Kabakulak, çoğunlukla çocukları etkileyen bir hastalık olsa da, yetişkinlerde de görülebilir. Virüs, enfekte kişilerin öksürük ve hapşırık yoluyla yaydığı damlacıklar aracılığıyla kolayca bulaşır. Enfeksiyonun ilk belirtileri genellikle enfeksiyondan 16-18 gün sonra ortaya çıkar ve bu süreçte virüs bulaşıcıdır.
Kabakulağın belirtileri arasında ateş, baş ağrısı, kas ağrıları, iştahsızlık ve yorgunluk bulunur. En belirgin belirti ise, tükürük bezlerinin şişmesi ve bu şişliğe bağlı olarak yüzde meydana gelen ağrılı şişkinliktir. Bu şişlik genellikle birkaç gün içinde en üst düzeye ulaşır ve ardından yavaş yavaş azalır.
Kabakulak, genellikle hafif seyreden bir hastalıktır ve özel bir tedavi gerektirmez. Ancak, nadiren ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Bunlar arasında menenjit, pankreatit, işitme kaybı ve nadiren de olsa kısırlık sayılabilir.
Kabakulağın en etkili önleyici yöntemi, MMR (kızamık, kabakulak, kızamıkçık) aşısıdır. Bu aşı, çocuklara genellikle bir yaş civarında ve ilkokul çağında olmak üzere iki doz halinde uygulanır. Aşı, kabakulağa karşı %88 oranında koruma sağlar.
Halk sağlığı uzmanları, kabakulağın yayılmasını önlemek için temel hijyen kurallarına uyulmasını önermektedir. Bunlar arasında el yıkama, öksürük ve hapşırık etiketi ve hasta kişilerle yakın temasın sınırlanması yer alır.
Kabakulak, günümüzde hala görülen bir hastalık olmakla birlikte, aşılamalar sayesinde önemli ölçüde kontrol altına alınmıştır. Sağlık yetkilileri, aşılamaların önemini vurgulamakta ve kabakulağın yayılmasını önlemek için toplumu bilinçlendirmeye devam etmektedir.
Kabakulak, özellikle çocuklarda görülen bulaşıcı bir hastalık olup, aşılar sayesinde etkili bir şekilde kontrol altına alınabilir. Bu hastalığın belirtileri ve alınması gereken önlemler hakkında farkındalık yaratmak, toplum sağlığı için büyük önem taşımaktadır. Aşılar, kabakulağın önlenmesinde anahtar rol oynamakta ve bu hastalığın yayılmasını önlemekte etkili bir araç olarak kalmaya devam etmektedir.