Serhat Oğuz, Ankara Masası’nda Fatih Atik moderatörlüğünde gerçekleştirilen ve gazeteci Zafer Şahin ile Melik Yiğitel’in de sorularıyla katıldığı “Gündem Özel Yerel Seçim” programına katıldı.
Bir soru üzerine Serhat Oğuz, siyasete giriş motivasyonunun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu vurguladı.
“Tayip Erdoğan benim liderim. Erdoğan bugün siyasette olmasa Serhat Oğuz kesinlikle siyasette olmazdı, olmazdım yani” diyen Oğuz şunları söyledi:
“Siyasete giriş motivasyonumuz Recep Tayyip Erdoğan'dır bizim bu kadar net. 94’te üniversitedeyken üniversiteyi kazanıp gittiğim sene ben Milli Gençlik Vakfında kaldım. Öğrenci başkanlığı yaptım üç sene. Refah Partisi gençlik kollarında çalıştım üç sene. İstanbul'da sayın Cumhurbaşkanımız seçimleri kazandıktan sonra biz gittik misafir olduk. Cumhurbaşkanımıza mikrofonu elimize alıp efendim seçimleri nasıl kazandınız diye sorduk. Çünkü hiç kimse orada aday göstermiyor. Zülfü Livaneli favori, Bedrettin Dalan favori Nurettin Sözen favori. İlhan Kesici … Recep Tayyip Erdoğan ismi yoktu çünkü biz de garip garip izliyorduk o dönemlerde. Kulakları çınlasın o dönemlerde Ahmet Hakan'ın programlarını izlerdik. Şimdi Cumhurbaşkanımız dedi ki, nasıl kazandın? sorusuna şu cevabı verdi: Sıkılmadık el bırakmadım, çalmadık kapı bırakmadım, her yere gittim. Her kesimle diyalog kurdum, kapı kapı dolaştım dedi. Biz bu seçimleri böyle kazandık dedi Sayın Cumhurbaşkanımız. Bize dedi ki, toplumun her kesimiyle irtibatta olun, Sizin bir görüşünüz olsun, inancınız olsun evet. Ama herkesle bu toplumun gerçeğini tanıyın bilin.”
Serhat Oğuz, yerel siyasette Cumhurbaşkanı Erdoğan ile literatüre gören 94 ruhunun önemine işaret ederek şöyle devam etti:
“2018 2019 seçimlerden sonra Haziran ayında Kızılcahamam kampında Sayın Cumhurbaşkanımız bizi tekrar topladı, bütün belediye başkanlarını ve bize dedi ki Artık seçildiniz ilçelerinizin şehr-i emini oldunuz. Sizden 94 ruhuyla çalışmanızı istiyorum dedi. Ben Kahramankazan’ da 94 ruhuyla çalışıyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın siyasette varlık sebebi olduğunun altını çizen Kahramankazan Belediye Başkanı Serhat Oğuz şunları ifade etti:
“ Cumhurbaşkanının benim hayatımdaki yeri dediğim gibi benim liderim. Cumhurbaşkanımız var olduğu için biz bugün siyasette varız. Allah muhafaza yarın cumhurbaşkanımız olmasa ben siyaset falan yapmam. Bunu herkes söylemez belki herkesin bir istikbal hesabı vardır falan. Benim hiç öyle bir hesabım kitabım yok.”
“Cumhurbaşkanımız gibi Türkiye'nin son yirmi beş senesine mührünü vurmuş ve tarihe geçmiş bir liderin arkasında siyaset yapmak benim için en büyük şereftir. Ayasofya’yı açan adamın arkasında siyaset yapıyorum. Çocuklarıma anlatacak bir şeyim var ya. Ayasofya açıldığında ben Recep Tayyip Erdoğan'ın arkasındaydım, partisindeydim başkanıydım, Onun emrindeydim bu benim için ayrı bir şereftir.”
“ İsrail’e bugün şöyle hançeresini patlata patlata haddini bildiren bir tane lider var mı ya? Dünyada, dünyada… Müslüman ülkelerin liderlerini de kastediyorum. Yok! Sayın Cumhurbaşkanımız hem diplomatik olarak bunun gereğini yapıyor, hem de bizim yüreğimizi ferahlatacak çıkışlar yapıyor. “Siz çocuk öldürmeyi çok iyi bilirsiniz” dedi, bu gerçeği haykırabildi. Ben böyle bir liderin arkasında siyaset yapıyorum. Bu benim için en büyük onurdur.”
“Yarın biz de yazacağız inşallah. Celal Bayar yazmış ya “ben de yazdım” diye. Yarın Allah nasip ederse bir başkanın Günlüğü isimli benim de burada notlarım var. Bana gelen ilginç anekdotları sürekli not alıyorum ben. Bunları yazacağız inşallah. Siyaset, yerel siyaset tarihine bir not düşmek için. Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye Cumhuriyetimiz için çok büyük bir şanstır. Şanstır, çok büyük bir şanstır ama ne zaman anlaşılacak, bu ne zaman anlaşılacak, yeri doldurulamadığında anlaşılacak.”
“Şu an o kadar büyük bir boşluğu dolduruyor ki Cumhurbaşkanımız. hiç kimse bunun farkında değil. Her şey böyle vardı. Her şey böyle değildi. Cumhurbaşkanımız yirmi beş senede adım adım ördü ne kadar kolay konuştuk. Anka’yı, Hürkuş’u, Hürjet’i ne kadar güzel konuşuyoruz. Rusya ile Ukrayna ile aynı anda görüşebilen bir lider var karşımızda. İsrail ve Hamas'la kontak kurabilen bir lider var karşımızda. Eskiden nasıldı 90'lı yıllarda? Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanı buraya geldi. Ankara Vali Yardımcımız onu çok güzel karşıladı. Vali Yardımcımız Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri Bakanını karşıladı. Eskiden IMF Türkiye direktörü masasının şefi, şef şef… Gelirdi, talimatları verirdi. Şef, başkan falan değil yani şef. Şefe boyu eğen Türkiye. Amerika Birleşik Devletleri Dışişleri bakanı bugün buraya gelmek zorunda kalıyor. Türkiye Cumhuriyet Devletinin burada kanaatlerini öğrenmek zorunda kalıyor ve onu havaalanında Sayın Vali yardımcımız karşılıyor, görüşülüyor ve gidiyor. Ondan sonra diyor ki biz Kudüs’te işte Gazze'de Filistin’in olmasını istiyoruz gibi bir açıklama yaptırılıyor Dışişleri Bakanına. Bu güçtür. Biz bu dün bu yoktu bugün var. Bunu sağlayan liderin adı Recep Tayyip Erdoğan. Bunu görmemiz lazım.”
