Sokak köpeklerinin yol açtığı sıkıntılar halkın gündeminde hep ön sıralarda oldu.
Güvenli sokaklar isteyenler bu konuda daha görünür olan belediyeleri sorumlu tuttu.
Belediyeler ise bütçelerin kısıtlı olduğunu, sayıları katlanan hayvanları sokaklardan çekmenin maliyetinin yerel yönetimleri aştığını belirterek hükümeti işaret etti.
Kuduz vakalarındaki artış, sokak hayvanlarının saldırıları, hatta buna bağlı kaza ve ölümler manşetlerden düşmez oldu.
Güvenli sokaklar isteyenlerle sokaklar hayvanların doğal yaşam alanı diyenler karşı karşıya geldi.
Giderek içinden çıkılmaz hal alan soruna hükümet el attı.
Yasa teklifinin ayrıntıları da ortaya çıktı.
"Yakala-kısırlaştır-sal" metodu kaldırılacak. Sokaklardan toplanan hayvanlar, sahiplendirilinceye kadar hayvan bakımevlerinde kalacak. Bun hayvanlar, Tarım ve Orman Bakanlığı veri sistemine kaydedilecek.
Belediyeler gönüllü kuruluşlarla işbirliği içinde sahiplendirilinceye kadar bakmak üzere hayvan bakımevleri kurarak bakım ve tedavilerini sağlayacak.
Saldırgan, bulaşıcı ya da tedavi edilemeyen hastalığı bulunan ya da sahiplenilmesi yasak olan hayvanlara yerel yönetimlerce uyutulacak.
Sahipsiz hayvan popülasyonunun, kamu güvenliği bakımından tehlike oluşturmasına veya hayvandan hayvana veya hayvandan insana bulaşan hastalıkların görülmesine, su kaynaklarının, yaban hayatının ve biyolojik çeşitliliğin zarara uğramasına sebebiyet vermesi halinde ilgili yerel yönetim tarafından sahipsiz hayvanlara ötenazi yapılabilecek.
Devlet, hayvan bakımevleri, hastaneler ve ameliyathaneler kurulması için belediyelere mali destek sağlayacak. Belediyeler bütçesinin binde 5’ini, büyükşehirler binde 3’ünü bu konuya ayıracak.
Sokak hayvanlarının sahiplendirilmesi teşvik edilecek. Evcil hayvanını terk edenlere, bakımevindeki hayvanı sokağa bırakanlara ağır para cezaları getirilecek.
Kedi ve köpek sahipleri, hayvanlarını en geç 31 Aralık 2025'e kadar dijital kimliklendirmeyle kayıt altına aldıracak.
Kanun teklifinin görüşmeleri TBMM’de başladı.
Peki diğer ülkelerde nasıl bir yol izleniyor?
ABD'de, hayvan koruma birimleri, sokakta sahipsiz hayvan bulursa, barınaklara götürüyor.
Sahipleri belirlenirse hayvanlar geri veriliyor, aksi takdirde sahiplendirilmek üzere bekletiliyor.
Uzun süre sahiplendirilmeyen hayvanlar uyutuluyor.
ABD'deki hayvan hakları savunucusu derneklerinin elindeki verilere göre, her yıl barınaklara getirilen 6,5 milyon civarında kedi ve köpeğin yaklaşık 3 milyonu itlaf ediliyor.
İngiltere'de, belediyeler veya hayvan dernekleri sahipsiz hayvanları topluyor.
Bir hafta içinde sahibine ulaşılamayan ya da sahiplendirilemeyen hayvanlar uyutulabiliyor. Ülkede, barınaklardan hayvan sahiplenme teşvik ediliyor.
Fransa'da her yıl 750 bin ila 1 milyon arasında evcil hayvan sahiplendiriliyor. Sahipleri tarafından 8 iş günü içinde alınmayan ya da sahibi belirlenemeyen hayvanlar barınaklı derneklere gönderiliyor veya bu merkezlerde kalmaya devam ediyor. Bu merkezlerde yer kalmadığında ise uyutma yoluna gidilebiliyor.
Almanya’da sahipsiz hayvanlar, kamu güvenliği veya düzeni için tehlike oluşturuyorsa yerel yönetimler sorumluluk alıyor. Belediyeler, hayvanların barınma maliyetlerini karşılıyor ve barınaklar, köpek sahiplerinden toplanan vergilerle finanse ediliyor. Alman Hayvan Refahı Yasası gereğince, ağır hastalık dışında hiçbir hayvan uyutulmuyor.
1875’te büyük bir itlaf gerçekleştirildikten sonra ilk barınak 1877’de açıldı.Hollanda'da köpekler zorunlu olarak kayıt altına alınıyor ve sahipleri yıllık 120 euro vergi ödüyor. Agresif köpeklerin ağızlıksız dolaştırılması yasak. Davranış sorunları olan hayvanlar terapilerden geçirilse de kontrol edilemeyen köpeklere ötenazi uygulanabiliyor.
İsviçre'de sokak hayvanları barınaklara alınıp sağlık kontrolleri yapılıyor. Sahibi bulunamayan hayvanlar sahiplendiriliyor. Ötanazi, yalnızca sağlık durumu kötü olan hayvanlar için uygulanıyor. Barınakların finansmanı genellikle sivil toplum kuruluşları tarafından sağlanıyor.
İspanya’da yeni yasayla sağlık nedeni dışında hayvanların uyutulması tamamen yasaklanmış durumda.
Polonya'da yaklaşık 230 barınak bulunuyor. Barınağa getirilen hayvanlar, tedavi edilemeyecek yaraları, kurtulamayacak hastalıkları varsa veya çevreye tehdit oluşturuyorsa uyutulabiliyor.
İtalya’da sahipsiz hayvanlar 60 gün içinde sahiplendiriliyor. Sahiplendirilemeyen hayvanlar barınaklarda kalmaya devam ediyor. Çok hasta ya da evcilleştirilemeyen agresif hayvanlar ilgili mercilerin onayıyla uyutulabiliyor.
Belçika'da barınaklar yardımseverlerin bağışlarıyla finanse ediliyor. Hayvanların uyutulması sadece tıbbi nedenlerle yapılıyor. Evcil hayvanı terk edenlere 1 aydan 3 aya kadar hapis ve 52 eurodan 2 bin euroya kadar para cezası veriliyor.
İsveç'te sahiplendirilemeyen köpekler, ömürlerinin sonuna kadar barınaklarda kalabiliyor. Hastalık veya yaşlılık nedeniyle acı çeken ya da insanlara zarar verme riski olan hayvanlar belediyelerin izniyle uyutulabiliyor.
Estonya'da sokak hayvanları, sahibi bulunamaz ve yeni bir yuva sağlanamazsa, 2 hafta bekleme süresi sonunda uyutulabiliyor.
Letonya'da tedavi edilemez hastalığı olan, saldırgan ve tehlikeli hale gelen hayvanlar veya bulaşıcı hastalık taşıyanlar uyutulabiliyor. Barınaktaki 14 günlük sürede eski sahibi bulunamayan hayvanlar, 15. günden itibaren uyutulabiliyor.
Tehlikeli ve sağlıksız köpekler uyutulabiliyor.
Başıboş köpeklerin uyutulması yasal olarak mümkün olabiliyor.
İnsanlara zarar veren köpeklere ötenazi uygulanabiliyor.
Başıboş köpekler 1925 ila 1928 yılları arasında itlaf edildi.
Artık neredeyse her ülkede kısırlaştırma ve mikroçip takma (kimliklendirme) uygulamaları yaygın bir şekilde uygulanıyor. Hayvanlarını terk edenlere ağır cezalar veriliyor.