Nemrut Dağı, 1881'de bir mühendis tarafından keşfedilen ve o zamandan beri arkeolojik kazılarla önemi giderek artan tarihi bir yerdir. Kazılar, Nemrut Dağı'nın zengin tarihi ve kültürel özelliklerini ortaya çıkarmıştır. Jeolojik açıdan, Nemrut Dağı genellikle karasal bir iklime sahip olmasına rağmen, yakınlardaki Atatürk Baraj Gölü'nün etkisiyle Akdeniz iklimine benzer bir iklim yapısına ev sahipliği yapmaktadır.
Nemrut Dağı, Türkiye'nin Adıyaman ilinin sınırları içinde, 2.150 metre yükseklikte yer alan etkileyici bir dağdır.
Bu dağın büyük bir bölümü Kahta ilçesinde yer alırken, küçük bir kısmı da Malatya'nın Pütürge ilçesine yakın Toros Dağları'nın Ankar bölgesinde bulunur.
1987 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklenen Nemrut Dağı, 1988'de kurulan Nemrut Dağı Milli Parkı ile koruma altına alınmıştır ve Türkiye'nin kültürel mirasları arasında önemli bir yere sahiptir.
Nemrut Dağı'nın tarihi, antik Kommagene Krallığı'na dayanmaktadır ve bu bölgedeki arkeolojik siteler, zengin bir tarihi geçmişi barındırmaktadır.
Nemrut Dağı'nda yer alan en dikkat çekici yapılar arasında Antiochos Tümülüsü, devasa heykeller, Eskikale, Yenikale, Karakuş Tepesi ve Cendere Köprüsü bulunur.
Dağın doğu ve batı teraslarında, Kommagene Kralı Antiochos ve çeşitli Yunan ve Pers tanrılarının heykelleri yanı sıra aslan ve kartal heykelleri yer alır.
Batı terasta bulunan aslanlı horoskop, dünyanın bilinen en eski horoskoplarından biri olarak kabul edilir. Üzerinde 16 ışın ve Mars, Merkür, Jüpiter'i temsil ettiği düşünülen 3 yıldız bulunur.
M.Ö. 62 yılında Kral Antiochos, bu dağın zirvesine kendisi ve tanrılar için bir mezar-tapınak yaptırmıştır.
Bu tapınakta, tanrıların taş oymaları ve bir kartal başı gibi figürler bulunur ve heykellerin düzeni hiyerotesyon olarak adlandırılır.
Nemrut Dağı, Türkiye'nin Adıyaman iline bağlıdır ve yaklaşık 2150 metre yüksekliğe sahiptir. Bu dağın çoğunluğu Kahta ilçesi sınırları içinde yer alırken, küçük bir bölümü ise Malatya'nın Pütürge ilçesi yakınlarındaki Ankar Dağları bölgesinde bulunur.