Erdoğan'dan Narin mesajı: Takipçisi olacağım

Kabine toplantısının ardından kameralar karşısına geçen Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gündeminde Diyarbakır'da öldürülen Narin Güran vardı.

AA
Kaynak AA
YAYINLAMA
09 Eylül 2024 19:54
GÜNCELLEME
09 Eylül 2024 20:08
Erdoğan'dan Narin mesajı: Takipçisi olacağım
AA
Kaynak AA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan'ın ilk gündemi Diyarbakır'da katledilen ve cansız bedeni 19 gün sonra bulunan Narin Güran oldu. 

Erdoğan konuya ilişkin şunları söyledi: " Narin yavrumuzun hunharca katledilmesi hepimizin yüreğine kor bir ateş düşürdü. Masum bir yavruyu öldüren canilerin en ağır cezaya çarpıtılması için konunun bizzat takipçisiyim." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şu şekilde:

Sizlerin kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum. Buradan ülkemizin ve dünyanın dört bir yanında ekranları başında bizleri takip eden vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Ahlat'ta gerçekleştirdiğimiz son kabine toplantımızdan bugüne aşk ile koşan yorulmadan ülkemiz ve milletimiz için aşkla çalışıyoruz.

26 Ağustos'ta Anadolu'nun kapılarını milletimize açan Malazgirt zaferimizin 953 seneyi devriyesini nasıl gururla idrak ettiysek, 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda da bu topraklardaki varlığımızı tescilleyen Büyük Zaferin 102 yıl dönümünü aynı heyecanla kutladık. Harp Okullarımızın mezuniyet törenlerine iştirak ederek genç teğmenlerin ve kıymetli ailelerinin mezuniyet sevincini paylaştık. Bu sene harp okullarımızdan 1613 öğrencimiz mezun oldu.

Gençlerimizi Türkiye Yüz Yılının mimarları olarak görüyoruz

Okul birincilerimizin tamamının kadın teğmenler olması ayrıca anlamlıydı. Vatanına milletine milli iradeye ve milletin inanç değerlerine yürekten bağlı gençlerimizi Türkiye Yüz Yılının mimarları olarak görüyoruz. İyi yetişmiş disiplinli vatanperver gençlerimizle daima iftihar ediyoruz.

Milletimizin göz bebeği ve Peygamber Ocağı olan Türk Silahlı Kuvvetlerinin gücüne güç katan her adımın yanındayız. Son 22 yılda güçlü Türkiye güçlü ordu şiarıyla her alanda çok önemli atılımlar gerçekleştirdik. Mesela savunma sanayinde yüzde 80 oranında dışa bağımlı bir ülkeyi her türlü silah ve mühimmatını kendi imkanlarıyla üretir hale getirdik.

Dünyanın Ilk 3-4 ülkesinden birisiyiz. Uçak, helikopter, tank, füze,roket, bomba, silah, gemi denizaltı ve daha pek çok başlıkta 22 yıl öncesine göre çok farklı bir seviyedeyiz.

"Ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine de hiçbir surette müsaade etmeyiz"

Ancak ordumuzun disipline ve itibarına gölge düşürecek her türlü girişiminde karşısındayız. Demokratik denetim mekanizmaları çerçevesinde gerekli tahkikatı büyük bir hassasiyetle ve çok boyutlu bir şekilde yürütüyoruz.

Kahraman ordumuzun yıpratılmasına da ordumuz üzerinden siyasi hesap görülmesine de hiçbir surette müsaade etmeyiz. Aynı hassasiyet İstiklal harbimizin başkomutanı Gazi Mustafa Kemal içinde geçerlidir. işte dün aslına ve gazinin hatırasına uygun olarak restore ettiğimiz Savarona yatanı ziyaret ettik. Burada şu hususun altını öncelikle çizmek isterim.

Türkiye'ye en büyük zararı istismarcı siyaset anlayışı vermiştir. Zamanla aktörler değişse de bu siyaset tarzı maalesef kötü bir muhalefet geleneği olarak varlığını hala sürdürmektedir.

Son günlerde bunun tekrar ayyuka çıktığını şahitlik ediyoruz. Muhalefet yine istismar siyasetine sarılarak 14-28 Mayıs ve 31 Mart seçimlerindeki şaibeli sicilini aklamaya çalışıyor.

Yüzleri kızarmadan ahkam kesiyorlar 

Bizim burada söylemeye hicap edeceğimiz hakaretleri 3-5 oy uğruna sineye çekenler şimdi çıkmışlar yüzleri kızarmadan ahkam kesiyorlar.

Sınır ötesi ve okyanus ötesindekilerle ittifak yapıp iktidar hayali kuranlar bugün Gazi Mustafa Kemal üzerinden millete ayar vermeye kalkıyor. Türk Silahlı kuvvetlerine kimyasal silah kullandı iftirası atanlara kol kanat gerenlerin bugün söyledikleri hiçbir sözün kıymeti yoktur.

Milletimiz bunların samimiyetsizliğinin gayet farkındadır. Biz de bu oyuna gelmeyiz. Ülkemize ve demokrasimize hiçbir hayrına dokunmayan bu kışkırtıcı dile kesinlikle prim vermeyeceğiz.

Bu vesile ile dün Tunceli Ovacık ilçesinde zırhlı aracın devrilmesi sonucu şehit olan Jandarmalarımızla bugün Irak'ın Gara bölgesinde şehit düşen Üsteğmenimize Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.

Şehitlerimizin acılı ailelerine, silah arkadaşlarını ve milletimize başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan Jandarmamıza da acil şifalar temenni ediyorum.

"Turizm sezonumuz iyi geçiyor"

Aziz milletim 1 Eylül'de hizmete verdiğimiz Rixos Tersane İstanbul Otelinin İstanbul'un turizmine ve tanıtımına önemli katkılar yapacağına inanıyorum .Geçen sene İstanbul'umuzu 17 milyon 370 bin turist ziyaret etti. Ülke olarak dünyanın her köşesinden 56 milyon 700 bin kişiyi misafir ettik. Bu sene hedefimiz 60 milyon turist, 60 milyar dolarlık Turizm geliridir. Yılın ilk 7 ayında 35 milyon turisti ülkemizde ağırladık. Bölgemizdeki çatışmalara rağmen turizm sezonumuz iyi geçiyor. Turizmde 2024 hedeflerimize ulaşacağımıza inanıyoruz.

"Sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur"

Eylül ayının ilk mesai günü adli yıl açılış törenimizi gerçekleştirdik. Yeni yasama yılı ile birlikte inşallah yeni ve sivil anayasa meselesine biraz daha ağırlık vereceğiz. Türk demokrasinin darbelerle ve darbeci zihniyetle hesaplaşmasını tamamlayabilmesi için sivil anayasa ihtiyaçtan öte bir zorunluluktur. Şunu çok da söylemek durumundayım. 15 Temmuz Milli İrade Destanı'na imza atan bir milletin darbecilerin yaptığı anayasaya mecbur bırakılmasını doğru da adil de bulmuyoruz. Son yılların temsil zemini en geniş Meclisi olan 28 dönemin yeni ve sivil anayasa yapması millete karşı ödevidir. Meclisin bu vazifesini yerine getirebilmesi için elimizden geleni yapacağız

"Her fırsatta Kudüs kırmızı çizgimizdir diyoruz"

İsrail hükümeti işgal ve istila politikasını ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı da içine alacak şekilde genişletme arayışındadır. Harem-i Şerife yönelik Siyonistlerin tacizleri ve baskınları artmaktadır. Bunların hepsini yakından takip ediyoruz. Daha önce de söyledim bugün tekrar vurgulamak istiyorum. Merhum Nuri Pakdil'in ifadesi ile “Yüreğimizin yarısı Mekke’dir geri kalanı da Medine'dir. Üstünde de bir tül gibi Kudüs vardır.” Bunun için her fırsatta Kudüs kırmızı çizgimizdir diyoruz. Görevi Kudüs davasına sahip çıkmak olan İslam İşbirliği Teşkilatı’nı günden güne pervasızlaşan bu saldırılara bilgehane kalması düşünülemez. Teşkilatın daha fazla vakit kaybetmeden liderler seviyesinde toplanması ve İslam Dünyasının kararlı tutumunu ortaya koyması aciliyet arz ediyor. Bununla ilgili temaslarımızı yoğunlaştırarak sürdüreceğiz.
 

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa