Bu kadim şifa aracı, yüzyıllardır dünyanın farklı köşelerinde kullanılan bir yöntemdir. Örneğin, 40.000 yılı aşan geleneğiyle Didgeridoo, Avustralyalı yerli kabileler tarafından hala hastalıkları iyileştirmek için kullanılmaktadır.
Tibet çanağı ise ses terapisi uygulamalarının öne çıkan öğelerinden biridir. Tibet çanağı, ses ve titreşim aracılığıyla bütünsel şifaya katkı sağladığına inanılan bir müzik aletidir. Ters çevrilmiş çanak formundaki bu kâseler, sallandıklarında, üzerine vurulduğunda ya da sürtüldüklerinde farklı titreşimler yayarak enerji temizliği yapmak ve zihni, bedeni, ruhu dengelemek amacıyla kullanılır.
Tibet çanağı, idiofon adı verilen en eski müzik aletlerinden biridir. Farklı boyutlarda ve materyallerde üretilen çanaklar, çaplarına ve malzemelerine bağlı olarak farklı ton ve frekansta titreşimler üretir. Genellikle ahşap tokmaklarla çalınan çanaklar, geleneksel olarak bakır, kalay, çinko, demir, kurşun, altın ve gümüş gibi metallerin karışımından yapılır.
Tibet çanağı üretiminde, özellikle geçmişte, çekicileme yöntemi kullanılarak el emeğiyle üretilen çanaklar, günümüzde bronz gibi metallerin kullanımıyla daha geniş kitlelere ulaşmıştır. Nepal gibi bölgelerde geleneksel el sanatları ile üretilen Tibet çanakları, özel bir beceri gerektiren bir süreçle bakır, kalay ve çinko kombinasyonuyla üretilir.
Tibet çanaklarının sesleri, enerji blokajlarını çözerek maneviyatı güçlendirdiğine inanılır. Aynı zamanda frekanslarını değiştirerek zihni, bedeni ve ruhu dengelemeye yardımcı olduğuna inanılan bu kadim şifa aracı, günümüzde de ilgi görmekte ve dünya genelinde kullanılmaktadır.