Rusya Araştırmaları Enstitüsü (RUSEN) Başkanı Prof. Dr. Salih Yılmaz, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in konuğu oldu.
Rusya'nın Ukrayna'ya yönelik başlattığı askeri harekata ilişkin değerlendirmelerde bulunan Yılmaz, Rus birliklerinin kayıp vermesinin ardından hedef küçülttüğünü söyledi.Yılmaz, Rusya'nın ilk saldırıların aksine daha yavaş ilerlemeyi tercih ettiğini ifade etti.
Ukrayna'nın herhangi bir saldırı girişiminde bulunamadığının altını çizen Yılmaz, Rusya'nın geri çekilmesiyle bazı bölgelerin el değiştirdiğine dikkat çekti.
"AB ülkeleri Ukrayna'yı harcayabilir"
Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'nin 'Mühimmatımız bitiyor' açıklamalarının da siyasi bir hamle olduğunu öne süren Salih Yılmaz " Ukrayna, cephanemiz yok açıklamasıyla Avrupa’yı Ruslar ilerlemesine karşı bir tehdit ediyor." dedi.
Batı'nın yeni teknoloji silahları Ukrayna'ya vermediğini, Rusya'nın da geçmişten gelen silah mühimmatlarını kullandığını ve bitirdiğini ifade eden Yılmaz, dünyanın yeni bir silahlanma sürecine gireceğini aktardı.
Avrupa Birliğinin Rusya'dan vazgeçemeyeceğinin altını çizen Yılmaz " Rusya, iyi bir üretici değil. AB için iyi bir pazar. AB bu pazarı kaybetmeyi ve Rusya’nın enerjisinden vazgeçmeyi göze alamaz. AB ülkeleri kendi çıkarları için Ukrayna’yı harcayabilir. Rusya’yı kaybetmek AB’nin işine gelmez." şeklinde konuştu.
Yılmaz, savaşı bitirebilecek tek kararın ise, Ukrayna'nın Kırım ve Donbas bölgesini Rusya'ya vermeyi kabul etmesi olacağını söyledi.
" İsveç’te iktidarın değişmesi lazım"
İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliğine başvurusunun ardından Türkiye'nin aldığı tavrın haklı olduğunu vurgulayan Salih Yılmaz önümüzdeki sürece ilişkin "Haziran ayındaki süreçte İsveç için değil ama Finlandiya’yla ilgili bir sonuç çıkabilir. Finlandiya, Türkiye’nin taleplerini karşılayabilir. Ancak İsveç’le durum aynı değil. İsveç’te iktidarın değişmesi lazım." diye konuştu.
Yılmaz, NATO'nun da Türkiye'ye endişeleri konusunda hak verdiğinin altını çizdi.
"Türkiye ile Yunanistan karşı karşıya gelecek"
Yunanistan'la Türkiye arasında son dönemde iplerin gerilmesine ilişkin ise Salih Yılmaz;
"Bizim Yunanistan ile sorunlarımız yeni değil. Ege'de adaların silahlandırılması, Lozan Anlaşması, Paris Sözleşmesi bunların hepsine aykırı baktığımız zaman. 70 tane asgari üs kurmuş adalarda . Bu üsleri kurarken bu sadece Yunanistan'ın düşüncesi değil. Bu üslerden Avrupa Birliği ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletlerinde faydalanıyor. ABD gemilerinin o üslere yanaştığını, lojistik destek aldığını söyleyebiliriz. Bu sözleşmeleri ve anlaşmaları sadece Yunanistan ihlal etmiyor, bizim NATO müttefiklerimizde ihlal ediyor. Belki kısa süre içerisinde bu kriz çıkmaz adaların silahsızlandırılması konusunda ama eninde sonunda Türkiye ile Yunanistan karşı karşıya gelecek.
ABD'nin Yunannistan'ı desteklemesinin olası Suriye operasyonuyla alakalı olabileceğinin vurgu yapan Yılmaz "Kuzey Suriye'deki operasyona başlamanın getirdiği Amerika Birleşik Devletlerindeki rahatsızlık sanki Yunanistan'ı devreye sokarak, kendisine aracı olup orada Kuzey Suriye'de bir alanı kendince koruma istiyor da olabilir." ifadelerini kullandı.
Yılmaz, Türkiye'deki seçim sürecinde ABD'nin iktidara karşı halkı kışkırtabilmek için her yolu deneyeceğini iddia etti.
"İran güçlerini Türkiye vurdu"
Türkiye'nin Suriye'ye yönelik operasyonunun ise 10 gün önce başlatıldığını belirten Salih Yılmaz, topçu atışlarıyla terör hedeflerinin vurulduğu bildirdi. Yılmaz "Türkiye vuruyor, askerlerin bölgeye ne zaman gireceği ise belli değil" dedi.
Türkiye'nin Tel Rıfat bölgesini almasıyla mülteci sorunun çözülmeyeceğine de vurgu yapan Salih Yılmaz "Halep’i alırsanız oraya giderler. Türkiye’nin bir sonraki hedefi Halep olabilir. Tel Rıfat’tan ayrılan Rus güçlerinin Halep’e gittiği görünüyor. Görünen o ki Ruslar, Halep’i merkez yapmak istiyor." şeklinde konuştu
Fatih Atik'in "Bizim bu operasyon yapmamıza
İran da itiraz ediyor. İran'la çatışma ihtimalimiz olabilir mi?" sorusuna Yılmaz şu şeklinde yanıt verdi;
"İdlib'teki operasyonlarda, oradaki İran destekli güçleri Türkiye'nin vurduğunu söyleyebiliriz. Esad güçleri ile birlikte Türk ordusu ve Suriye Milli Ordusu ile savaştılar. Bu çatışırız, çatışmayız değil. Suriye konusunda İran ile anlaşamıyoruz. İran Suriye konusunda Türkiye'nin rahatsızlıklarını dikkate almıyor. O daha çok kendi politikasını güdüyor ve işin ilginç tarafı Türkiye sınırına gelip, Türkiye sınırında karakol açmayı, Türkiye sınırında Kudüs güçlerini bulundurmayı kendisine hak olarak görüyor. Buna Türkiye izin vermez. Türkiye'nin İran ile çatışmayalım aman buradan uzak duralım gibi düşüneceğini zannetmiyorum. Bundan sonraki süreçte Kudüs güçleri olur, İran destekli güç olur, Esad güçleri olur bunların hepsini temizler. Burada, şuna dikkat etmek lazım. Türkiye burada kimseden izin almıyor Suriye'nin kuzeyine girerken. ABD, İran ve Rusya'nın burada anlaması gereken , biz kimseden izin almıyoruz. Sadece bunlar komşularımız, dostlarımız, müttefikimiz olabilir. Biz sadece bunlara operasyondan zarar görmemeleri için süre veriyoruz.
