O güreşin yaşayan efsanesi.
Ata sporumuzda mindere altın harflerle ismini yazdırdı.
3 Dünya Şampiyonluğu, 11 Avrupa Şampiyonluğu ve 1 kez de Olimpiyat Şampiyonluğu ile ulaşılması zor zaferlere imza attı.
Sivas’ta evin ortasında koltukları kenara çekerek başladığı yolculuğu, sevenleri ve antrenörünün kendisine hazırladığı veda partisiyle noktaladı.
Meşaleler yakan güreşseverlerin kendisi için hazırlattığı özel pastayı kesti.
Taha Akgül 2024 Paris Olimpiyatlarında altın madalyayı kıl payı kaçırdı.
Daha önce yendiği Gürcü güreşçi Geno Petriashvili altın madalya kazanmasına rağmen minderde O’nun elini havaya kaldırdı ve ödül töreninde, çok saygı duyduğu, efsane güreşçimiz Taha Akgül'ü onore etti. 
Paris 2024 Olimpiyatları’nın Kapanış seremonisinde ay-yıldızlı bayrağımızı Taha Akgül ve Buse Naz Çakıroğlu taşıdı.
Türk güreşinin efsane ismi Taha Akgül, 21 yıllık başarılı güreş kariyerine Paris Olimpiyatları'nda elde ettiği gümüş madalya ile son verdi. 
Toplamda 22 madalya elde eden Akgül, kariyerini zirvede bırakma kararı aldı ve güreşseverleri duygulandıran bir veda yaptı.
Taha Akgül, güreşe ilk adımlarını 12 yaşında, Sivas'ta mütevazı bir evin ortasında attı. Abisiyle birlikte koltukları kenara çekerek başladıkları bu serüven, zamanla profesyonel bir kariyere dönüştü. O dönemde, küçük yaşına rağmen büyük bir azim ve kararlılık gösteren Akgül, kısa sürede yeteneğiyle dikkat çekti. Bu başlangıç, onu milli takımın ve uluslararası arenanın en saygı duyulan güreşçilerinden biri haline getirecek yolun ilk adımı oldu.
Kariyeri boyunca birçok zorluğu aşan Akgül, 2016 Rio Olimpiyatları'nda altın madalya kazanarak güreş kariyerinin zirvesine ulaştı. Bu başarısı, onu Türkiye'nin en önemli sporcularından biri haline getirdi. Akgül, olimpiyat şampiyonu olmanın gururunu yaşarken, bu başarısının kariyerinin en unutulmaz anı olduğunu dile getirdi. 2012 Londra Olimpiyatları'nda genç yaşta yaşadığı talihsiz elenme sonrasında, 2016'da kazandığı bu altın madalya, onun için ayrı bir öneme sahipti.
Sakatlıklarla da Mücadele EttiAncak Taha Akgül'ün kariyeri sadece zaferlerle dolu değildi. Yaşadığı sakatlıklar, onun en büyük kabusu oldu. 2020 yılında pandemi sürecinde yaşadığı omuz sakatlığı, kariyerini bitirme noktasına getirdi. 
Omzundan geçirdiği ciddi ameliyat sonrasında olimpiyatlara katılma şansı azalmışken, pandemi nedeniyle olimpiyatların ertelenmesi ona toparlanma ve yeniden mücadele etme fırsatı sundu. Bu dönemde yaşadığı zorluklar, onun azmini ve kararlılığını bir kez daha ortaya koydu.
Son olarak Paris Olimpiyatları'nda mücadele eden Akgül, burada altın madalyayı kıl payı kaçırarak gümüş madalya kazandı. Bu kayıp, onun için bir hayal kırıklığı olsa da, kariyerini zirvede bırakma kararını pekiştirdi. Maçın ardından ayakkabılarını çıkararak güreşe veda eden Akgül, salonu dolduran seyirciler tarafından uzun süre ayakta alkışlandı. Bu unutulmaz an, kariyerinin son noktasını koydu.
Taha Akgül, kariyerini sonlandırırken, genç güreşçilere yol gösterici olma sorumluluğunu da üstlendi. Artık güreş minderinde değil, genç sporcuların yanında onlara destek olarak bulunmayı planlıyor. Spor Bakanlığı bünyesinde spor müşaviri olarak görev yapmaya devam eden Akgül, gelecekte de Türk güreşine katkıda bulunmaya kararlı. Evliliği ve yakında doğacak olan çocuğuyla birlikte yeni bir hayat başlangıcı yapan Akgül, bu yeni dönemde ailesine daha fazla vakit ayırmayı planlıyor.
Taha Akgül'ün kariyerinde büyük pay sahibi olan antrenörü Abdullah Çakmar, Paris Olimpiyatları sonrasında duygusal bir veda mesajı verdi. Akgül ile 14 yıl boyunca birlikte çalıştıklarını belirten Çakmar, onun sadece bir sporcu değil, aynı zamanda bir kardeş gibi olduğunu ifade etti. Çakmar, "Taha ile birlikte çalışmak, ona hoca olmaktan ziyade abisi olabilmek benim için çok önemliydi. Güreşçi bir aileden gelen biri olarak, Taha'nın yeteneklerini geliştirmek için elimizden geleni yaptık. Ancak ne yazık ki Paris'te hakemler tarafından adil olmayan bir kararla altın madalyamız elimizden alındı. Bize Türk olmanın bedelini ağır ödettiler, ama Taha'nın başarısı her zaman hafızalarda kalacak" dedi.
Abdullah Çakmar ve Taha Akgül, birlikte çalıştıkları yıllar boyunca Türk güreşine büyük katkılarda bulundular. Ancak ikisi de artık kariyerlerini sonlandırarak, yeni nesil güreşçilere yol gösterecek bir role büründüler. Çakmar, Türkiye'nin güreş potansiyelini artırmak için genç yeteneklerle çalışmaya devam edeceklerini ve Türk güreşinin geleceğini inşa etmek için ellerinden geleni yapacaklarını belirtti.
Taha Akgül, 21 yıllık güreş kariyerine birçok başarı sığdırarak, Paris Olimpiyatları'nda aldığı gümüş madalya ile kariyerini zirvede bırakma kararı aldı. Bu karar, Türk güreş tarihine altın harflerle yazılacak bir veda olarak hafızalarda kalacak. Akgül, kazandığı başarılar ve Türk sporuna kattığı değerle her zaman hatırlanacak bir isim olacak.
