Son günlerde maymun çiçeği virüsü korku ve endişe saçıyor.
Afrika ülkelerinde hızla yayılan maymun çiçeği virüsünde vakalar art arda artıyor.
Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) "küresel acil durum" maymun çiçeği ile gelişmeleri insanlar sıkı şekilde takip ediyor.
Ankara'da 4 kişinin Maymun Çiçeği şüphesiyle karantinaya alındığı iddia edildi. Ankara İl Sağlık Müdürlüğü, iddiaları yalanladı.
Türk Tabipleri Birliği (TBB) Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, maymun çiçeği ile ilgili Ankara Masası'na dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Kesinleşmiş bir vaka bildiriminin söz konusu olmadığını ifade eden Alpay Azap, Sağlık Bakanlığının da henüz tanı konmuş bir vaka olmadığına dair bir açıklaması olduğunu söyledi.
"Bu zaten eninde sonunda olacak olan bir şey" diyen Azap, şöyle devam etti;
"Bu hastalık esas olarak Afrika'da salgın yapmış durumda ve Dünya Sağlık Örgütü bu acil durum ilanını Afrika'daki bu salgının dünyanın diğer bölgelere yayılmış olabileceği ama gözden kaçırılıyor olması ihtimali üzerine yaptı ilanı. Uluslararası sağlık otoriteleri bu hastalık konusunda çok uyanık olmadı. Gerekli tanı ve takip algoritmaları devrede olmadığı için Dünya Sağlık Örgütü bunun gözden kaçmaması adına bu konuya dikkat çekmek adına zaten bu ilanı yaptı."
Önümüzdeki günlerde ya da haftalarda dünyanın pek çok yerinden acil durum ilanı nedeniyle dikkatler bu hastalığına yönelmiş olduğundan vakaların yakalanacağını, tanı konacağını ve bildirileceğini aktara Alpay Azap, "Dolayısıyla şimdi olmaması birkaç gün sonra birkaç hafta sonra Türkiye'de olmayacağı anlamına gelmez" dedi.
Bu konuda bir paniğe asla gerek olmadığını söyleyen Prof. Dr. Alpay Azap, şu ifadeleri kullandı;
"Türkiye’de vaka bildirildi diye vaka oldu diye bu vakalar hızla topluma yayılacak değil. Çünkü bu hastalık kolay bulaşan bir hastalık değil. Covid-19 gibi değil. Dolayısıyla da covid gibi benzer önlemler zaten alınmayacak. Onun gibi hızlı yayılan bir virüs olmadığı için sadece yakın temasları risk altında oluyor. Bu kişilerin yani ev halkı bunlarla yakın teması olan diğer kişiler, sağlık çalışanları doğal olarak risk altında oluyor."
Hastalığın bir aşısının olduğunu aktaran Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Alpay Azap, şunları söyledi;
"Evet zayıflatılmış bir canlı virüs aşısı. Çok yüksek miktarlarda üretilmiyor dünyada. Zaten çok yüksek miktarda üretilmesine gerek yok. Çünkü covid-19’da gördüğümüz gibi ya da halihazırda yaşadığımız diğer hastalıklar ne bileyim kızamık gibi, örneğin boğmaca, tetanos gibi çok yaygın bir şekilde herkesin aşılanması gereken bir hastalık değil. Yani çok yüksek riskli kişiler. Örneğin bu virüslü laboratuvarda çalışan kişiler ya da riskli teması bulunan kişiler sadece aşılanıyor. O yüzden dünyada da çok üretilip çok yaygın şekilde dağıtılan bir aşı değil ama evet bir aşısı var. Türkiye'nin de onu temin etmesi gerekiyor. Temin ettiğimizde de herkes açılanacak ya da yoğun bir aşılama olacak diye düşünmeyin. Hani en fazla birkaç bin kişinin ihtiyacı olacaktır. O yüzden yani yakın temaslılara ilk günlerde yapıldığında örneğin hastalığın hafif seyretmesini sağladığı için belki o amaçlı bile kullanılabilir. Yakın temas sonrası aşılama için."
Su çiçeği aşısının bu hastalığa karşı hiçbir koruyuculuğunun olmadığını ifade eden Alpay Azap, çiçek aşısının koruyuculuğunun olduğunu belirtti.
Azap, şöyle devam etti;
"Çiçek yüzde 95 bir koruma sağlıyor. Ama çiçek dünyadan yok edildiği için o insan aşının büyük başarısıdır. 1980’den sonra hiç yapılmadı. Türkiye'de seksen önce doğmuş olanlar, seksen öncesinde doğmuş kişiler çiçek aşı izleri varsa kollarında bunlar bu hastalığa karşı yüzde seksen seksen beş korunduklarını düşünebilir. Ama suçiçeği aşısı korumaz."
