Kathleen Folbigg'in 1989'da doğan ilk çocuğu Caleb 19 günlükken ikinci çocuğu Patrick 8 aylıkken, üçüncü çocuğu Sarah 10 aylıkken ve dördüncü çocuğu Laura ise 19 aylıkken öldü.
Folbigg çocuklarını öldürmekle suçlandı.
Suçlamalarda kadının günlüklerindeki yazılar kanıt sayılırken bir ailede, üç veya daha fazla ani bebek ölümünün, aksi kanıtlanana kadar cinayet sayılmasını öngören ve geçerliliği kalmayan Meadow Yasası dikkate alındı.
Kathleen Folbigg Avustralya'da, 2003 yılında 4 çocuğunu öldürmekten suçlu bulundu.
30 yıl hapis cezası alan Folbigg ülkesinin en nefret edilen kadını haline geldi.
Ancak 2018'de Kathleen'in iki kızının da ani ölümlerine neden olabilecek nadir bir genetik hastalığa dair kanıtlar keşfedilmesi olayların seyrini değiştirdi.
Savcıların Folbigg hakkındaki iddiaları, Patrick'in ani ölümünün altta yatan nörogenetik bir bozukluktan kaynaklandığına dair uzman kanıtlarıyla zayıfladı.
2021'de 90 bilim insanı, tıp doktoru ve alandan profesyoneller tarafından imzalanan ve çocukların yeni kayıtlara dayanarak doğal nedenlerle öldüğünü savunan bir dilekçe ile 56 yaşındaki Folbigg'in affını ve beraatini tavsiye eden süreç başladı.
Folbigg, Yeni Güney Galler eyalet hükümetinin talimatıyla haziran ayında affedilerek cezaevinden tahliye edildi.
Son olarak Kathleen Folbigg hakkındaki mahkumiyet kararları temyiz mahkemesi tarafından bozuldu.
Yeni Güney Galler Ceza İstinaf Mahkemesi Başyargıcı Andrew Bell, Kathleen Folbigg’e üç cinayet ve bir kasıtsız adam öldürme suçundan verilen 30 yıllık hapis cezasını kaldırdı.
Eyalet hükümetinin neredeyse 20 yılını cezaevinde geçiren Folbigg’e 'rekor' tazminat ödemesi bekleniyor.
Yargılama sırasında çocuklarının doğal nedenlerle öldüğüne dair mevcut kanıtların ya görmezden gelindiği ya da reddedildiğinin altını çizen Folbigg, sistemi şu sözlerle eleştirdi.
Neredeyse çeyrek asır boyunca inançsızlık düşmanlıklara maruz kaldığını anlatan Folbigg şunları dile getirdi: