Saldırıların yanı sıra açlıkla da pençeleşen Filistinliler, İsrail’in soykırımından nasibini alan kedileri hem doyurarak hem de nispeten daha güvenli olduğu değerlendirilen bölgelere götürerek kurtarmaya çalışıyor. Günler önce sahipli ya da sahipsiz tüm kedileri toplamaya başlayan Filistinliler, açlıkla boğuşan kedilere yiyecek verdikten sonra araçlara naklederek Han Yunus’taki bir sığınağa götürmeye başladılar.
Güvenli yer yok
İşgalci terör örgütü İsrail’in güvenli yer bırakmadığı Gazze Şeridi’nde kediler de soykırımdan nasibini alıyor. İsrail 7 Ekim 2023 tarihinden bu tarafa 308 günde 3300’e yakın katliam gerçekleştirdi. 7 atom bombasına denk gelen 80 bin tondan fazla bombanın altında tespit edildiği kadarıyla 16.314 bebek ve çocuk, 10.980 kadın can verdi. Toplam 39.699 öldü, 91.722 kişi yaralandı. Kayıp sayısı 10 bini geçti, esir sayısı 9 bine yaklaştı. 3 bine yakın alıkonulan Filistinlinin olduğu bölgede 600’den fazla insan, açlıktan ölmemek için yardım beklerken katil ve soykırımcı İsrail tarafından hedef gözetilerek katledildi. Açlıktan onlarca çocuğun öldüğü Gazze Şeridi’nde binlerce kedi aynı kaderi yaşadı.
Han Yunus da güvenli değil
Kedileri soykırımdan kurtarmaya çalışan Filistinliler, Han Yunus’ta bulunan ve çoğu yıkılmamış olan bir sığınağa nakil işlemlerini yürütürken İsrail’den tahliye uyarısı geldi. Filistinliler terör örgütü İsrail’in tahliye uyarıları sonrası Han Yunus'un doğusundan göç etmeye başladı ancak göç edilen yerler de dahil bölgede güvenilir tek nokta bulunmuyor. Kedileri terk edilmeye başlanan Han Yunus’taki barınağa götüren Filistinli ekipler ise ne yapacağını bilmiyor.
Göç, Nekbe’yi hatırlatıyor
Terör örgütü İsrail’in Gazze Şeridi'ndeki Han Yunus şehrinin doğusunda bulunan Filistinlilere yönelik tahliye uyarısı yapması sonrası halk, yanlarına alabildikleri bazı eşyalarla nispeten güvenli olduğuna inandıkları bölgelere göç ediyor. Ortaya çıkan görüntüler ise Nekbe yani Büyük Felaketi hatırlatıyor.
Filistinlilerin “Büyük Felaketi”
14 Mayıs 1948 tarihinde İsrail Devleti'nin kuruluşu, Filistinliler için tarihin en trajik dönüm noktalarından biri oldu. Bu olay, yüz binlerce Filistinlinin topraklarından sürülmesiyle sonuçlandı. Siyonist hareket, 750 binden fazla Filistinliyi evlerinden etti ve bu durum Filistin halkı için "Nekbe" yani "Büyük Felaket" olarak adlandırıldı.
Nekbe Günü: Büyük Felaketin anlamı
Nekbe, Arapça'da "Büyük Felaket" anlamına geliyor ve Filistinliler için 15 Mayıs, İsrail Devleti'nin kurulduğu günün ertesi, bu felaketin sembolik tarihi olarak kabul ediliyor. İsrail'in bağımsızlığını ilan etmesiyle birlikte, Filistinliler için yeni bir sürgün ve belirsizlik dönemi başlamış oldu. Yahudi çeteleri tarafından zorla göç ettirilen Filistinliler, evlerini ve topraklarını terk etmek zorunda kaldı.
Felaketin Tanıkları: Faysal Saliit’in hatıraları
Hubeyze köyünde yaşayan Faysal Saliit, Nekbe gününü yaşayanlardan biri olarak, o dönemi "felaket" olarak nitelendiriyor. Saliit, ailesinin Lübnan, Suriye ve Irak gibi farklı ülkelere kaçmak zorunda kaldığını belirtiyor. "Biz mültecilerin çocukları olarak adlandırıldık ve Araplar da (Arap yönetimleri) bize haksızlık etti. Tek isteğimiz vatanımıza geri dönmek," diyerek duygularını dile getiriyor.
Milyonlarca Filistinli mülteci durumunda
Bugün, dünya genelinde 12.700.000 Filistinli bulunuyor. Bu insanların 8.260.000’i mülteci olarak farklı ülkelerde yaşıyor. Birleşmiş Milletler, 5.400.000’i Filistinliye resmi mülteci statüsü vererek yardım sağlıyor. Ancak, 1 milyonun üzerinde Filistinli halihazırda kayıt dışı olarak yaşadığından dolayı bu yardımlardan faydalanamıyor.
Nekbe'nin devam eden etkileri
Nekbe, sadece geçmişin bir olayı olarak kalmadı; Filistinlilerin günlük yaşamlarına derin bir şekilde etki eden bir travma olarak devam ediyor. Filistinliler, bu kara günü unutmayarak, vatanlarına dönme umudunu her zaman canlı tutuyor. Nekbe, Filistinlilerin hafızasında derin izler bırakarak, geleceğe yönelik taleplerini şekillendirmeye devam ediyor.
