Bartov, İsrail'in tam abluka altında tuttuğu Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını değerlendirdi.
İsrail ordusunun hastane, okul, cami, altyapı ve evleri ayırt etmeksizin "kasıtlı " olarak vurduğuna işaret eden Bartov, sivil halkın "güvenli olmayan güvenli bölgelerde" bombalandığını ifade etti.
ABD'deki Brown Üniversitesinde Holokost ve soykırım konularında çalışmalar yürüten Bartov, böylece İsrail’in sözde güvenli bölge ilan ettiği ve Filistinli sivilleri yönlendirdiği noktalarda bile hedef aldığının altını çizdi.
Yaklaşık 9 ay önce İsrail'in saldırılarının "savaş suçu teşkil ettiği ancak henüz soykırım düzeyinde olmadığı" yönünde açıklama yaptığını hatırlatan Bartov, İsrail Ordusunun Gazze Şeridi'ndeki son yerleşim yeri olan Refah'a da saldırmasından sonra bu değerlendirmesini değiştirdiğini dile getirdi.
Bartov, Gazze'yi 1,5 milyon sivil için yaşanmaz hale getirmeyi hedefleyen zihniyetin "insan hayatına dair hiçbir değer yargısının bulunmadığını" vurguladı.
Bu durumun kendisi için sadece insan hayatını hiçe sayan bir zihniyet olmadığını belirten Bartov, “Aynı zamanda Gazze'de yaşamayı, askeri operasyonlar veya hastalıklar ve açlık yoluyla halkını zayıflatarak yaşamayı imkansız hale getirmeyi hedefleyen bir zihniyet anlamına geliyor artık." İfadelerini kullandı.
Bartov, İsrail güçlerinin "Nekbe" sırasında yaklaşık 1 milyon Filistinliyi zorla topraklarından çıkararak sürgün ettiğini ve yerine İsrail'in kurulduğunu hatırlattı.
İsrail asıllı Amerikalı Profesör, Filistinlilere yönelik devam eden saldırganlığın başlangıçtaki eylemlerle "uyumlu" yürütülen çabanın parçası olduğuna dikkati çekti.
Akademik çalışmaları sırasında Nazi ordusunun "İkinci Dünya Savaşı sırasındaki eylemleri" ile ilgili araştırmalar yaptığını ve yakın dönemde İsrailli askerlerle de görüştüğünü anlatan Bartov, Gazze'deki saldırılara katılan İsrailli askerlerin düşünce tarzıyla İkinci Dünya Savaşı'ndaki Alman askerlerinin sahip oldukları zihniyetin çok benzediğini söyledi.
Bartov, hem İsrailli hem de Nazi askerlerinin benzer şekilde kendilerini "terör, soykırım ve cinayetin kurbanları" olarak gördüğüne dikkati çekti.
Bu zihniyete sahip askerlerin bakış açıları yüzünden "masum sivillerle herhangi bir empati duygusu kuramadıklarını" aktaran Bartov, İsrail'in Gazze'ye saldırılarının "Holokost'la denk olduğunun söylenemeyeceğini" ifade etti.
Bartov, Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarının devlet destekli ve uzun geçmişi olduğunu da bildirdi.
"Batı Şeria'da gördüğümüz şey, yavaş yavaş ilerleyen, yerleşimciler tarafından yapılan bir etnik temizlik.” diyen Bartov, bu durumu kontrol etmesi gereken İsrail ordusunun "suç ortağı olduğunu" vurguladı.
Görüntülere bakarsanız üniformalı birçok kişinin yerleşimci olduğunu görürsünüz. Yerleşimcilere üniforma verildi, silahlandırıldı.")
Bunun "hükümet politikası" olduğunu fakat hükümetin bunu açıkça ifade etmediğini dile getiren Bartov, Batı Şeria'daki politikanın, "Filistinliler için giderek imkansızlaşan şartlar yaratmak" olduğunu belirtti.
