Finans Analisti İslam Memiş, ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi.
Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım'ın sorularını yanıtlayan Memiş, "Bu hafta hem döviz fiyatlarında hem borsa tarafında hem de emtia fiyatlarında yatay seyrin korunduğunu gözlemliyoruz. Sakin bir seyir var. Perşembe günü Amerika’dan gelecek enflasyon rakamları küresel piyasalar açısından önemli. Ancak bunun alt yapısını Hazine Bakanı Yellen ve FED Başkanı ile FED üyeleri önceden yaptı. Yani enflasyon rakamlarını kısa vadede yukarı yönlü hamlelerini destekleyeceğini ancak bu enflasyonun da kalıcı olmayacağını sık sık ifade ediyorlar. Yani önceden bunun yolu yapıldı." dedi.
Yatırımcılar tarafından küresel piyasalarda 2 grup olduğunu ifade eden Memiş, "Enflasyonun Amerika'da geçici olacağını düşünenler ve kalıcı olacağını düşünenler. Ama bugünkü ekonomik tabloya baktığımız zaman, enflasyonun geçici bir etkiye sahip olmayacağı gözler önüne seriliyor. Diğer yandan bu kadar bol likidite, piyasalardaki bu kadar para bolluğu ile birlikte, hiper enflasyon endişesi biraz daha yükselmiş durumda." ifadelerini kullandı.
Amerikan Merkez Bankası'nın önümüzdeki hafta yapacağı faiz toplantısının önem taşıyacağını belirten Memiş, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'ndaki faiz toplantısının da hem dolar varlıkları üzerinde hem de dolar-TL kuru üzerinde etkiye neden olacağını söyledi.
"Erdoğan-Biden görüşmesi ekonomik olarak bir şey ifade etmez"
Erdoğan-Biden görüşmesinin küresel piyasalarda etkili olmayacağını savunan Memiş, Türk-Amerikan ilişkilerinin terör örgütü PKK'ya verilen destekten dolayı gergin olduğunu söyledi.
Türkiye'nin Irak'ın kuzeyinde yaptığı operasyonlardan ABD'nin rahatsız olduğuna dikkat çeken Memiş, "Trump zamanında Rahip Brunson davası vardı. Ekonomiyi direk dolarla tehdit ediyordu. TSK’nın bu başarılı operasyonları, özellikle terör örgütlerinin kilit isimlerinin infaz edilmesi onları rahatsız ediyor. Dolayısıyla burada yeni bir görüş ayrılığı var. Ancak liderler bir araya geldiği zaman bu görüş ayrılıklarını çok da dile getirmiyorlar. Bu görüşmelerin ekonomik anlamda bir şey ifade etmediği kanaatindeyim." değerlendirmesinde bulundu.
Amerika Merkez Bankası FED’in küresel piyasalara vereceği mesajın önemli olduğunu vurgulayan Memiş, "Çünkü güçlü bir ekonomi ve onların söylemleriyle de yatırımcılar pozisyon alıyorlar. Özellikle de dolar varlıkları üzerindeki hareketler, bütün dünyayı zaman zaman olumlu, zaman zamansız da olumsuz etkilemeye devam ediyor." açıklamasını yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın geçen hafta katıldığı bir televizyon programında "Ben Merkez Bankası Başkanı ile görüştüm, faizler yüksek. Temmuz Ağustos aylarını görelim, düşecek" anlamında bir mesaj verdiğini aktaran Memiş, "Yurtiçi piyasalarda 8.80 lira seviyesinin üzerine test eden bir dolar kuru vardı. Dolar kurunun yıl için öngörülen 9.25 – 10 lira bandını tekrar gündeme taşıyor." diye ekledi.
Merkez Bankası'nın faiz kararı ne olacak?
Merkez Bankası'nın Haziran ayında faizlerde bir değişikliğe gideceğini tahmin etmediğini kaydeden Memiş, "TCMB, Haziran ayında faizleri sabit bırakır. Ancak Temmuz ve Ağustos ayı ile böyle bir indirim süreci başlayabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Yıl sonuna kadar Merkez Bankası'ndan 350-400 baz puan bir faiz indirimi kararı beklediğini hatırlatan Memiş, dolar yüksek olduğu için bu sürecin emlak sektörü yerine sanayiye ve şirketlere daha çok yarayacağını söyledi.
İlgisini çeken başka bir konu olduğunu belirten Memiş, son iki haftada yurt içi piyasalarda vatandaşların ev ve otomobil almak için altın ve dövizlerini bozdurduklarını ekledi.
Otomotiv sektöründe satış fiyatı ile müşterinin aldığı rakam arasında ciddi bir tuhaflık olduğuna dikkat çeken Memiş, liste fiyatlarının 100-110 bin lira altında satışlar yapıldığına işaret etti.
Otomotiv sektöründe bu hafta içinde yüzde 3'lük bir zam beklendiğini aktaran Memiş, "Burada yine bir tuhaflık var. Otomotiv sektöründeki bu fiyat dalgalanmalarını sağlıksız buluyorum. Burada bir tuhaflık sezinliyorum. Büyük ihtimalle rekabet kurumu bunu yakın takibe almıştır. Neler oluyor, neler bitiyor artık önümüzdeki aylarda daha net bir şekilde görebiliriz." şeklinde konuştu.
"Doların 8.30 lira seviyesini görmesi sürpriz olmaz"
Tahminlerine aykırı olarak Merkez Bankası'nın Haziran ayında faiz indirimine gitmesi durumunda, dolar tarafında öngörülen 9 ve üzerindeki rakamların biraz daha hızlı gelebileceğini ifade eden Memiş, şöyle devam etti:
"Enflasyon ve faizi hedefleyen, kurdan feragat eden bir sistemden bahsedebiliriz.Demek ki kurdan feragat ediliyor. Nasıl olsa doların yükselişinin önüne geçilemeyecek. Neden geçilemeyecek? Amerika Merkez Bankası FED’in dolar kendi anavatanında değer kazanma sürecine girecek. FED söylemlerinde yavaş yavaş piyasaları hazırlamaya başlıyor. Amerika faiz artırım süreçlerini başlatabilir. Ne olabilir? Eylül'den itibaren tam tarih verebilir. 2022 yılının ilk çeyreğinde böyle bir uygulamaya geçerler veya 2022’yi beklemezler, yılın son çeyreğinde bir faiz artırımına giderler. Bu bizim için ne ifade ediyor. Hem gelişmiş hem de gelişmekte olan bizim gibi ülkelerde, doların biraz daha değerinin artacağı süreci bugünkü koşullarda gösteriyor. Bu orta vade. Gelelim kısa vadeye. Bu birkaç haftalık süreç içerisinde neler olabilir? Merkez Bankası pas geçerse, faiz indirimine gitmezse yabancı yatırımcıya tekrar bir güven gelir. Kısıtlamalar kalkıyor biliyorsunuz, piyasalardaki hareketlilik oldukça devam ediyor. İnsanlar restorana, alışverişe gidiyorlar. Düğün sezonu var, ciddi bir alışveriş serüveni var. Bu süreçte de piyasalardaki nakit akışında ciddi bir hareketlilik var. Dolayısıyla Merkez Bankası bu pas geçme sürecini desteklerse, dolar tarafında ben bir gerileme tahmin ediyorum. Kısa vade için 8.50 lira seviyesinin altında. Biraz daha iyimser olursa, 8.30 lira seviyesini görmek benim için sürpriz olmayacaktır. Dolar yatırımcısı buna dikkat etmeli."
"Altın ve gümüş gerçek bir para olarak kullanılacak"
Türkiye, Çin ve Rusya'nın altın rezervlerini arttırdığına dikkat çeken Memiş,"Demek ki burada, sistem değişikliğine giden bir dünya rol modeli var. Demek ki burada, kendi dijital paralarını çıkaracak ülkeler bunların değerini altın ve gümüş gibi paralara bağlayacak. Peki biraz daha tarihin tekerrür etme sürecine gidelim. Önceden dünyada altın, gümüş gerçekten gerçek para olarak kullanılıyordu, bütün dünyada böyleydi ve bugüne baktığımız zaman acaba tarih tekrar tekerrür mü edecek? Dünyada altın, gümüş gerçek bir para olarak mı kullanılacak noktasına bence odaklanması lazım sevgili izleyicilerimizin. Ben vatandaşlarımıza gönül rahatlığıyla şunun yorumunu yapabilirim. Evet tarih tekerrür edecek, altın ve gümüş gerçek bir para olarak kullanılacak. Önceden cebimizde çek karneleri taşıyorduk. Artık altın sertifikaları taşıyabiliriz. " şeklinde konuştu.
Memiş bu sürecin 3 yıl içinde gerçekleşebileceğine işaret etti.
Programın sonunda kripto para borsasına değinen Memiş, ülkelerin vatandaşlarını sık sık uyardığını ancak çok sayıda kişinin varlıklarını kaybettiğine değindi.
Kısa vadede bir tuzak olduğunu ekleyen Memiş, piyasada kapılamayan yatırımcılara yönelik yukarı yönlü bir hareket beklediğini ekledi.
