Tuz Gölü'nün endemik türlerinin genleri başka bitkilere aktarılacak

Tuz Gölü'nün çevresindeki endemik bitki türlerinden alınacak genler,kuraklık dönemlerinde de yetişebilecek buğday, çavdar, arpa gibi bitkilere aktarılacak

DHA
Kaynak DHA
YAYINLAMA
13 Ekim 2024 13:24
GÜNCELLEME
13 Ekim 2024 14:13
Tuz Gölü'nün endemik türlerinin genleri başka bitkilere aktarılacak
DHA
Kaynak DHA

Konya’da, Selçuk Üniversitesi’nden Prof. Dr. Tuna Uysal’ın liderliğinde yürütülen bir proje, Tuz Gölü çevresindeki endemik bitkilerden elde edilecek genleri kuraklıkla mücadelede kullanmayı hedefliyor. 

Bu genler, kuraklık dönemlerinde bile büyüyebilecek buğday, arpa, çavdar ve yonca gibi tarım ürünlerine aktarılacak. 

Prof. Dr. Uysal, projenin gelecekteki daha kurak ve kıraç dünya topraklarında tarımın sürdürülebilirliği açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Tuz Gölü'nün genetik potansiyeli tarımın hizmetinde

Türkiye'nin tuz ihtiyacının büyük bir kısmını karşılayan ve Konya, Ankara, Aksaray illerinin sınırları içinde yer alan Tuz Gölü, aynı zamanda kapalı havza özelliğiyle biyolojik çeşitlilik açısından kritik bir bölge. Buradaki endemik bitki türlerinden elde edilecek genler, tarımın geleceğinde önemli bir rol oynayabilir. Proje, özellikle kurak ve tuzlu ortamlarda hayatta kalabilen bitkilerin genetik yapılarının incelenmesine odaklanıyor. Bu genetik özellikler, kuraklıkla baş edebilmek için tarım ürünlerine aktarılacak.

Gen nakliyle kuraklığa dayanıklı tarım ürünleri geliştirilecek

Prof. Dr. Tuna Uysal'ın yürüttüğü ve TÜBİTAK tarafından desteklenen "Tuz Gölü ve Çevresinde Yayılış Gösteren Bazı Endemik Türler ve Fenotipik Plastisite ile Epigenetik Mekanizmaların Belirlenmesi" projesi, bölgedeki bitkilerin zorlu şartlarda nasıl hayatta kaldığını anlamayı amaçlıyor. Uysal, tuzlu ortamda yaşayan bu bitkilerin genlerini, kurak alanlarda yetişen tarım ürünlerine aktararak dirençli türler geliştirebileceklerini belirtti.

Tarımın sürdürülebilirliği açısından önem taşıyor

Prof. Dr. Uysal, proje kapsamında özellikle buğdaygiller familyasındaki buğday, arpa, çavdar ve yonca gibi bitkilerin genetik dirençlerini artırmayı hedeflediklerini ifade etti. "Gelecek, daha kurak topraklarla dolu bir dünya olacak. Bu nedenle tarımın sürdürülebilirliğini sağlamak büyük bir önem taşıyor." diyen Uysal, bu bitkilerin genomlarını inceleyerek, kuraklığa dayanıklı tarım ürünleri geliştirmeyi planladıklarını söyledi.

Proje iklim değişikliğiyle mücadeleyi hedefliyor

Projenin sadece tahıllarla sınırlı olmadığını vurgulayan Uysal, dünya genelinde artan karbondioksit seviyeleri, radyasyon ve sıcaklık farklılıkları gibi küresel iklim değişikliklerinin tarımı tehdit ettiğine dikkat çekti.

 Uysal, "Bu değişiklikler, mevcut gen kaynaklarının korunmasını zorlaştırıyor. Bizim amacımız, bu risklerin önüne geçmek ve gelecekte daha da kuraklaşacak olan dünyaya çözümler sunmak." dedi. Proje, zorlu ortamlara adapte olabilen bitki genlerinin tespit edilerek tarıma uyarlanmasını hedefliyor.

Tuz Gölü'nün biyolojik zenginliği bilim için dev bir laboratuvar

Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Kuddusi Ertuğrul ise Tuz Gölü’nün sahip olduğu biyolojik çeşitliliğin bilim dünyası için büyük bir laboratuvar niteliğinde olduğunu belirtti.

Bölgede dünya genelinde korunmaya muhtaç yaklaşık 30 bitki türü bulunduğunu ve bu türlerin 13’ünün uluslararası, 5’inin ise Avrupa koruma sözleşmeleri kapsamında olduğunu söyleyen Ertuğrul, Türkiye’nin imzaladığı Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi gereği bu türleri koruma sorumluluğu taşıdığını da sözlerine ekledi.

Tuz Gölü, sadece bitki çeşitliliği açısından değil, aynı zamanda farklı hayvan türleri açısından da büyük bir ekolojik zenginlik sunuyor. Bu biyolojik zenginlik, sürdürülebilir tarım ve iklim değişikliği ile mücadelede yeni fırsatlar yaratabilir.

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.
Sonraki Sayfa