Yılmaz, Suudilere ait bir şirketin enerji ve diğer sektörlerde Türkiye’ye 5 milyar dolarlık yatırım planladığını duyurdu.
Yılmaz, yatırımcıların Türkiye’ye duyduğu güvenin giderek arttığını ve Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı’na katılan yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güvenlerini ifade ettiklerini belirtti.
Katıldığı bir televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye’nin öngörülebilirlik sağlayan ve yatırımcılar için güvenli bir ülke olduğunu vurguladı. Özellikle seçimlerden sonra ekonomide uygulanan istikrarlı politikaların yatırımcıları teşvik ettiğini dile getiren Yılmaz, Türkiye’nin yatırım ortamının ciddi şekilde iyileştiğini ve bunun sonuçlarının önümüzdeki dönemde daha net görüleceğini söyledi.
Yılmaz ayrıca, Yatırım Danışma Konseyi'nde uluslararası CEO’ların da yer aldığını ve burada yatırımcıların öneri ve görüşlerinin alındığını ifade etti.
Yatırımcıların Türkiye’yi bir yatırım merkezi olarak görmeye başladıklarını belirten Yılmaz, ülkenin istikrarı ve öngörülebilirliği sayesinde yatırımcıların ilgisinin arttığını kaydetti. Türkiye’nin huzurlu ve güvenli bir ortam sunarak yatırımcıların ilgisini çektiğini ve bu dönemde yatırımların sonuçlarının daha belirgin hale geleceğini söyledi.
Yılmaz, Türkiye’ye yönelik doğrudan uluslararası sermaye yatırımlarının artması gerektiğine vurgu yaparak, Yatırım Danışma Konseyi Toplantısı’nda yatırımcıların Türkiye’ye yatırım yapma isteklerini net bir şekilde ifade ettiklerini belirtti. Suudi Arabistan’dan Türkiye’ye yapılması planlanan 5 milyar dolarlık yatırımın enerji ve diğer sektörlerde gerçekleştirileceğini açıkladı.
Son üç ayda doğrudan yatırımlarda bir ivmelenme yaşandığını dile getiren Yılmaz, yıl sonuna kadar 10 milyar doların üzerinde doğrudan yatırım beklediklerini ifade etti. Türkiye’nin uluslararası yatırımcılar için cazip bir ülke olduğunu belirten Yılmaz, ülkenin yatırım imajının giderek iyileştiğini ve yeni yatırımcılarla tanışacağını söyledi.
Yılmaz, siyasi istikrarın yatırımcılar açısından en kritik unsurlardan biri olduğunu belirtti. Erken seçim çağrılarına yönelik soruya ise Türkiye’nin böyle bir gündemi olmadığını, siyasi istikrarın ülke ekonomisinin en temel yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı. Türkiye’nin 1990’lı yıllarda yaşadığı siyasi istikrarsızlıkların ekonomik sonuçlarına dikkat çeken Yılmaz, hükümetin bu dönemde güven ortamını koruyarak ekonomik sorunlara odaklandığını belirtti.
Türkiye ekonomisinin risklere karşı daha dirençli bir yapıya sahip olduğunu ifade eden Yılmaz, enflasyonun geçici olarak yükseldiğini ancak düşme trendine girdiğini belirtti. Enflasyonun yıl sonunda yüzde 41,5 civarında olacağını ve gelecek yılın sonunda yüzde 20’nin altına düşmesini beklediklerini söyledi.
Bütçe açığı konusunda da olumlu bir tablo çizen Yılmaz, bütçe açığını yüzde 5'in altına çektiklerini ve gelecek yıl bu oranı yüzde 3 seviyelerine indirmeyi hedeflediklerini belirtti. Cari açıkta da önemli bir düşüş yaşandığını ifade eden Yılmaz, yıl sonunda cari açığın yüzde 1,7’ye kadar düşeceğini öngördüklerini söyledi.
Yılmaz, İsrail’in Gazze ve Lübnan’a yönelik saldırılarının Türkiye ekonomisine olan etkileriyle ilgili olarak, çatışmaların petrol fiyatlarını ve ticareti etkileyebileceğini belirtti. Uluslararası toplumun Gazze’deki insani drama sessiz kalmaması gerektiğini vurgulayan Yılmaz, İsrail’in bölgesel tansiyonu yükseltme çabalarına karşı tüm dünya ülkelerinin bu duruma müdahale etmesi gerektiğini ifade etti.
Siber güvenlik alanında da önemli adımlar attıklarını belirten Yılmaz, Türkiye’nin siber alanda daha güçlü bir yapıya ihtiyaç duyduğunu ve bu konuda yeni bir yapılanma tasarladıklarını açıkladı. Cumhurbaşkanlığına bağlı güçlü bir Siber Güvenlik Başkanlığı oluşturmayı hedeflediklerini belirten Yılmaz, bu yapının Türkiye’nin veri güvenliği ve milli güvenliğini koruma amacı taşıdığını söyledi.
Türkiye’nin dalgalı kur rejimi ile yoluna devam ettiğini belirten Yılmaz, enflasyonla mücadele eden ülkelerin milli paralarının güçlendiğini ifade etti. Bu yıl Türkiye’nin milli gelirinin 1,3 trilyon dolara ulaşacağını ve kişi başına gelirin 15 bin doları aşacağını söyleyen Yılmaz, Türkiye’nin uluslararası anlamda ekonomik olarak daha güçlü bir konuma geleceğini belirtti.
Yılmaz ayrıca, reel sektörün yanında olduklarını ve ihracatçıları desteklemeye devam edeceklerini dile getirdi. Enflasyonla mücadelede geçici bazı sıkıntılar yaşanabileceğini kabul eden Yılmaz, ancak uzun vadede sürdürülebilir büyüme ve istikrar sağlama hedeflerinin öncelikli olduğunu vurguladı.
