Rakamlar yalan söylemez

Ersin Küçükbarak
|

Rakamlar yalan söylemez

Değerli okurlar merhaba.
Türkiye önümüzdeki 5 yıla ilişkin siyasi tercihini yaptı.
Millet tercihini Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhur İttifakı’ndan yana kullandı.
Adamor Toplum Araştırmaları Merkezi, Temmuz ayı Türkiye Endeksi Gündem Araştırmasını açıkladı.
Araştırma seçim sonrası sosyolojik ve siyasi analiz için değerli ipuçları içeriyor.
Çarpıcı bulduğum bazı noktaları dikkatinize sunacağım.
Bu Pazar seçim olsa;
Seçmenlerin %17,5’i hiç bir partiye oy vermem diyor.
Seçmenlerin %30,1’i ne Recep Tayyip Erdoğan’a ne de Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermeyeceğini söylüyor.
28 Mayıs’ta Recep Tayyip Erdoğan’a ve Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermiş seçmenlerin %20’si bu Pazar seçim olsa sandığa gitmeyeceklerini belirtiyor.
Yani; muhalefet seçmeni yaşanan yenilgiden, iktidar seçmeni de üst üste gelen zamlardan dolayı hayal kırıklığı yaşıyor.
Vatandaşların %77,2’si ekonomiyi bugün itibarıyla kötü ya da çok kötü olarak değerlendiriyor.
%59,2’si Türkiye ekonomisinin gelecekte de kötü ya da çok kötü olacağını düşünüyor.
Ekonomide ‘umutsuzluk’ doğrudan rakamlara yansıyor.
Ama rakamlar sandık bugün konulsa sonucun yine değişmeyeceğini de gösteriyor.
Bu pazar Cumhurbaşkanlığı seçimi olsa, Recep Tayyip Erdoğan yüzde %50,6 ile ipi yine göğüslüyor. Kemal Kılıçdaroğlu %49,4’te kalıyor.
Ak Parti 3, İyi Parti 1,5, CHP 1 puan kaybederken Yeşil Sol Parti, TİP ve Zafer Partisi oylarını artırıyor.
CHP sıralarından 40’a yakın milletvekili çıkaran Saadet Partisi, Deva Partisi, Gelecek Partisi ve Demokrat Parti yüzdelik dilimlerde görülmüyor.
Muhalefet bundan ders çıkarmalı. Şapkasını önüne koyup düşünüp, tartmalı.
Kemal Kılıçdaroğlu gitsin diyenler %69’dan %65,1’e düşmüş, ama hala 3 kişiden ikisi gitmeli demiş. Ekrem İmamoğlu’nun başlattığı iktidar için değişim çağrısı %53,6 oranında “olumlu” karşılanmış.
Millet CHP’den başlayarak bir ‘değişim’ istiyor. Muhalefet değişmeden iktidarda bir değişimi düşünmüyor.
Peki vatandaş ittifaklara nasıl bakıyor?
Seçim ittifaklarının devam etmesi gerektiğini düşünenlerin oranı %40,3 iken, devam etmemeli diyenlerin oranı %45,7 çıkıyor.
Bunda da Millet İttifakı’ndaki savrulma ve parçalanma ortaya çıkıyor.
Peki bu yerel seçim sandığına da yansır mı?
Özellikle Ankara ve İstanbul’da rakamlar neler anlatıyor?
Vatandaşların %22,5’i Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı belediye icraatlarında çok başarılı, %34,6’sı başarılı bulurken, %9,6’sı başarılı olmadığını, %9,9’u hiç başarılı olmadığını düşünüyor.
Bu rakamlar referans kabul edilirse Mansur Yavaş’ı başarılı olarak değerlendirenler % 57,1 ile hayli yüksek görünüyor.
Bu da Cumhur İttifakı’nın başkentte işinin hiç de kolay olmayacağını gösteriyor.
Bir başka deyişle Ak Parti’nin strateji değişikliğine gitmesi gerekiyor. Mansur Yavaş’a yönelik “icraatı yok”, “sözlerini tutmadı” eleştirilerinin halkta karşılık bulmadığı ve algıları değiştiremediği anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan;
“Milletin parasını çarçur etmeyecek, inandırıcılığı yüksek, bir hikayesi olan, başkente üretken projelerle değer katacak, halka dokunacak, sosyal belediyecilikte Mansur Yavaş’ı geride bırakacak, Cumhuriyet’in değerleriyle kavgası olmayacak, üniversite şehrinde gençleri kucaklayacak, milliyetçilerden de oy alacak ve işte budur dedirtecek bir ismi bir an önce sahaya sürmeli” derim.
Megakent İstanbul yerel seçimde en merak edilen nokta kuşkusuz.
Vatandaşların %13,7’si İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu belediye icraatlarında çok başarılı, %26,1’i başarılı bulurken, %22,4’ü başarılı olmadığını, %20,6’sı hiç başarılı olmadığını düşünüyor.
Bir başka deyişle İmamoğlu’nu başarısız bulanların oranı başarılı bulanları geçiyor.
Yani, Ekrem bey için alarm zilleri çalıyor.
İmamoğlu bu seçimde tamam mı, devam mı diyecek.
Kazanırsa elini güçlendirecek, CHP’nin ve muhalefetin liderliğine soyunma, 2028 için Cumhurbaşkanlığı hesabı yapma şansı olacak. Aksi halde siyasete veda etme ihtimal, siyasete devam etme ihtimalinden daha yüksek.
Yani hem CHP içinde rekabet edecek, hem Millet İttifakı seçmeni konsolide etmesi gerekecek. Üstelik aday çıkaracağım diyen Yeşil Sol Parti seçmenini kendisine oy vermesi için ikna edecek. Kısaca deveye hendek atlatması gerekecek ya da o hendeğe düşecek.
Seçim kaybedildiğinde suçlu aramanın kimseye faydası yok.
O yüzden CHP’nin eteğindeki taşları döküp derhal yola koyulması gerek. Yoksa sabun köpüğü gibi CHP’nin söz verdiği bahar yalancı bahara dönecek.
Son bir noktaya dikkatinizi çekmek istiyorum:
Ankette; Türkiye’de yaşayan vatandaşların %31,5’i ideolojik konumunu sağ ve %7,7’si merkez sağ olarak konumlandırırken, vatandaşların %25,4’ü sol ve %4,7’si merkez sol olarak konumlandırmış. Kendilerini ‘merkez’de konumlandıranların oranı %30,7’.
Siyasi partilere tavsiyem bu ideolojik konumları derinlemesine analiz ve anketlerle tahlil etmeleri, hangi sosyal tabanlara dayandıklarını, beklentilerini incelemeleri anlamaları ve sonuçlar doğrultusunda siyaset üretmeleridir.
Son söz; araştırmasıyla geleceğe ışık tutan Adamor Toplum Araştırmaları Merkezi'ne teşekkür ederim.


http://ankaramasasi.com/makale/53073/rakamlar-yalan-soylemez

Yorumlar (0)