratandan ötürü.” ifadesi ile tecelli eden kuşatıcı bir hoşgörü anlayışıdır.
Milliyetçiliğin, Müslümanlığın, değerlerimize sahip çıkmanın, hatta aileyi korumanın şeytanlaştırıldığı şartlarda; kimliğimize, inançlarımıza, ülkemize, milletimize sahip çıkarak bir olmanın, birlik olmanın, birlikte güçlü olmanın ve birlikte geleceğe uzanmanın mücadelesini veriyoruz.
İnançlarımızı özgürce yaşamak için BİZ VARIZ.
“Dünyadaki bütün mazlumların sesi olmak için BİZ VARIZ”
Büyük Birlik Partisi, bizden yardım bekleyen, bize dua eden, gözünü dikmiş yolumuzu gözleyen mazlumların, mağdurların ellerinden tutmak, dertlerini ve sevinçlerin paylaşmak için kuruldu.
Dünyadaki bütün mazlumların sesi olmak için BİZ VARIZ.
“Kimsesizlerin kimsesi olmak için BİZ VARIZ”
Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli vasfı “Sosyal Devlet” olmalıdır.
Her ne sebeple olursa olsun, muhtaç duruma düşen vatandaşlarımız, başka bir adres aramadan devletini yanı başında bulacak.
Kimsesizlerin kimsesi olmak için BİZ VARIZ.
