Aslan balığı (Pterois), Hint Okyanusu ve Büyük Okyanus'un batı kısımlarında, Kızıldenizde ve mercan kayalıklarında yaşayan zehirli deniz balıklarından oluşan bir cinstir. Bu balıklar, insanlar için ciddi bir tehlike oluşturur ve kıyıya yakın yerler ile 50 metre derinlik arasındaki sularda sıkça görülürler.
Yetişkinleri 40 cm uzunluğa kadar ulaşabilen aslan balıkları, gözlerinin üzerinde ve ağızlarının altında pervane benzeri pektoral yüzgeçlere sahiptirler. Bu yüzgeçleri, avlandıkları zaman açarak avlarını köşeye sıkıştırırlar ve kaçma şansı olmayan avlarına son verirler.
Doğal Yayılış Alanları ve Ekolojik Zararlar
Batı Indo-Pasifik bir tür olan aslan balığı, Türkiye sularına, Süveyş Kanalı aracılığıyla 1-2 yıl önce giriş yapmıştır. Bu durum, lesepsiyon türü olarak kabul edilir. Ekosistemdeki doğal düşmanının az olması ve küçük balıkları etkili bir şekilde avlaması nedeniyle ekosisteme ciddi zararlar verir. Türkiye ve diğer Akdeniz ülkelerinde istilacı bir tür olarak kabul edilen aslan balığının avcılığı, ekonomik etkiler yaratmaktadır. Bazı ülkelerde, balığın ekonomik değerlendirilmesi amacıyla çalışmalar yapılmaktadır.
Zehir Etkileri ve Ekonomik Zararlar
Aslan balığı, pektoral (göğüs) yüzgeç dikenleriyle zehirli bir türdür. Aşırı ağrı, kusma, baş dönmesi, kızarıklık, nefes darlığı, terleme gibi etkilere neden olabilir ve alerjisi olanlarda ölüme kadar varan sonuçlara yol açabilir. Bu zehirli balıkların ekonomiye zarar vermesi, ekosistemde dengesizlik yaratması ve insan sağlığına yönelik tehditler, bilinçli avcılık ve ekonomik değerlendirme çalışmalarını gündeme getirir.
Küresel ısınmanın etkisiyle aslan balıklarının yeni yaşam alanlarına doğru hareket etmesi, gelecekte Kuzey Ege, Marmara ve Karadeniz gibi bölgelere yayılma riskini artırabilir. Bu durum, ekolojik dengeyi daha da bozabilir ve ekonomik etkileri artırabilir.
