CHP'li Yücel, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısının gündemiyle ilgili parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında önce Narin Güran cinayetine değindi.
"Bu tür acıları maalesef yakından tanıyoruz," diyen Yücel, adaletin etkin bir şekilde işletilmemesi nedeniyle birçok benzer olayın yaşandığını hatırlattı.
Yücel, eğer hukuki süreçler gerektiği gibi yürütülseydi ve suçlular hak ettikleri cezaları alsalardı, bugün belki de Narin Güran gibi masumlara zarar vermeye kimsenin cesaret edemeyeceğini belirtti.
Hukukun amacının insanları, özellikle de çocukları korumak olduğunu ifade eden Yücel, bu süreçlerin yeterince etkin işletilmemesinin toplumda büyük bir güven kaybına yol açtığını söyledi.
Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vatanı korumak, çocukları korumakla başlar” sözüne atıfta bulunan Yücel, ülkenin geldiği noktada hem çocukların hem de vatani değerlerin korunamadığını ifade eden Yücel, bu durumun büyük bir endişe kaynağı olduğunu vurguladı.
Yücel, 22 yıllık yönetiminin adaleti sağlayamaması nedeniyle toplumun büyük bir çöküş yaşadığını dile getirdi.
Yücel, ayrıca İstanbul Sözleşmesi’nin yürürlükten kaldırılmasına değindi ve 6284 sayılı Yasa’nın yanlış uygulandığını ifade etti. Bu yasaların kadınları ve çocukları korumak yerine, aile içi şiddet ve istismarın üstünün örtülmesine neden olduğunu söyleyen Yücel, İstanbul Sözleşmesi’ni iptal edenlerin, aile kavramını koruma bahanesiyle toplumda ciddi bir ahlaki çöküşe neden olduklarını belirtti.
Yücel, "kol kırılır yen içinde kalır" zihniyetiyle aile içi şiddetin ve istismarın göz ardı edildiğini, bunun da masum çocukların ve kadınların hayatını kararttığını vurguladı.
Deniz Yücel, bu topraklarda bir daha Narin olayının yaşanmasına tahammül edilemeyeceğini açıkladı.
Yeni eğitim-öğretim yılının başlamasıyla birlikte, eğitim sistemindeki sorunlar da bir kez daha gündeme geldi.
Yücel, kırtasiye ve servis fiyatlarının ailelerin bütçesini zorladığını, öğretmenlerin atanma sorunlarının devam ettiğini ve okullarda yeterli beslenmenin sağlanamadığını belirtti.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın eğitim sorunlarına çözüm üretmek yerine tarikatlara ve ideolojik gruplara hizmet ettiğini iddia eden Yücel, öğretmenlere yönelik saygısız söylemlerle eğitimcilerin itibarının zedelendiğini savundu.
Cumhuriyetin temel değerlerine yönelik bir hesaplaşma içinde olduğunu belirttiği Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e sert eleştirilerde bulunan Yücel, tarikatların etkisiyle hazırlanan müfredatın çocukları laik ve bilimsel eğitimden uzaklaştırdığını ifade etti.
Anayasa’nın 42. maddesine göre eğitimin Atatürk ilkeleri ve çağdaş bilim esaslarına dayanması gerektiğini belirten Yücel, bu ilkelerin ihlal edilmesinin çocukların geleceğini tehlikeye attığını söyledi.
Yücel, Orta Vadeli Program (OVP) kapsamında getirilen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’nin (TES) toplumdaki sosyal güvenlik anlayışını kökten değiştireceğini belirtti.
Devletin sağladığı sağlık güvencesinin artık yeterli olmayacağını, vatandaşların özel sigorta sistemlerine yönlendirilmek zorunda kalacağını vurgulayan Yücel, bu durumun halkın sağlığını ciddi şekilde tehlikeye attığını ifade etti.
Devletin sağladığı SGK sisteminin güvencesinin ortadan kalkmasıyla emeklilerin büyük bir mağduriyet yaşayacağını belirten Yücel, sağlık hizmetlerine ulaşmanın lüks hale geleceğini söyledi.
Yücel, bu düzenlemelerin, toplumda artan yoksulluk ve açlıkla birleştiğinde, insanların sağlığını korumasının neredeyse imkansız hale geleceğini kaydetti.
Yücel, emekli maaşlarının düşüklüğüne dikkat çekerek, mevcut ekonomik şartlarda vatandaşların hem emeklilik haklarını koruyamayacağını hem de sağlık hizmetlerine erişim sağlayamayacağını savundu.
