Dünya, İsrail’in üst üste gelen suikastlarını konuşuyor.
Gazze’de soykırıma devam eden Netanyahu, bölgeyi ateş çemberine atacak adımları arka arkaya atıyor.
Dün gece önce Lübnan’ın başkenti Beyrut’u vuran İsrail, Hizbullah konutanlarından Fuad Şükür’ü öldürdü.
Hemen arıdan Tahran’a hava saldırısı düzenlendi.
Ürdün ve Irak hava sahalarını geçen İsrail F-35’leri İran sınırından da içeri girdi.
Uçaklar, İran Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan Mesud Pezeşkiyan'ın yemin törenine katılmak üzere Tahran’da bulunan Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye’i hedef aldı.
Haniye’nin misafir edildiği konut füzelerle vuruldu.
Saldırıda, koruması ve İsmail Haniye hayatını kaybetti.
Gece saat 02.00'de güdümlü füze ile gerçekleştirilen saldırıya ilişkin açıklama yapan Hamas'ın üst düzey yetkilisi Halil El-Hayya, "Füze doğrudan Haniye'ye isabet etti" dedi.
Haniye'nin naaşı, yarın Tahran'da düzenlenecek cenaze töreninin ardından Katar'ın başkenti Doha'ya götürülecek.
Hamas’tan sıikast sonrasıyapılan ilk açıklamada, Haniye’nin siyonist bir saldırı sonucu Tahran'da öldürüldüğü ifade edildi.
Açıklamada, “ Hamas liderinin suikastı korkakça bir eylem ve cezasız kalmayacak" denildi.
Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları ise suikastın savaşı “yeni boyutlara taşıyacağını” ve büyük yansımaları olacağını duyurdu.
Hamas üst düzey yetkilisi Halil El Hayya ise, İsrail ile tüm seçeneklerin başarısız olduğunu belirterek direnişten başka seçenek kalmadığını dile getirdi.
İsrail Başbakanı Netanyahu suskunluğunu akşam saatlerinde bozdu.
İlk açıklamasında Haniye'den doğrudan bahsetmeyen Netanyahu, İran'ın vekil güçlerine ağır bir darbe indirdiklerini söyledi.
Netanyahu, İsrail kendisine saldırganlık gerçekleştirenlere ağır bir bedel ödeteceğini vurguladı.
“Her türlü tehdide, her türlü senaryoya karşı hazırlıklıyız" diyen Netanyahu " İsrail'e dokunan herkesin kanı dökülür" sözleriyle ülkesine yönelik misilleme haklarının kullanılmasının önüne geçmek için tehdide başvurdu.
Netanyahu, bu sözleriyle savaşı yayma isteğini de ortaya koydu.
