Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yunanistan'a rest

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yunansitan'a Akdeniz'deki gerilimle ilgili "Oruç Reis'imize sakın saldırmayın, saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz dedik ve bugün ilk cevabı aldılar." restini çektiğini açıkladı.
Ankara Masası
|
13 Ağustos 2020, Perşembe - 18:54
Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Yunanistan'a rest

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 75. Yıl Cumhuriyet Anfi Tiyatro ve Kültür Merkezi'nde AK Parti 19. Kuruluş Yıl Dönümü programında konuştu. 

Doğu Akdeniz'de gerilim yaşadığımız Yunanistan'a rest çektiğini açıklayan Erdoğan " Bizim Oruç Reis'imize saldırmayın dedik, saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz dedik " açıklamasında bulundu.

Erdoğan konuşmasında "4 bir yandan eline geçirdikleri her malzemeyle yüklendiler. Artık içeride ve dışarıda çok daha sert, çok daha sinsi bir mücadelenin içine giriyorduk. Gezi olaylarıyla sokakları işgale, 17-25 Aralık Emniyet Yargı darbesiyle milli iradeyi gasp etmeye, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştılar. PKK'sından DHKPC'sine varana kadar üstümüze saldılar. Bizim Oruç Reis'imize saldırmayın dedik, saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz dedik ve bugün ilk cevabı aldılar" ifadelerini kullandı.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

"Hep söylediğimiz gibi bu partinin kurucusu bizatihi milletimizin ta kendisidir. Şahsım başta olmak üzer, partimizin tüm kademelerinde görev üstlenen herkes, sorumluluğunun doğrudan millete karşı olduğunu bilir ve ona göre davranır. Kerameti kendinde görenler, millete hizmet yolunda ayrılıp şahsi emellerinin peşine düşenler elbette oldu. Hepsi de çok kısa sürede bu gerçekle yüzleşip siyaset tarihinin tozlu raflarında yerlerini almak zorunda kaldı. AK Parti Türk milletinin hayallerini gerçekleştiren, ümmetin umutlarını canlandıran, insanlığın önünde yeni kapılar açan bir parti kimliğine sahiptir. AK Parti, Türkiye'nin son 18 yılının mimarı olmanın yanında 2023 hedefleri, 2953 ve 2071 vizyonuyla ülkemizin istikbaline taliptir. AK Parti dışında bir hedef, bir proje, bir program sahibi bir siyasi teşekkül bulunmuyor. Tek vaatleri Recep Tayyip Erdoğan'ı indirmek.

"Horasan erenlerinin Anadolu'ya, Balkanlar'a, Avrupa içlerine yürüyüşü sevgi ve hoşgörü ikliminin bu beldelerde yayılmasını sağlamıştır. Coğrafyamızı medeniyet güneşinin sarması da büyük yürüyüşler sayesindedir. Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul surlarına, Yavuz Sultan Selim'in Sina çöllerine yürüyüşü büyük değişimlere sebep olmuştur. Milletimiz, 14 ağustos 2001 tarihinde Adalet ve Kalkınma Partisi'ni kurarak yeni bir hamle başlatmıştır.

"Bizim hareketimiz, bizim davamız, kendisine her şeyden önce Allah kelamını ve onun alemlere rahmet olarak gönderilen nebisini rehber edinmiştir. Bizim hareketimiz Ahmet Yesevi'den Mevlana'ya, Hacı Bektaş-ı Veli'den Yunus Emre'ye, Fuzuli'den Ahmedi Hani'ye, Mehmet Akif'ten nice gönül sultanlarına kadar medeniyetimizin tüm tatlı pınarlarından kana kana içmiş, o bereketli pınarlardan beslenmiştir. Bu dava Selçuklu'nun kalbi, Osmanlı'nın vicdanı, Cumhuriyet'in aklıdır.

"Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak sloganıyla çıktığımız siyaset yolculuğumuzun 10,5 milyonu aşan üyemizle el ele gönül gönüle sürdürüyoruz. 19 yıl önce ne söylüyorsa, bugün de aynısını söylüyoruz; AK Parti milletimizin özlemlerinden ve taleplerinden doğmuştur. AK Parti sadece milletimize yaslanan bir partidir. AK Parti'nin mayasını milletimiz yoğurmuştur. AK Parti'nin kumaşını milletimiz dokumuştur. Bizler dua ile çıktık yola, aynı şekilde devam ediyoruz. Bizim için aslolan bu kutlu yolda milletimizle el ele yürümektir. Yunus'un dediği gibi "Yol odur ki, doğru vara, göz odur ki, hakkı göre, er odur alçakta dura, yüceden bakan göz değildir".

"AK Parti'nin milletin partisi olduğunun nişanesi 2002 Kasım'ından beri girdiği her seçimden birinci olarak çıkmayı başarabilmesidir. AK Parti'nin yolunu uzun yıllar boyunca siyasi ve ekonomik buhranların acı tecrübelerini yaşayan milletimiz çizmiş, adını da milletimiz kurmuştur. Türkiye'nin 14 ağustos 2001 tarihinden bugüne kadar neler yaşadığını asla unutmamalıyız. Özellikle 3 Kasım 2002 seçimlerinin ardından AK Parti hükümet eden ama iktidar olamamış bir parti oluşturmak için oynanan oyunları hep aklımızda tutmalıyız. Kendilerini milletin üstünde gören ve ülkenin sahibi olduğunu sanan azınlığın, her köşeden bize tuzaklar kurduğunu dün gibi hatırlıyoruz. YAŞ toplantılarından dönemin Cumhurbaşkanı'nın davetlerine kadar krizlere muhatap bırakıldığımızı biz biliyoruz. 2007 Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde iyice ayyuka çıkan hukuksuz, ahlaksız, pervasız girişimlerin hiçbirine eyvallah etmedik. Bunun bedelini de kapatma davasıyla ödedik. Biz demokratik teamüllere ne kadar sarılırsak sarılalım karşımızdaki faşist kafa yine durmadı. Milletimiz, 411 el kaosa kalktı manşetindeki kendi iradesini hiçe sayan alçal zihniyeti hiçbir zaman unutmayacaktır.

"Zamanı gelecek abzı şeyleri çok açık net de ortaya koyacağız, şahitleriyle beraber koyacağız. Bu milletin derdiyle dertlenenlerin kimler olduğunu milletim bilecek ama zamanı var. Her demokrasi atağımızı kesmeye kalkışanlara zaman yolumuza devam ettik. Yol bulduk, yol açtık, hep ileriye doğru gittik. Buna rağmen önümüze kurulan tuzakları, maruz kaldığımız saldırılar bitmedi. Dört bir yandan ellerine geçirdikleri her malzemeyle yüklendiler. Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlar yeni bir boyuta taşındı. Çok daha sert, çok daha sinsi, yer yerde kanlı bir sürecin içine giriyoruz. Gezi olaylarıyla sokakları işgale, çukur eylemleriyle mahalleleri bölmeye çalıştılar. PKK'sından DEAŞ'ına kadar tüm terör örgütlerini en azgın şekilde üzerimize saldılar. 15 Temmuz'da darbe girişimine kalkıştılar. Yürüttüğümüz harekatlarla bu saldırılara karşı cevaplarımızı anladıkları dilden verdik. Bugün de verdik ha. Bak bizim Oruç Reis'imize sakın ha saldırmayın, saldıracak olursanız bunun bedelini ağır ödersiniz dedik ve bugün ilk cevabı aldılar. Her saldırının görünmeyen hançeri olan ekonomiyi, kur, faiz, enflasyon üçgeninde daha güçlü bir şekilde devreye soktular. Bu konuda da gereken tedbirleri alarak ekonomimizi güçlendirdik. Salgın döneminde yaşananlar her alanda sahip olduğumuz altyapının önemini ortaya koymuştur.

"AK Parti bugüne kadar hep rakamlarla, hizmetleriyle, birbiri ardına açtığı eserlerle konuşan bir parti olmuştur. Türkiye için sadece hayal kurmakla kalmadık, hayallerimizi tek tek gerçeğe dönüştürdük. Eğitim bütçesini 131 milyar liraya çıkardık. İktidarlarımız döneminde toplam 324 bin derslik, okullarımıza 34 bin laboratuvar, 15 bin kütüphane, 2 bin 718 dijital kütüphane inşa ettik. Toplam 672 bin 608 öğretmen atamısını gerçekleştirdik. Sağlıkta hastane, tedavi kurumu ve birinci basamak sağlık kuruluşundan oluşan yaklaşık 8 bin 500 sağlık tesisini ülkemize kazandırdık. Hastane yatak kapasitemizi 164 binden 246 bine, nitelikli yatak kapasitemizi 19 binden 148 binin üzerine çıkardık. İnşa ettiğimiz şehir hastaneleriyle sağlıktaki başarı çıtamızı daha da yükseğe çıkardık. 

http://ankaramasasi.com/haber/70299/cumhurbaskani-erdogandan-yunanistana-rest
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.