Sağlar, Başbuğ ve Ataklı hakkında "halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme" suçundan işlem yapılmasını talep ettiklerini bildiren Özcan, Türkiye Cumhuriyeti'nin, devletin, milletin yürüttüğü ve onun temsilcisi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) yönettiği bir istiklal mücadelesi sonunda kurulduğunu ifade etti.
Özcan, cumhuriyetin temelinde milli iradenin üstünlüğünün olduğunu, çok partili siyasi sistemle bu vasfın tam manasıyla hayata geçirilmeye başlandığını aktardı.
AK Parti ülkenin en büyük demokrasi atılımını gerçekleştirdi
Her dönemde, milli iradenin üstünlüğünü hazmedemeyenlerin bulunduğunu vurgulayan Özcan, şöyle devam etti:
"Milli irade düşmanlığı, kimi zaman darbeci, kimi zaman vesayetçi, kimi zaman marjinal akımların temsilcisi olarak karşımıza çıkmıştır. Hepsi de faşizmin en ilkel, en karanlık, en nobran söylemleri ve eylemleriyle millete, milletin değerlerine, tarihine, kültürüne saldıran köhne zihniyetin mensuplarıyla mücadele etmek, kendini bu ülkenin demokrat, yerli ve milli bireyi olarak gören herkesin en başta gelen sorumluluğudur."
Özcan, yakın geçmişte milli iradeye yapılan müdahalelerin, acı hatıralarının bulunduğunu hatırlatarak, AK Parti'nin ülkenin en büyük demokrasi atılımını gerçekleştirdiğini dile getirdi.
"AK Parti olarak en büyük gururumuz ve mutluluğumuz, bu büyük atılımda milletimizin temsilcisi olarak mücadele safının en önünde yer alıyor olmaktır." ifadelerini kullanan Özcan, Türkiye'nin kalkınma ve demokrasi yolculuğunda kat ettiği mesafedeki başarısının herkes tarafından takdirle karşılandığını belirtti.
"Faşist zihniyetle hukuk önünde hesaplaşacağız"
Özcan, 2023 hedefleri doğrultusunda büyük ve güçlü Türkiye'nin inşasını zaferle neticelendireceklerini, bunun önündeki faşist zihniyetle hukuk önünde hesaplaşacaklarını kaydetti.
AK Partili Özcan, Sağlar'ın, başörtülü bir hakimin tarafsız olamayacağını ve adil yargılama yapamayacağını, Ataklı'nın ise Cumhurbaşkanının seçimle gitmeyeceğini, ordunun darbe kabiliyetinin kalmadığını, artık tek ümidin ülkenin halkta öfkeye yol açacak büyük bir felakete uğraması olduğunu söylediğini, Başbuğ'un da 27 Mayıs darbesi öncesi erken seçim kararı alınsaydı darbeyi önleyeceğini ifade ettiğini aktardı.
Bu örneklerin, Türkiye'nin 97 yıllık kazanımlarını hazmedemeyenlerin bulunduğunun göstergesi olduğunu kaydeden Özcan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Demokrasi tarihimizde siyaset, darbelerle her dönem inkıtaya uğratılmıştır. Bugün seçilmişlerin en kritik demokratik mücadele süreci devam ederken bu tür söylemlerin ve yaklaşımların kesinlikle iyi niyetli olmadığı, arkasında farklı ajandaların ve gayelerin bulunduğu tartışmaya mahal vermeyecek şekilde açıktır. Unutulmamalıdır ki terörle ve her türlü vesayet odağıyla mücadele, demokrasiyi koruma mücadelesidir.
Hak ve özgürlük mücadelesinde ülkemizin elde ettiği kazanımlara, vesayetten darbeye, terör örgütlerinin saldırılarından uluslararası tuzaklara kadar nice badireleri göğüsleyerek sahip çıkan milletimizin bu karanlık zihniyete de hak ettiği dersi demokrasi ve hukuk sınırları içinde vereceğinden şüphe duymuyoruz."
Diğer siyasi partilere çağrı
AK Parti olarak, söz konusu kişiler hakkında 81 vilayette suç duyurusunda bulunmayı millete ve tarihe karşı görev olarak niteleyen Özcan, "Tüm diğer siyasi partileri de demokrasi karşıtı bu açıklamalara tepki vermeye davet ediyoruz. Benzer her türlü girişime karşı da aynı kararlılıkla mücadele edeceğimizi de özellikle belirtmek istiyoruz." dedi.
