Nikaragua, soykırım davasına müdahillik talebinde bulundu

Nikaragua, Güney Afrika'nın Gazze’deki eylemleri sebebiyle İsrail'e karşı açtığı soykırım davasına "müdahil" olma talebinde bulundu. Nikaragua gerekçede, "Hem soykırımın kınanmasının hem de 'insanlığı böylesine iğrenç bir beladan kurtarmak için' gerekli işbirliğinin evrensel karakterinden kaynaklandığı" ifadelerini kullandı.

Kay
Kaynak Kaynak: AA
YAYINLAMA
08 Şubat 2024 22:28
GÜNCELLEME
08 Şubat 2024 22:37
Nikaragua, soykırım davasına müdahillik talebinde bulundu
Kay
Kaynak Kaynak: AA

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Nikaragua'nın, 1948 Birleşmiş Milletler Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi kapsamında İsrail aleyhine Güney Afrika tarafından açılan davaya müdahil olma talebinde bulunduğunu duyurdu. Nikaragua'nın bu talebi, UAD'nin statüsünün 62. maddesine dayanarak, bir uyuşmazlığın üçüncü bir devletin hukuki menfaatlerini etkileyebileceği durumlarda müdahil olma hakkını kullanma niyetini gösteriyor.

SOYKIRIMIN KINANMASI VE EVRENSEL İŞBİRLİĞİ VURGUSU

Nikaragua, başvurusunda soykırımın kınanması gerektiğini ve "insanlığı böylesine iğrenç bir beladan kurtarmak için" uluslararası işbirliğinin evrensel karakterine vurgu yaptı. Bu bağlamda, İsrail'in, Soykırım Sözleşmesi'nin birçok maddesine aykırı davrandığı iddia edildi.

İSRAİL'İN SÖZLEŞME İHLALLERİ İDDİASI

Nikaragua'nın müdahillik başvurusu, İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. maddesi başta olmak üzere, 1., 3., 4., 5. ve 6. maddelerine aykırı hareket ettiği iddiasını içeriyor. Bu durum, uluslararası hukuk çerçevesinde ciddi suçlamaları gündeme getiriyor ve söz konusu davada önemli bir hukuki tartışma başlatıyor.

DİVANDAN TALEBİ

Nikaragua, müdahillik talebinin kabul edilmesini ve yargılamanın neticesinden Divandan, şu hususlara hükmetmesini talep etti:

"1. Güney Afrika ve İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'ne uygun hareket ederek, Filistinlilere karşı gerçekleştirilen, soykırımı önlemek için güçleri dahilindeki tüm makul önlemleri almaları gerektiğine karar vermesini,

2. İsrail'in Soykırım Sözleşmesi'nin 2. Maddesiyle bağlantılı 1. 3. 4. 5. ve 6. maddelerini ihlal ettiğinin tespit edilmesini,

3. İsrail'in, Filistinlileri öldürme veya öldürmeye devam etme, Filistinlilere ciddi bedensel veya zihinsel zarar verme veya vermeye devam etme, Filistinlilerin kasıtlı şekilde fiziksel olarak tamamen veya kısmen yok edilmelerine yol açacak yaşam koşulları dayatma veya dayatmaya devam etme gibi eylemlerine son vermesini emretmesini,

4. İsrail'in soykırım işleyen, soykırım işlemek için komplo kuran, soykırımı doğrudan ve alenen teşvik eden, soykırıma teşebbüs eden ve soykırıma iştirak eden kişilerin yetkili bir ulusal veya uluslararası mahkemece cezalandırılmasını sağlaması gerektiğine karar vermesini,

5. İsrail'in Gazze'deki Filistinlilere karşı işlenen soykırım eylemlerine ilişkin kanıtları toplamasına, muhafaza etmesine ve kanıtların toplanmasına izin vererek engellememesi gerektiğine hükmetmesini,

6. İsrail'in Filistinli mağdurlara tazminat yükümlülüklerini yerine getirmesi, kaçırılan Filistinlilerin dahil olmak üzere zorla yerinden edilenlerin güvenli şekilde geri dönmelerine izin verilmesi ve tüm insan haklarına saygı gösterilmesi ve daha fazla ayrımcılık, zulüm ve diğer ilgili durumlara karşı koruma ve Gazze'de yıktığı yerlerin yeniden inşasını sağlamakla yükümlü olduğuna karar vermesini,

7. İsrail'in soykırım ihlallerinin tekrarlanmayacağına dair güvence ve teminatlar sunması gerektiğine hükmetmesini talep etti."

UAD'DE MÜDAHİLLİK İÇİN İKİ YOL

Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD) bir davaya müdahil olma süreci, Divan Şartı'nın belirlediği iki temel maddeye dayanmaktadır. İlk yol, 62. Madde uyarınca, bir devletin davadan doğrudan hukuki bir çıkarı olması ve bu çıkarın karardan etkilenebileceği durumlarda Divan'a müdahillik talebinde bulunabilmesidir. Bu süreç, müdahil devlete davanın esasına ilişkin görüşlerini sunma, duruşmalara katılma ve yazılı beyanlar yapma gibi geniş yetkiler tanır.

62. MADDEYE DAYALI MÜDAHİLLİK VE YETKİLERİ

62. Madde kapsamındaki müdahillik, somut uyuşmazlıkla ilgili olarak devletlere, davaya daha doğrudan ve etkili bir şekilde müdahale etme imkanı sunar. Bu, müdahil devletin, uyuşmazlığın çözümünde önemli bir rol oynamasını ve davanın sonucuna doğrudan katkıda bulunmasını sağlar.

63. MADDE VE GENEL YORUM İMKANI

Diğer yandan, 63. Maddeye dayalı müdahillik, uyuşmazlık konusu olan sözleşmenin yorumlanmasıyla ilgili genel görüşlerin sunulmasına olanak tanır. Bu yöntem, somut olaya ilişkin spesifik argümanlar yerine, sözleşmenin genel yorumu üzerine odaklanır.

NİKARAGUA'NIN STRATEJİK MÜDAHİLLİĞİ

Son yıllarda, üçüncü ülkelerin müdahillik talepleri genellikle 63. Madde kapsamında gerçekleşmişken, Nikaragua'nın 62. Maddeye dayanarak müdahil olma talebi, Güney Afrika'nın İsrail aleyhine açtığı soykırım davasında önemli bir destek olarak görülüyor. Nikaragua'nın bu stratejik adımı, soykırım sözleşmesi gibi evrensel öneme sahip bir konuda, davaya somut ve etkili bir müdahillik sağlayarak davanın seyrini etkileyebilir.

62. MADDE KAPSAMINDA BİR İLK

Soykırım sözleşmesiyle ilgili olarak 62. Madde kapsamında Divana yapılan "müdahillik" talebi, bu alanda bir ilk olma özelliği taşımaktadır. Bu durum, Uluslararası Adalet Divanı'nın müdahillik taleplerini değerlendirirken uyguladığı sıkı şartların, bu önemli ve hassas konuda nasıl işleyeceğine dair yeni bir örnek teşkil ediyor. Nikaragua'nın adımı, uluslararası hukukta soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması konusunda devletler arası işbirliğinin ve dayanışmanın önemini vurguluyor.

UKRAYNA VE GAMBİYA'NIN SOYKIRIM DAVALARINDA ULUSLARARASI MÜDAHİLLİK

Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Ukrayna ve Rusya arasındaki soykırım davasında, 63. Maddeye dayanarak yapılan "müdahillik" başvurularında önemli bir adım attı. Divan, ABD hariç, 33 devletin müdahillik başvurusunu kabul etti, bu durum uluslararası toplumun davaya olan ilgisini ve soykırım suçlarına karşı ortak tutumunu gösteriyor.

GAMBİYA-MYANMAR DAVASINDA DA BENZER SÜREÇ

Benzer şekilde, Gambiya'nın Myanmar aleyhine açtığı soykırım davasında da 63. Madde kapsamında "müdahillik" talebinde bulunan 7 devletin talebi üzerine Divan incelemelerini sürdürüyor. Bu davalar, soykırımın önlenmesi ve cezalandırılması konusunda uluslararası hukukun uygulanabilirliğini ve etkinliğini test ediyor.

İSRAİL ALEYHİNE AÇILAN SOYKIRIM DAVASI

Güney Afrika Cumhuriyeti'nin, İsrail aleyhine, 1948 tarihli BM Soykırımın Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi'ni ihlal ettiği gerekçesiyle UAD'ye başvurduğu dava, uluslararası hukuk sahnesinde dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Güney Afrika, Gazze'deki durumun aciliyetini vurgulayarak, Divan'dan ihtiyati tedbirlerin alınmasını talep etti.

DİVAN'IN İHTİYATİ TEDBİR KARARLARI

UAD, İsrail'e, Soykırım Sözleşmesi'nin ihlal edilmemesi için gerekli tüm önlemleri alma, Gazze'deki Filistinlilere yönelik soykırım çağrılarına karşı etkili adımlar atma ve Gazze'deki olumsuz yaşam koşullarını iyileştirme yönünde ihtiyati tedbirler belirledi. Ayrıca, İsrail'den, alınan önlemler hakkında bir ay içinde rapor sunması istendi.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa