86 yıllık esaret zincirini 3 sene önce kıran Ayasofya’yı ibadete açıldığı bu 3 yılda 21 milyon ziyaretçiyi ağırladı.
Yerli ve yabancı turistlerin büyük ve yoğun ilgi gösterdiği Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, 86 yıl aradan sonra ibadete açıldığı bu son 3 senede yaklaşık 21 milyon ziyaretçiyi misafir etti.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin 86 yıl sonra azat kalışı ile ilgili açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Medeniyet değerlerimiz gereği bu eşsiz mabede sadece Fatih Sultan Mehmet Han emaneti bir cami olarak değil, insanlığın ortak mirası olarak sahip çıktığımıza da geçen 3 yılda bütün dünya bir kez daha şahit olmuştur." dedi.
Yaptığı yazılı açıklamada Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin 3 sene önce ibadete açılmasından sonra ardından geçen 3 senede 21 milyon ziyaretçiyi ağırladığını dile getirdi.
Tarihinin en kapsamlı çalışmalarından biri olarak süren restorasyon projesine ilişkin önümüzdeki günlerde bilgi vereceğini belirten Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Fatih Sultan Mehmet Han'ın Türk ve dünya tarihinin en önemli dönüm noktalarından birinde yeni bir çağın muştusu olarak simgeleşen Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi'nin cami kimliğinin sürekliliğini şart koşarak emanet ve miras bıraktığını hatırlattı.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Hamdolsun ki Sayın Cumhurbaşkanı'mızın iradesi, aziz milletimizin kararlılığı ve büyük desteği ile 86 yıl sonra, 24 Temmuz 2020 tarihinde varis yeniden mirasına kavuşmuş, emanete layıkıyla sahip çıkılmış, büyük bir vebalin ağırlığı aziz milletimizin omuzlarından kaldırılmıştır. Medeniyet değerlerimiz gereği bu eşsiz mabede sadece Fatih Sultan Mehmet Han emaneti bir cami olarak değil, insanlığın ortak mirası olarak sahip çıktığımıza da geçen 3 yılda bütün dünya bir kez daha şahit olmuştur.
Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi, beş vakit minaresinde ezanlar ve kubbesinde yankılanan dualarla onu bugüne taşıyan cihan devleti gibi bütün insanlığı kucaklamaya devam etmektir. Ecdadımızın bu kutlu emanetini vasiyetine uygun olarak ve medeniyetimize yakışır şekilde tarihe, kültürlere ve inançlara gösterdiğimiz saygıyla yarınlara ulaştıracağız. İlelebet İslam’a ve Müslümanlara hizmet edecek; temelinde, taşında iz bırakmış her bir medeniyetin mirasçılarına da kapıları daima açık olacaktır."
