Mahkeme, eşinin tayin talebinde bulunmadığını gizleyen kadını kusurlu buldu
Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi, tayin gerekçesiyle 9 yıl boyunca ayrı şehirlerde yaşayan bir çiftin boşanmasına karar verdi. Mahkeme, tayin talebinin reddedildiğini söyleyerek eşine yalan beyanda bulunan kadını kusurlu buldu.
Ayrı şehirlerde 9 yıl
Ankara'da kamu kurumlarında memur olarak çalışan H.S. ve eşi H.S., 2013'te dünya evine girdi. Çiftin, ilk sorunları 2014'te kocanın Samsun'a tayini ile başladı. H.S., eşinden tayin talebinde bulunmasını istedi; ancak eşi, kurumunun talebi reddettiğini söyledi. Bu süreçte, kocanın Diyarbakır’a tayini çıkmasıyla, aynı durum tekrarladı.
Talep beyanında bulunmadığı ortaya çıktı
Yaklaşık 9 yıl süren bu süreçte eşler, "tayin" nedeniyle ayrılık yaşadı. Koca H.S., eşinin tayin talebinde bulunmadığından şüphelenerek araştırma yaptı ve eşinin kuruma başvuruda bulunmadığını ortaya çıkardı. Bu gelişme üzerine H.S., evlilik birliğinin temelden sarsıldığı gerekçesiyle boşanma davası açtı.
Avukattan açıklama
H.S.'nin avukatı Gülben Elhakan, dava dilekçesinde müvekkilinin evlilikten sonra eşinin yanına taşınmadığını ve evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan davranışlarda bulunduğunu belirtti. Elhakan, "Müvekkilim, eşiyle fiilen bir arada yaşamamıştır. Kadının bu kusurlu davranışları, evlilik birliğinin devamını imkansız hale getirmiştir" dedi.
Mahkeme, 9 yıl boyunca tayin yalanıyla ailesini kandıran kadını kusurlu buldu
Diyarbakır 2. Aile Mahkemesi, 9 yıl boyunca tayin istemediği halde talep ettiğini iddia eden kadının davranışını kusurlu bularak, boşanmalarına karar verdi. Mahkeme, kadının eşine ve ailesine yalan beyanda bulunduğu gerekçesiyle çiftin evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına hükmetti.
Tanık ifadesi: "Bizi kandırdı"
Mahkemede tanık olarak dinlenen K.S., oğlunun eşi tarafından 9 yıl boyunca “tayin istiyorum ama vermiyorlar” diyerek kandırıldığını söyledi. Gelininin Ankara'da ailesiyle yaşadığını ve ayrı şehirlerde geçen yılların bu yalanla devam ettiğini belirtti.
Kadının tayin talebinde bulunmadığı ortaya çıktı
Kadının çalıştığı kurumdan mahkemeye gönderilen yazıda, H.S.'nin kuruma hiçbir tayin başvurusu yapmadığı ifade edildi. Mahkeme, davalı kadının süresi dolduktan yaklaşık bir yıl sonra sunduğu mazereti ise “davayı uzatmaya yönelik” olduğu gerekçesiyle reddetti.
"Evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşıldı"
Mahkemenin gerekçeli kararında, kadının tayin talebinde bulunmadığı, eşi ve ailesini küçümsediği, kocasıyla yaşadığı sorunların tüm sorumluluğunu taşıdığı belirtildi. Mahkeme, çiftin evliliğinde korunmaya değer hukuki bir yarar kalmadığını, kadının tam kusurlu olduğunu ifade ederek, boşanma kararını verdi.
"Karar benzer davalar için emsal niteliğinde"
Avukat Gülben Elhakan, mahkemenin kararını değerlendirdiği açıklamasında, evlilik birliğinin temel amacının çiftlerin ortak bir hayat kurması ve sürdürmesi olduğunu belirtti. Elhakan, taraflardan birinin bu iradeyi göstermemesinin Medeni Kanun'a göre boşanma sebebi sayıldığını vurguladı.
"Kadının tam kusurlu kabul edilmesi"
Davalı kadının, tayin talebinde bulunmayarak eşinden ayrı bir yaşam sürmesinin, mahkeme tarafından tam kusur olarak değerlendirildiğini ifade eden Elhakan, "Bu durum, ortak yaşama iradesinden kaçınmanın boşanma davalarında tam kusurlu olarak kabul edileceğini gösteriyor" dedi.
"Emsal teşkil edecek"
Avukat Elhakan, bu kararın benzer davalar için emsal niteliğinde olacağını belirterek, eşlerden birinin ortak yaşamı sürdürmekten kaçınmasının, diğer boşanma davalarında da tam kusurlu sayılmasına yol açabileceğini ifade etti. Elhakan, davalı kadının bu nedenle tam kusurlu bulunduğunu ve boşanma kararının bu doğrultuda verildiğini belirtti.
