Sedat Bozkurt, Ankara Masası Gündem özel programında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in konuğu oldu.
CHP 38. Olağan Kurultayı’na ilişkin değerlendirmeler yapan Sedat Bozkurt CHP Parti Meclisi listeleri oluşturulurken adaylık başvurularının akşam 21.00’e kadar uzatıldığını hatırlattı.
Bozkurt, bu uzatmayı Özgür özel ile Ekrem İmamoğlu arasındaki “ilk stresin işareti” olarak niteledi.
Sedat Bozkurt şunları söyledi:
“Dün parti meclisi listesi oluşturulurken parti meclisi için adaylık başvuruları akşam dokuza kadar uzatıldı. Oysa ki çok basit bir işlemdir, on beş dakika süre verseniz, dört yüz küsür tane beş yüz tane parti meclisi üye adayı hemencecik başvurularını yaparlar biter. On saat on bir on iki saat uzatmanızın kökeninde şu yatıyor demek ki Ekrem İmamoğlu Özgür Özel arasında bir stres yaşanmış. İlk işaret bir şey daha. ilk gün normal mi bu normal tabii ki. Çünkü bu partiyi kim yönetecek? Özgür özel, kiminle yönetecek? Yani Ekrem İmamoğlu’nun belirlediği isimlerle mi yönetecek, kendi belirlediği isimlerle mi yönetecek? Ya da delegelerin belirlediğimiz isimlerle mi yönetecek? Bunların hepsi önemli sorular.”
Parti Meclisi’ne girebilecek ve delegede karşılığı olan bir çok ismin aday bile olmadığını belirten Sedat Bozkurt, bu da tabandaki yılgınlık ve küskünlüğün parti üst yönetimine yansıdığı şeklinde değerlendirdi.
Bozkurt şöyle devam etti:
“Çünkü Kemal Kılıçdaroğlu en güçlü olduğu dönemde parti meclisine, parti meclisi için oluşturduğu anahtar liste yani partiyi yöneteceğini ilan ettiği isimlerin dörtte biri üçte biri fire verirdi. Evet, yani kendi istemediği isimlerden oluşturdu ama onlarla partiyi yönetirdi. Eren Erden bunlardan bir tanesi gen listesini listesini delerek gelmişti. Şimdi aday bile olmadılar. Yani Ali Öztunç. Örneğin iki kez parti meclisine girdi. ikisinde de liste delerek girdik ve genel başkan yardımcısı oldu. Yani çalışkan bir insandı. Şimdi bunların hiçbirinin olmadığı aday bile olmadı. Aday olsalar dört yüz küsurluk oyu rahat rahat alırlar yani çok rahat alırlar. Bu sadece. Yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun hatası mı bilmiyorum ama büyük kısmı ondadır. Çünkü genel başkanlık koltuğunu işgal eden tabandaki yılgınlık küskünlük parti yönetimine, parti, partinin üst kurullarına da, partinin milletvekillerine de parti yönetimi adayı olmak isteyenler de yansımış. Öyle gözüküyor.”