Dila Erdem’in sunduğu Ankara Masası Yaşam programına katılan Plastik ve Estetik Cerrahi Uzmanı Op. Dr .Okan Özgür Özturan, estetik operasyonlara dair merak edilen soruları yanıtladı.
Pandemide ameliyat sayılarının arttığını belirten Op. Dr .Okan Özgür Özturan, özellikle dudak dolgusu, botoks, epilasyon gibi medikal estetiklerin ciddi şekilde çoğaldığını söyledi. Ameliyat isteklerinde de artışlar olduğunu, ekonomi gündemi nedeniyle de ameliyat ücretleri arttığını söyleyen Özturan, "İnsanlar kendine eğitim, beslenme ve estetik bütçesi de ayırıyor. Kefen parası yerine estetik parası geliyor. " dedi.
"Sosyal medya nedeniyle bir vücut algısı var"
En çok tercih edilen estetik operasyonlardan bahseden Dr. Özturan, "Kadınlarda en çok tercih edilen Rinoplasti yani burun estetiği. Aynı zamanda narkoz altındayken yüz ve dudak dolguları tercih ediliyor. Elmacık, çene ve gözaltı ışık dolguları yapılacaksa burun estetiği yapılacağı zaman narkozun etkisindeyken ağrı hissetmeden yapılıyor. Botoks yine aynı şekilde isteniyor. Ameliyat koşulunda ağrısız yapılıyor.
İkinci sırada hanımlarda en çok görülen meme estetiği var. Genç kızlarda büyütme tarzı estetik daha fazla isteniyor. Çünkü sosyal medya nedeniyle bir vücut algısı var. Geniş göğüsler, geniş kalçalar, ince bel... Artık filtrelerle de sanal bir gerçeklik üretilebildiği için hastaların isteklerinde göğüs en önemli yerlerden biri. Türk hanımları zaten basenli. Onun için hastalar çok fazla basen istemiyor ama büyük göğüs estetiği ikinci sırada yer alıyor. " ifadelerini kullandı.
"Saç çıkmasının tek bir çözümü var"
Erkeklerde yine Rinoplasti ön planda ama esas önemli olan saç ekimi. Saç, erkeklerin ciddi bir sıkıntısı. Saç olmadan kendi özgüvenlerini biraz daha düşük görüyorlar. Gerçekten de geriye çekilmiş saç hattı 10 yaş ilerde gösteriyor. 30'lu yaşlarda 40-50 gibi duran erkekler var. Spor yapabilirsiniz, kilo verebilirsiniz, epilasyon yaptırabilirsiniz ama saç çıkartamazsınız. Ne yaparsanız yapın saç çıkmıyor bunun tek biz çözüm var cerrahi.
Saç ekim işlemi hakkında da bilgi veren Özturan, "Saç ekimi kişiden kişiye çok değişiyor. Her kafa yapısıyla, her saç dökülmesiyle ve mevcut saçıyla her hasta kendine özel. Bu yüzden özel değerlendiriliyor ama genel hatlarıyla ameliyat 6 ila 8 saat arası sürüyor. Lokal anestezi dediğimiz bilincin kapanmadığı sadece ameliyat bölgesinin uyuşturulduğu şekilde yapılan işlemdir. Ameliyathane koşullarındaki gibi ağır narkozlar, ağır kanamalar pansumanlar falan olmuyor. Ağrı çekmez toplamla 20 dakika bir yanma hissi olur. Bu işlemler ömürlüktür" dedi.
Ameliyat sonrası iyileşme süreci ve işlem kalıcılığı...
Ameliyat sonrası iyileşme süreçlerinden bahseden Dr. Özturan, "Her ameliyatın kendine göre bir iyileşme süreci var. Hastayla daha önceden konuşuyoruz ama ameliyata girdiğinizde sizin kemik ve kıkırdak dokularınızın, hava kanallarının göründüğü gibi çıkmaması sonuçları değiştirebiliyor. Burun ameliyatları çok sıkıntı verecek ameliyatlar değil. Hasta bir haftadan sonra gündelik hayatına dönüp makyajını yapabiliyor. Yaşla beraber hafif bir düşme olabilir ama bir sabitlediğimiz için normalinden daha yavaş gerçekleşir. Uzun yıllar kullanabilir.
Yağ koyma gibi ameliyatlarda yağın bir ömrü var. Genelde 4-5 sene, en iyi ihtimalle de 7-8 sene içinde konulan yağ gidiyor. Zaten yaşlanma prosesinde yüzdeki yağ eriyor. Yüzdeki yağın erimesinden dolayı ne kadar koyarsanız koyun belli bir kayıp olacak.
Göğüs büyütme estetiklerinde sarkma hızı çok yavaşlar. Özellikle genç hastalar için bu şekilde 10 yıl kullanabilirsiniz diyoruz. Menopoz dönemi sonrasındaki hastalara daha hassas yaklaşıyoruz. Büyütme ve küçültme ameliyatlarında doğum, kilo alma ve hormon tedavisi çok önemli. Bunlar son sonucun etkinlik süresini azaltıyor. 10 seneden 5 seneye düşüyor. Özellikle hamilelik memeyi bozuyor. Biz hastalara kesinlikle 1 sene hamilelik önermiyoruz. Eğer hamilelik niyetindeyse bozabileceğimizi söylüyoruz.
Karın germe ve Liposuction'dan sonra kilo almazsa ya da hamilelik olmazsa bunlar genelde kalır. Basende de uyluk iç tarafı hariç sarka olmuyor insanlarda. Bu işlemleri gören hastalar kilosunu korur, ağır bir hormon ya da kortizon tedavisi alarak kilo değişimi yaşamazsa işlemleri ömür boyu gider." şeklinde kaydetti.
Sosyal medyanın estetiğe etkileri
Estetiğin ciddi bir magazinsel yönü olduğunu söyleyen Dr. Özturan şunları anlattı: "Genç kızlar geliyor, 'Burnumu yaptırayım, mememi yaptırayım, dolgu yaptırayım' diyor. Mesela çok ince bir dudağı var. 2-3 cc dolgu istiyor. Normalde de 1 cc dolguda bile dudağı şişiyor. 1 hafta ağılar çekiyor ama2-3 cc dolgu istiyorlar. Anlamsız isteklerle geliyorlar. Biz bu hastalara söylüyoruz, 'Size bu yakışmaz. Bu gördüğinüz insanlar zaten dudaklarına yıllardır dolgu yapıyorlar. Dudakta, dolguda, kasta bir seviyeye gelmişler. Onlar kaldırabilir ama siz kaldıramazsınız' diyoruz.
Çok ciddi büyük protez ile meme büyütmek isteyenler oluyor. 'Bunu sosyal hayatta kullanmanız mümkün değil. Gömlek, t-shirt, döpiyes giymeniz mümkün değil' diyoruz. Hastalarda ufak bir hayal kırıklığı oluyor ama bu durumlarda hastanın yanında olduğunuzu hissettirmeniz gerekli. En uygun tedaviyi uyguladığınızı hissettirmeniz önemli. Instagram'da büyük göğüslü bir hanım görüp kendisi için istiyor ama Instagram ona, 'bunu yaparsan böyle sıkıntılar çekersin' demez 'Çok takipçin olur, like alırsın, hep storylerine alev atılır' der. Ama biz doktoru olarak onlara gerçeği söylüyoruz.
Belli bir oranda inme oluyor ama 95-100 beden göğüs isteyen 50 kilo kızlar oluyor. Biz, '95 kullanamazsın da bunu 85 yapalım. Bunu biraz daha kullanabilirsin. İlerde kilo alınca 85-95 meme gündelik hayatta kullanılabilir' diyoruz. Aksi halde sütyen bulamayacaklar, gündelik tarzı uymayacak. Tabi gençken bunlar düşünülmüyor ama bunları ilerleyen zamanlar için düşünmek lazım. O yüzden şöyle diyorum vücudu değiştirmeye evet ama deforme etmeye hayır."
