Türk Dil Kurumu (TDK), 12 Temmuz 1932 yılında, Türkçenin zenginliklerini ortaya çıkarmak, Türk dilinin sözlük, dil bilgisi, imla, terminoloji ve tarihçesi gibi alanlarda araştırmalar yaparak dilin doğru ve güzel kullanılmasını sağlamak amacıyla kurulmuştur.
Türk Dil Kurumu (TDK) dilin sadeleştirilmesi ve yabancı kelimelerden arındırılması için de çalışmalar yürütür.
Türk Dil Kurumu'nun çalışmaları, dil politikaları oluşturulmasında ve eğitimde de önemli bir rol oynamaktadır.
Bu çalışmaların başlıcaları şunlardır:
Sözlükler ve Kılavuzlar:
İmla Kılavuzu:
Çevrimiçi Kaynaklar:
Eğitim ve Seminerler:
Medya ve Yayınlar:
Sosyal Medya ve Kampanyalar:
Türkçe, kelime zenginliği açısından oldukça çeşitlidir. Bu zenginlik nedeniyle bazı kelimelerin doğru yazılışı zaman zaman karıştırılabilmekte veya hatalı yazılabilmektedir.
Türk Dil Kurumu (TDK), bu karışıklığı önlemek amacıyla tüm kelimelerin nasıl yazılması gerektiğini anlamları ile birlikte belirtmiştir.
İnternette sıklıkla aratılan kelimeler arasında gelen Para ve Ücret, bazen birbirinin yerine kullanılabiliyor.
Türk Dil Kurumu (TDK), dilimizde sıkça kullanılan ve yazımı karıştırılan kelimelerin doğru yazılışını internet sitesi üzerinden açıklamıştır.
1. İsim, Ekonomi ▶Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı; mangır, mangiz, nakit, papel, tıkır, tıngır.
2. İsim ▶Bir emek karşılığında elde edilen kazanç.
3. İsim, Eskimiş ▶Kuruşun kırkta biri.
1. İsim, Ekonomi ▶İş gücünün karşılığı olan para veya mal; ecir.
2. İsim ▶Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para.
Anlam 1: Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı; mangır, mangiz, nakit, papel, tıkır, tıngır (Farsça pāre).
✔Cüzdanımda sadece biraz bozuk para kaldı.
✔Yeni telefon almak için para biriktiriyorum.
✔Kasada fazla para bulunması güvenlik riskini artırır.
✔Mağaza, sahte para kullanan müşterilere karşı önlem alıyor.
✔Bankadan çektiği parayı dikkatlice saydı.
Anlam 2: Bir emek karşılığında elde edilen kazanç.
✔Çalışarak kazandığı parayı tasarruf etmeye karar verdi.
✔Yazar, yeni kitabından kazandığı para ile bir tatil planladı.
✔Emekli maaşı dışında ek para kazanmak istiyor.
✔Bu işte çok para kazanılmadığını öğrendi.
✔Sanatçı, eserlerini satarak para kazanıyor.
Anlam 3: Kuruşun kırkta biri (Eskimiş).
✔ Eski dönemlerde para birimleri farklıydı ve kuruşun kırkta biri para olarak adlandırılırdı.
✔ Dedem, çocukken bir para ile birçok şey alabileceğini anlatırdı.
✔ O dönemin ekonomik şartlarında, bir para büyük bir değer taşırdı.
✔ Tarihi paralar koleksiyonunda eski para birimleri de bulunuyor.
✔ Müze, eski para örneklerini sergiliyor.
Anlam 1: İş gücünün karşılığı olan para veya mal; ecir (Arapça ucret).
✔ İşçiler, ay sonunda aldıkları ücretle geçimlerini sağlıyor.
✔ Ücret artışı talebiyle grev başlatıldı.
✔ Şirket, çalışanlarına rekabetçi ücretler sunuyor.
✔ Ücretler, sektör ve pozisyona göre değişiklik gösterebilir.
✔ Haftalık ücretlerini aldıktan sonra alışverişe çıktılar.
Anlam 2: Kiralanan veya satın alınan bir şey için ödenen para.
✔ Arabanın kiralama ücreti gün sonunda ödendi.
✔ Otel, konaklama ücretlerini peşin alıyor.
✔ Kursa katılım için belirlenen ücret oldukça makul.
✔ Spor salonuna aylık üyelik ücreti ödeniyor.
✔ Konser biletlerinin ücretleri online platformda satışa sunuldu.