Hakan Kara, yoğu veri trafiği sonrası X hesabında ekonomideki son durumu değerlendirdi.
Bu yılın ilk çeyreğinde pek “dengelenme” göremediğini belirten Kara, kredi kartları, perakende ve diğer satış verileri ile ithalatın iç talepteki gücü yansıttığını ifade etti.
Kara, kamu harcamalarının ‘tam gaz’ devam ettiğini dile getirdi.
Kredilerdeki seyri ‘ılımlı’ olarak niteleyen Kara, “ Ancak, öyle talebi dizginleyecek ölçüde değil” ifadesini kullandı.
Hakan Kara, ithalattaki düşüşün ise enerji ve altından kaynaklandığının altını çizdi.
Bu tablonun ilk çeyreğe dair veriler enflasyonla güçlü mücadele görüntüsü vermediğini vurgulayan Kara, “ Öte yandan, yılın kalanının ilk çeyrekten farklı olması kuvvetle muhtemel” dedi.
Hakan Kara, para politikasındaki sıkılaşmanın gecikmeli etkileri ve maliye politikasındaki normalleşmenin derecesine bağlı olarak talebin yavaşlayacağını belirtti.
İkinci çeyreğin sonlarından itibaren iç talepte hissedilir bir yavaşlama olabileceğine işaret eden Kara, ancak iç talepteki yavaşlamanın enflasyonu %36 hedefine götürmek için yeterli olmayacağı değerlendirmesinde bulundu.
Kara, dış açığın baz etkileri, ithalattaki ivme kaybı ve ihracattaki kısmi toparlanmanın desteğiyle azalmaya devam edeceğini dile getirdi.
Dış talebin büyümeye pozitif katkı vereceğini aktaran Kara, enflasyonla mücadele programının devrede olduğuna dair somut sonuçların ancak bu yılın ikinci yarısında görülebileceğini ifade etti.
Kara, Haziran’dan itibaren enflasyon eğiliminde düşüş olma ihtimalinin yüksek olduğunu da bildirdi.
Yine de bu eğilimin 2025 için öngörülen %14 hedefinin uzağında olacağını anlatan Kara, bunun olmaması için sıkılaştırma düzeyinin herkesi şaşırtması gerektiğinin altını çizdi.
