CIA Telegramı Bitirmek İstiyor!

YAYINLAMA
08 Eylül 2024 18:10
GÜNCELLEME
11 Eylül 2024 18:10

Instagram ne kadar özgür veya Instagram’da ne kadar özgürüz?

Mesela Twetter yeni adıyla X platformu, Facebook ve YouTube’da ne kadar özgürüz?

İstediğimiz her şeyi gerçekten paylaşabiliyor muyuz?

Hadi kabul edelim Sosyal medya platformlarının dayattığı kuralların dışına çıkamıyoruz hatta onlar ne yönde paylaşım yapmamızı isterlerse o yönde yapıyoruz.

Hangimiz dayatılan o kurallara isyan edebildi; geçtiğimiz günlerde Türkiye’nin haklı sebeplerle Instagram’a getirdiği kısıtlamaya verdiğimiz tepkilerin aynısını SM devlerine ne kadarını verebildik.

Mesela devlet Instagram’ı kısıtlayınca; ‘bizim ifade özgürlüğümüzü engelleyemezsiniz.., bizim sosyal medya özgürlüğümüzü engelleyemezsiniz…, bu diktatörlüktür…, bu özgürlüğe darbedir…’ diyenler bunların aynısını söyleyebildiniz mi, KUKLA SM DEVLERİNE…

Üstelik devletten daha sert kuralları olan, uymayınca hesabımızı kapatmak gibi tehditler savuran diktatörlerin efendileri Sosyal Medya devlerine ne kadar sesimizi çıkarabildik ya da çıkarabiliyoruz?

Hadi tahmin edelim HİÇ… PAŞA PAŞA kabul ediyoruz, çıtımız çıkmıyor, en fazla ilk karşılaştığımızda söylenip geçiyoruz. Sonra da denileni yapıp bende dahil olmak üzere sürüye ayak uyduruyoruz.

Kural üstüne kural koydular, onu paylaşamazsın bunu paylaşmazsın, şu topluluk kurallarımıza aykırı, bu ifadeleri kullanamazsın, bu şiddet içeriyor, bu propaganda içeriyor, bu terör gruplarını destekleyen bir içerik paylaşamazsın… Peki ama NE YE GÖRE, KİME GÖRE…

Mesela neden X platformunda Siyonist kelimesi geçen tüm içerikler engelleniyor?

Eli kanlı terörist PKK lehine propagandalar neden X’te her yerde dolaşımda neden yasaklanmıyor?

Neyse, bu daha da çoğaltılabilir soru kısmı sizlere bırakıyorum…

Asıl konuma geçmeden önce hadi birlikte bir GERÇEKLİĞİ daha kabul edelim.

Aslında SOSYAL MEDYA ÖZGÜRLÜĞÜ diye bir şey yoktur.

İstedikleri anda tüm hesaplarımızı kapatırlar, elimizden hiçbir şey gelmez.

Hatta bizim hesabımızdan bizim adımıza paylaşım dahi yapabilirler. Şimdi söyleyin bana, kimi kime şikayet edeceğiz?

Birde işin şu kısmı var; SM’da belirli bir güce eriştiğimizde size gelip ‘Bizim istediğimiz yönde yayın yapmazsan hesabınızı kapatırız’ dediklerinde, oradan kazandığı reklam ile geçinen ‘özgür’ gazeteci ve ‘özgür’ içerik üreticisi buna direnebilir mi?     

Sosyal Medya Özgürlüğü denilen özgürlük, dünyayı yönetenlerin İZİN VERDİĞİ KADAR özgürlük demektir.

Eğer bunları kabul ettiysek hadi geçelim asıl konumuz olan Telegram’ın sahibi Pavel Durov’a…

Başlığımdan da anlayacağınız üzere Amerika/CIA/FBI/soykırımcı Siyonistler artık ne derseniz, tercihi size bırakıyorum kontrol edemediği Telegram’ı bitirmek istiyor.

AMERİKA, JULİAN PAUL ASSANGE’IN FİŞİNİ ÇEKTİ!

TIPKI Avustralyalı internet aktivisti, Wikileaks adlı internet sitesinin editörü ve basın sözcüsü Julian Paul Assange’n fişini çektiği gibi.

Wikileaks,2000 senesinin başından itibaren Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'da karıştığı insan hakları ihlalleri ve sivil ölümlerine dair video ve belgeleri ortaya çıkarmasıyla dünya gündemine bomba gibi düştü.

Etekleri tutuşan ABD hemen harekete geçti ve bir İsveç mahkemesi WikiLeaks sözcüsü Paul Assange hakkında CİNSEL TACİZ VE TECAVÜZ SUÇLAMALARINDAN TUTUKLAMA KARARI ÇIKARDI. Ve bu yargılama kapsamında Aralık 2010'da Assange, İngiltere'de TUTUKLANDI. Amerika ile yaptığı anlaşma gereği mahkemeye giderek hakkındaki bir suçlamayı resmi olarak kabul etti ve 14 sene sonra yani 25 Haziran 2024 serbest bırakılarak susturuldu.

EDWARD JOSEPH SNOWDEN OLAYI NEDİR? 

VE TIPKI eski Amerika Merkezi İstihbarat Teşkilatı ve eski Ulusal Güvenlik Dairesi çalışanı olan bilgisayar uzmanı Edward Joseph Snowden’e gibi.

Snowden 2013'te İngiliz Guardian gazetesine ABD ve İngiltere istihbarat örgütlerini bir bir ifşa etmesinin ardından önce Çin’e sonra Rusya’ya sığınmıştı. Ne Çin ne Rusya casuslukla yargılanan Snowden’i ABD’ye teslim etmemişti. Rusya vatandaşlığına geçen ve hala casuslukla yargılanan Snowden’ın ABD ve iki ülke arasında oluşturduğu gerilimi ayrı bir köşe yazısı olduğundan detaylara girmiyorum. 

Ama şunu da belirtmeliyim ki ABD bu olayda her ne kadar kaybeden ülke olarak tarihe geçse de Snowden’ı susturmayı başardı.

ELON MUSK, AMERİKA VE SİYONİSTLER TARAFINDAN SİNDİRİLDİ

VE Ve ve…TIPKI  Milyarder Elon Musk gibi…

Başlangıçta Filistin destekçisi olan Musk’a ne oldu da İsrail’e gidip el pençe divan kesilerek onlarla aynı duygu ve düşünceyi paylaşıyormuş gibi davrandı…

Ne oldu da Musk, ABD tarihinin utanç ve kara lekesine bir yenisini daha ekleyen olayda, ABD Parlamentosunda konuşma yapan soykırımcı Binyamin Netanyahu’yu, izlemeye gitti.

Ne oldu da Musk, Amerikan Parlamentosunda Amerikan halkını aşağılayıp, “Biz olamasaydık Amerikan postalları sahada olacaktı” diyen Netanyahu’yu en önde, salonu terk etmeyi dahi bir an bile düşünmeden pür dikkat takip etti.

Ne oldu da Amerikan parlamentosunda bürokratların, aydınların, bilim inanlarının gözünün içine baka baka Amerikalılara “APTAL” diyen Netanyahu’yu ayakta alkışlar hale geldi.

İşte biz buna SİYONİSTLERİN darbesi, diktatörlüğü, gücü diyoruz. 

İşte biz buna özgürmüş gibi hissettiren SÖZDE ÖZGÜRLÜK diyoruz.

*

Hatırlayacaksınızdır ki Elon Twitter/ X’i ilk aldığında eski sahiplerinin Twitter dosyalarını paylaşmıştı ve aylarca tartışılan gündem olmuştu. 

Hadi bilin ne oldu, EVET doğru, Elon’a da TACİZ davası açtılar ve Elon ifşaları son buldu.

Filistin destekçisiydi Netanyahu’nun tehdit açıklamaları ve Yahudi lobilerinin baskısıyla 180 derece dönmek zorunda kalıp Katil İsrail’e “Bana bir şans daha verin” diyecek kadar düştü.

YILIN BOMBASI:MARK ZUCKERBERG İTİRAFI!

Meta CEO'su ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, üst düzey ABD hükümet yetkililerinin COVID-19 salgını döneminde hiciv de dahil olmak üzere pandemiye yönelik belirli içerikleri kaldırması veya sansürlemesi için "defalarca kez baskı yaptığını" itiraf etti.

Bence başka bir söze gerek yok.

*

ABD ve SİYONİSTLERİN YENİ HEDEFİ: TELEGRAM

Gelelim ABD/ CIA/ Siyonistlerin fişini çekmek istediği yeni hedefine!

Bir türlü kontrol etmeyi başaramadıkları SM platformları arasında belki de en özgür olanı, en azından kurucusu tutuklanana kadar, Mart 2024 itibarıyla aylık 900 milyondan fazla takipçisi olan Telegram var.

Nedeni niyesi açıkça belli ama özet geçmekte fayda var.

Telegramda tüm gerçekliği ile Gazze var, Hamas var, Kassam Tugayları var, katliama karşı olan Yahudiler var, İsrail’in soykırımı var ve işlerini zorlaştıran bilinmesini istemedikleri gerçekler var.

Ve elbette Ukrayna-Rusya savaşının SM arenasındaki algı savaşları var.

Ve bunların hiçbirini sansürleyemiyor, kaldıramıyor, tehdit edemiyor, kontrol edemiyor…

Sınırlandıramıyor diyemeyeceğim çünkü kısmi bir sınırlandırma yapabiliyor.

O da şöyle:

Eğer Telegram’ı Google Play Store’den indirdiyseniz Amerika’nın ulaşmanızı istemediği gruplara içeriklere ulaşamıyorsunuz. Direk şu uyarıyı veriyor: 

“Uygun değil

Üzgünüz, bu kanal Google Play Store’dan indirilen Telagram uygulamalarında görüntülenemiyor”

İşte size ‘ÖZGÜR’ sosyal medya platformları gerçeği.

Ancak Amerika ve İsrail bir yere tam müdahale edemiyor. O da internet…

Telegram’da Hamas, Kassam Tugayları, Gazze’deki savaş muhabirlerinin paylaşımlarına bilgisayardan internet üzerinden girdiğinizde veya aplikasyonu farklı bir uygulama mağazasından indirdiğinizde ulaşabiliyorsunuz.

İşte bu durum ABD’yi ve İsrail’i fazlasıyla rahatsız ediyor.

*

Elbette hemen düğmeye bastılar ve 24 Ağustos günü Pavel Durov,  Paris'teki Bourget Havaalanı'nda özel jetinden indiği sırada Fransa Organize Suçlarla Mücadele memurları tarafından gözaltına alındı.

Biz bu haberi Ankaramasası olarak “ Siyonistler
 emretti, Fransa tutukladı” başlığıyla servis etmiştik. Çünkü Siyonist lobileri Amerika’da çok güçlü, çünkü Amerika’nın en zenginleri Yahudiler, Çünkü Amerika’nın Merkez Bankasını kuranda yönetende Yahudiler.

Peki, Rus milyarder Telegram’ın kurucusu Pavel Durov ne ile suçlanıyor? 

Amerika ve İsrail’in gözüne girmeye çalışan Fransa, emri malum kişilerden alınca biz bu adamı neyle suçlarsak uzun süre baskı altında tutarız mantığıyla akıllarına gelen ilk 5 suçu peşe peş sıraladı.

Paris Cumhuriyet Savcısı Laure Beccuau aktardıklarına göre Durov’a yöneltilen suçlamalar şöyle:

-OLMAZSA OLMAZ suçların en başından tatbikîde ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARI geliyor.

-İkinci sırada OTORİTELERE BİLGİ VERMEYİ REDDETME, malumunuz onlar ne derse o, aksi düşünülemez.

-Üç, en kurtarıcı suçlama YASA DIŞI İŞLEMLER,

-Dört, dolandırıcılık

-Beş, Telegram platformunda yasa dışı içeriklere erişim yani İsrail’in ve Amerika’nın işine gelmeyen gerçeklere erişim, sanmayın ki ahlak ve erdem endişesi içindeler… 

-Altıdan sonrası muamma artık kendileri, keyifleri(İsrail) ve kahyaları(Amerika) nasıl isterse…

Geriye kalan suçları ise şöyle ifade ettiler; 8 Temmuz'da açılan "X" soruşturması çerçevesinde toplam 12 ayrı suçla ilgili araştırma yapılıyor…

Ancak bu suçlamalar dünya genelinde ikna edici olmayınca tepkiler çığ gibi büyüdü ve ifade özgürlüğünün doğasına ilişkin protestolar ve tartışmaların fitili ateşlendi.

Sonuç: 96 saatlik gözaltı süresinin ardından Durov, 5 milyon avro kefalet, Fransa'dan çıkış yasağı ve adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Protestolar dünde silik bir anı, tartışmalar ise her ne kadar kameralar tarafından kayıt altına alınsa da söz olup gitti…Telagram mı, onu hiç sormayın kurbanlıklar gibi kesilmeyi bekliyor…

Düşünsenize bir uygulama yapıyorsunuz, tüm dünyanın hizmetine sunuyorsunuz ve o platformdaki bütün sözlerden ve suçlardan siz sorumlu tutuluyorsunuz. 

Bu mantıkla bakacak olursak başta Elon, Zuckerberg dahil birçok bilim insanını da tutuklamamız gerekecek.

Başta sorduğum soruyu yine soruyorum; ŞİMDİ söyleyin bana, DUROV BU DURUMA DİRENEBİLECEK Mİ?

Durov, tutuklanmadan önce sık sık  Telegram kullanıcılarının gizliliği ve ifade özgürlüğü hakkında devletlerle  yoğun bir biçimde mücadele ettiğini belirtmiş son olarak da Amerika Birleşik Devletinin kendisine ulaşarak bu konularda baskı yaptığını açıklamıştı.

Ancak, Durov’un tahliye sonrası yaptığı ilk açıklamaya bakacak olursak, ARTIK TELEGRAM DA ÖZGÜRLÜĞÜNÜ YİTİRMEYE DOĞRU GİDİYOR. 

Durov, her ne kadar tutuklanmasını ‘saçma’ olarak nitelendirse de, Fransa’yı eleştirse de açıklamasının sonuna doğru kullandığı ifadeler tüm gidişatı gözler önüne serdi bile.

İşte Durov’un beyaz bayrak çektiği o sözleri:

“…Bu nedenle, bu konuda işleri önemli ölçüde iyileştirmemizi sağlamayı kişisel hedefim haline getirdim. Bu süreci kendi içimizde çoktan başlattık ve ilerlememizle ilgili daha fazla ayrıntıyı çok yakında sizlerle paylaşacağım."

Tıpkı Elon Musk’ın Twitter’ı almadan önce “ifade özgürlüğü” hakkında başlattığı bir tirat dönemi ve aldıktan sonraki zıt yöndeki tirat sürecinde X platformuna getirdiği ve getirmeye devam ettiği bir dizi düzenleme ile artık paylaşamadığımız haberler, kullanamadığımız bir çok yasaklanmış ifadeler gibi(Siyonist)…

Kısacası şu; Telagram’da tıpkı X gibi aynı süreçten geçerek bir dizi yeni düzenlemeyle artık kontrol altına alınmış olunacak …

Yorumlar (0 yorum)
Yorum kurallarını okudum ve kabul ediyorum.
Henüz yorum eklenmemiş, ilk yorum ekleyen siz olun.