Covid 19'un yeni varyantı: XEC! Endişe saçıyor mu?

Covid 19'un yeni varyantı "XEC" merak uyandırdı. Peki, endişe saçıyor mu? Aşı olmak gerekli mi? Hastalıktan nasıl korunacağız? İşte yanıtı...

Ecem Çetin Muhabir
YAYINLAMA
24 Eylül 2024 13:41
GÜNCELLEME
24 Eylül 2024 16:06
Covid 19'un yeni varyantı: XEC! Endişe saçıyor mu?
Ecem Çetin Muhabir

Türkiye, Mart 2020'de Covid-19 salgını ile karşı karşıya geldi. 

Giderek yayılan hastalık ve artan vakalar zor günleri beraberinde getirdi. 

Herkes evlerine kapanmak zorunda kaldı. 

Türkiye'de adeta hayat durdu ve insanlar hastalıkla mücadele etti, onun korkusunu yaşadı.

Pandemi, maskeler, kapanmalar hayatımızın bir parçası haline geldi. 

Binlerce insan hayatını kaybetti.

Covid 19, hayatımızdan tamamen çıkmış değil. Hastalığın zaman zaman yeni varyantları gündeme geliyor. 

Son günlerde yeni çıkan "XEC" varyantı insanların endişelenmesine yol açtı. 

Peki, Covid 19'un yeni varyantı XEC endişe saçıyor mu? Aşı olmak gerekiyor? Hastalıktan nasıl korunacağız? 

Enfeksiyon Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, yeni varyanta ilişkin Ankara Masası'na açıklamalarda bulundu. 

Daha hafif bir epidemi yaşanacağını, çok endişelenmeye gerek olmadığını ifade eden Doğancı, "Ama şöyle bir şey var; İnsanlar aşı olmaktan vazgeçti. Aşıya kolay erişim olmuyor artı test yapılmıyor. Aslında ne kadar ne ile karışılacağız açıkçası bilmiyorum. Çok büyük bir şey yapacak mı? Açıkçası bunu sadece virüs biliyor şu anda." dedi. 

RNA ve DNA aşısının farkı

Yapılan covid-19 aşılarının etkisinin devam etmediğini ifade eden Doğancı, "Çiçek hastalığının aşısı neredeyse hayat boyu koruyor. Yani iki aşı olduğunuz zaman hayat boyu artık çiçek geçirmezsiniz. Çünkü DNA aşısı. Ama RNA aşılarının, RNA virüslerinin etkisi çok uzun sürmüyor. Çünkü RNA virüsleri çok fazla mutasyon yapıyor." ifadelerini kullandı. 

Covid ile grip nasıl ayrılıyor? 

Covid 19 ve gribin nasıl ayırt edileceği ile ilgili doktor, "Birincisi test yaparsınız PCR testi. İkisini de söyleyebiliriz. Özellikle grip hastalığında çabuk tanı koyan testler güzel çalışıyor. Hemen boğaz sürüntüsünden 10-20 saniye sonra size sonuç verebilen testler var. Bunlar kullanılabilir grip için. Covid için eczanelerde bulunan çabuk testleri çok güvenilir değil. 2. metodumuz ise; Aktif tedavi verirseniz, gribin çünkü antiviral ilacı çok güçlüdür, süratli bir şekilde cevap alırsınız. Yani verdikten sonra 12 saat sonra ateşiniz düşüyor, semptomlarınız geriliyorsa bu griptir." değerlendirmesinde bulundu.

İnsanların, uçakta, trende, tiyatroda, sinemada, okulda, hastanede bile maske kullanmadığını belirten Prof. Dr. Levent Doğancı, havalar soğuduğu zaman problem olacağını covidin ayırdım edilemeyeceğini söyledi. 

Çocuklar okuldan hastalığı getirir

Covid 19'un çocuklarda nezle ya da grip gibi seyredebileceğini söyleyen Doğancı, şunları söyledi; 

"Çocuk alacak okuldan eve getirecek, evdeki yaşlılara bulaştıracak, annesine babasına bulaştıracak. Bu şekilde böyle patlama şeklinde gidecek. Okullarda hijyenimiz de bozuk maalesef. Temizlenemiyor okullar. Tuvaletlere bir girip baksınlar. Yani velilerin desteğiyle okullarda bir hijyenik ortam sağlanmaya çalışıyor ama ne kadar yani. Dolayısıyla bunlar tabi büyük risk faktörleri. 

Türkiye aşıyı unuttu. Bağışıklığını unuttu. Bağışıklık şu anda çok zayıftır muhtemelen. Şiddetli bir şey yapabilir. Ama buna karar verecek olan kesinlikle virüsteki mutasyondur. Yani eğer virüs çok fazla bir mutasyon yaptı ve çok daha değişik bir virüs haline geldiyse bu çok daha şiddetli bir enfeksiyon yapabilir veya tam tersi çok daha yani ılımlı iyi huylu bir enfeksiyon da yapabilir. Bu RNA virüslerin özelliği. Yani buna karar verebilecek olan şey doğa. Doğanın yapacağı mutasyona göre bu iş böyle gelecek. Zaten belki de çok büyük bir mutasyon yaptığı zaman mesela insandan insana bulaşma özelliğini kaybedecek. Ve normal bir kedi köpek hastalığı olarak kalacak covid." 

65 yaş üstü olanların, yaşlıların, başka bir hastalığı olanların, immun sistemini bozan ilaç kullananların, kanser hastalarının riskli olduğuna dikkat çeken Enfeksiyon Uzmanı Prof. Dr. Levent Doğancı, bunların korunması gerektiğini söyledi. Doğancı, akciğer, solunum sistemi hastalığı olanların da korunması gerektiğini ifade ederek, "Bunlar özel bir şekilde korunması gerekiyor. Bunların maske kullanması lazım." dedi. 

"Türkiye'nin aşı teknolojisine ihtiyacı var"

"Hijyenimize dikkat etmemiz lazım. Ellerimizi yıkayacağız, özellikle toplu yerlerdeki yerlere sürülünce" diyen Prof. Dr. Levent Doğancı, şunları söyledi; 

"Ama unutmayalım bu bir havadan geçen enfeksiyon. Ne kadar hijyeninize dikkat ederseniz edin, hava yoluna bir bariyer koyamazsanız, bu maskedir. İyi bir maske ile korunmak lazım. Ve mutlaka aşı. Bakın aşı karşıtları, çok büyük hasar veriyor. Aşıya karşı çıkmak demek bilime ve doğaya karşı çıkmak demektir.  Evet bazı aşılarda bazı problemler olmuştur, bazı hatalar olmuştur. Bu hatalar bulunmuştur, giderilmiştir. Ve şu anda aşıdan başka elimizde korunabileceğimiz bir şey yok. Bakın Amerika Birleşik Devletleri artık bir şeyde bütün toplumuna çiçek aşısı uygulamaya başladı. Yani bu çok düşündürücü bir şeydir. Bir toplumun eğer bir hastalığa karşı, çok tehlikeli bir hastalığa karşı emin hale gelmesi diğer toplumların bu hastalığa karşı bağışıklığı olmaması beni korkutuyor. Bundan korkmamız lazım. Yarın öbür gün bir biyolojik saldırı sırasında böyle ağzınızı havaya açarsınız. Yani kimse size bir aşı da vermez, hiçbir şey de vermez. Türkiye'nin mutlaka aşı teknolojisini yerine koyup tekrardan aşı üretimine ve toplumunu bağışık hale getirmeye ihtiyacı var. Dışarıya bağlı kalamazsınız. Bu stratejik bir maddedir."

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa