Ege Cansen, Türkiye'nin büyüme formülünü anlattı

Ekonomi Yazarı Ege Cansen, cari açığın azalması için yatırımın değil tüketimin kısılması gerektiğini söyledi.
Ankara Masası
|
16 Eylül 2020, Çarşamba - 00:35
Ege Cansen, Türkiye'nin büyüme formülünü anlattı

Ekonomi Yazarı Ege Cansen, Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Gökhan Gökyıldırım’ın sorularını yanıtladı.

Ekonomideki gelişmeleri değerlendiren Cansen, Türkiye’nin büyümesi için cari açık vermemenin önemini vurguladı.

Ege Cansen, yatırımlara devam edilirken tüketimlerin kısılması gerektiğini söyledi.

“Mesele denge denklik ise tüketimi azalt”

Cari açık vererek büyümeyi savunanları eleştiren Cansen “Biz sürekli cari açıkla büyümeye çalışıyoruz ve Türkiye'nin bütün iktisatçıları da, kalkıp hiç sıkılmadan halka diyorlar ki cari açık vermeden biz yeteri kadar büyüyemeyiz. He tamam büyüyemezse buyurun böyle devam et, şikayet etme. Şimdi bu cari açık vermeden büyüyemez diyenleri niye diye soruyoruz. Diyorlar ki, bizim tasarruf açığımız var, yatırım yapmamız lazım. Biz niye cari açık veriyoruz? Yatırım yapmak için cari açık veriyoruz. Ben de diyorum ki ya kardeşim milli gelir denklemi ortada.  Tüketim artı yatırım eşittir milli gelir. Niye sen yatırım yapacak parayı bulamıyorsun ama tüketim yapacak parayı buluyorsun. Mesele denge denklik ise tüketimi azalt. Yine sıfırlarsın ile cari açıktı.” diye konuştu.

“Ben yatırımı kısın demiyorum, tüketimi kısın diyorum”

Cansen, ekonomide bağımsızlığı yakalayabilmek için tüketimin kısılması gerektiğini belirtirken “Yatırım yapmamız lazım. Evet cari fazla vermeye biliriz ama o zaman da yeteri kadar hızlı büyüyemeyiz. Yahu Çin senelerce yüzde 8, 9, 11’de yani gözünüze dizinize dursun böyle bir saplantı genetik bir bozukluk var bende onun için biraz da damara basmak istiyorum. Ya tüketti bu kız yine de gelirsin niye sen yatırımı kısmakla beni tehdit ediyorsun ki Ben yatırımı kısın demiyorum, tüketimi kısın diyorum yani Türkiye'yiz bu dolarlarla tüketim malı getirmiyorum. Cep telefonu, otomobil, Çin'den oyuncak yani Çin'den 23 milyar dolarlık mal ithal ediyoruz.  Bunun kaç doları yatırım malları? Hemen hemen hiç; çünkü fazlası var çoğu tüketim malı bana niye kızıyorlar? Ben Türkiye'de tüketimi kısın dememe, Yani bu bir kısır döngü oldu. Fakat hamdolsun diyenler böyle uyanmaya başladı ya, tam da biz öyle demiyoruz da biraz da böyle diyoruz da işte. Ama efendim halkın da durumu çok kötü de falandı Sanki bunu yapınca iyi mi oluyor durum? sen de şikayet ediyorsun yani cari açık verdiğimiz yerlerde hiç şikayet olmaması lazım.” Dedi.

Ege Cansen, Gökhan Gökyıldırım'la yaptığı röportajda şunları söyledi;

Şimdi isterseniz şöyle geçmişten bir kaç rakam okuyalım. Yani Türkiye'nin bugün yaşadığı işte dövizsizlik, Merkez Bankası'nın rezervleri,  eksiye inmiş,  Moody’s Türkiye'nin kredi notunu yani Türkiye'ye Türk tahvillerini alacak, Türk hisse senetlerine yatırım yapacak.

Türkiye de mevduat yapacak, yabancı para sahiplerine sakın ha Türkiye'ye bulaşmayın demek anlamına gelen bir dereceye indirmiş Moody’s

Bunların hepsi nedir aslında, Türkiye acaba  bir default a düşebilir mi, acze düşebilir mi? ve yani parasını bizim onlara vereceğimiz dövizleri bize zamanında geri ödeyebilir mi?

Faiziyle birlikte bütün bunların kaynağı nereden geliyor? Cari açıktan geliyor. Çok çok hızlı söylüyorum.

Türkiye'de 1928 senesinin ilk dört ayında 72 milyonu ithalat yapılmış. 55 milyonda ihracat yapılmış vay falan filan diye o zaman dert olmuş yani bundan nasıl kurtuluruz diye.

Ama sana böyle devalüasyondan devam ediyor, 46’da Ismet Inönü başta 1.32 kuruştan dolar, 2.82’ye çıkıyor. 58’de Menderes-Bayar ikilisi var.

2.82 den 9.01’e çıkıyor,  Demirel var, 9 liradan 15’e çıkıyor. Ecevit geliyor 25, 40 ve 70 oluyor. Tansu Çiller geliyor 15000 ve 39000 sonra 42000’e çıkıyor tekrar Ecevit geliyor.

 68 kuruştan o zaman 680 binleri de 6 sıfır attık ya evet 1.70’e çıkıyor, Erdoğan geliyor, yüzde bir buçuk vardı cereyan ederken bugün 7,5 liraya geliyor.

Sürekli bir Türk parasının değer kaybı, dikkat edin İsmet Paşa’dan (geriye de gitmedim)İtibaren her türlü Başbakan var ama dert aynı dert devam ediyor.

Yani dönüp bir düşünmez mi ya? yani bu bir Tayyip Erdoğan davası değil bir Ecevit davası değil. Tansu Çiller değil ki kendisi ekonomi profesörü ünvanı olan biridir. Ya biz nerede hata yapıyoruz çok açık. Biz sürekli cari açıkla büyümeye çalışıyoruz ve Türkiye'nin bütün iktisatçıları da, kalkıp hiç sıkılmadan halka diyorlar ki cari açık vermeden biz yeteri kadar büyüyemeyiz.

He tamam büyüyemezse buyurun böyle devam et, şikayet etme. Şimdi bu cari açık vermeden büyüyemez diyenleri niye diye soruyoruz. Diyorlar ki, bizim tasarruf açığımız var, yatırım yapmamız lazım. Biz niye cari açık veriyoruz? Yatırım yapmak için cari açık veriyoruz. Ben de diyorum ki ya kardeşim milli gelir denklemi ortada.  Tüketim artı yatırım eşittir milli gelir.

Niye sen yatırım yapacak parayı bulamıyorsun ama tüketim yapacak parayı buluyorsun. Mesele denge denklik ise tüketimi azalt. Yine sıfırlarsın ile cari açıktı. Yani o bir mantıksızlığı vurgulamak için söylediğim bir laftı. Pandemi sürecinde tüketim nispeten azaldı diyebilir miyiz?

Azaldı ve Türkiye cari fazla verdi. Şimdi tekrar coşturduk ya ekonomiyi, mahmuzladık kırbaşladık, ucuz kredi bilmemle çıkışlar falan filan.

Tekrar cari açık çıktı. Eğer Türkiye cari fazla vermedi değil, veriyor ama bizim orada kalmaya niyetimiz yok. Aman diyoruz da piyasa çok temizlendi Aslında ekonominin büyümesi için yatırım harcamasından veya tüketim harcamasının toplamı toplam harcamaların artması lazım.

Biz var olan paramıza yatırım alacağımızı yaparsak da Türkiye büyür bunda bir şey yok ki. Ama şöyle bir şey var tabii efendim bunun için de tabii benim ısrarla üzerinde durdum gerçekçi kur politikası öyle bir günlük 2 günlük değil sürekli rekabetçi kura oturursak Türkiye cari açıkta kurtulur ama bu sırada ne olur ücretler ve kazançlar, Bekir Ağalar, doktorların vizite ücretleri,  berberlerin bilmem neleri hamam parası, çöp parası hepsi dolar cinsinden aşağı gider işini tam dolar cinsinden aşağı giderken gazeteler yazmaya başlıyor.

 Ben şu kadar dolar alıyorum sizi bu kadar dolar alıyorum. Vatandaşın durumu ne olacak? Bu arada ayda yine erkenden suya iniyor.  Yine birileri çıkıyor efendim yurtdışından borç alalım, yok swap yapalım, yok Katar'a gidelim, yok bilmem nereye gidelim yine o alkolik ruhumuz depreşiyor, borçlara ilişkin alıp içiyoruz. Sonra yine başım ağrıyor, yine dilim peltek yine yalpalayarak yürüyorum ve tabii içersen böyle olur.

En bir sene önce bir kısırdöngü var, her yerde bu bir kısırdır geçti. Eski tabiriyle fasit daire bir türlü bundan çıkamıyoruz işin özeti burada.

Çıkarılabilir, çıkarılabilir tabii çıkılabilir cari açık varsa tam bağımsızlık yoktu. Yoktur değil mi? Evet bu benim son sözümdür böyle son sözler yazıyorum ya ben şimdi tabii gayet açık çünkü benim annemin   bir lafı vardır “Borçlu ölmez, rengi solar”  hatta biraz daha böyle magazinden mahvetmişler sen bir şey var, caresi açık olan kimseye arkasını dönemez.

Yani nerenin açık olduğunu anladınız. Şimdi tabii Cari açığınız olunca bir yerlerden para bulmaya mecbursunuz. çünkü o dövizi yaratamıyorsunuz.

IMF’e gitmem, Londra'ya giderim, Londra'ya gitmem, Tokyoya giderim, Tokyo'ya gitmem doho ya giderim Yani yine yabancı para yabancı ülkededir yabancı paranız yoksa birisine gideceksiniz.

Giderken de dayılanabilir misiniz? Tabii ki alttan alacaksınız. Tabii ki bağımsızlığımızdan fedakarlık edeceksiniz. Tabii ki söz dinler, çocuk haline geleceksiniz.

Bundan daha açık ne olabilir? Onlarda şartlarına da dayatacaklar Tabii, Dünyadaki örnekleri biraz konuştuğumuzda kıymetli hocam dünyada cari fazla veren ülkelerde var.

Dünyadaki denge, dünyadaki denge nasıl? Dünyadaki ülkeleri şöyle bir analiz ettiğimizde; şimdi şöyle söyleyim bir defa dünya ticareti ödemeler den istedim çünkü görünen kalemler, görünmeyen kalemler. Tabii esas olarak ticaretin ama turizm var, bankacılık, sigortacılık, taşımacılık gibi diğer kalemler de var. Finansman faizleri var, kar transferleri var, işi yollamaları var veremesinler şeyler, ödemeler dengesi diyelim. Bunlar var olarak normalde yeni cebirsel olarak bu sıfırdır. Eksi verenler artı verenlerden borç almıştır.

Dünyada bir tek ülke vardır Amerika Birleşik Devletleri. O sürekli ve çok büyük miktarlarda cari açık vermesine rağmen hiç problem yoktur.

Çünkü onun parası dövizi kendisidir, basar parayı verir. Amerika dışında kimsenin böyle bir lüksü yoktur.

Şimdi gelelim bu cari açık dan kurtulup cari fazla vererek büyüyen ülkelere.  Bütün Pasifik ülkeleri böyledir.

Şimdi ben uzun yıllar hatta hala bile sanayide çalışmış bir arkadaşınızım yönetici, yönetim kurulu üyesi, genel koordinatör, murazzah aza vb.

İlk benim Japonlarla temasım 74'te oldu o zaman ben Arçelik'te genel müdür yardımcısıydım Panasonic diye bir şirket vardı onlarla bir anlaşma yapacağız o zaman. 1.350 yen bir dolardı 350 yen bir dolardı ve tabii Japonya'da mallarımıza geliyordu. Anlaşamadık onlarla derken ben seksen'lerde Komatsu firmasının danışmanı idim Türkiye'de o zaman 270 yen bir dolardı Amerikan catarpillar bu 1 9 55 tabir edilen bir buçuk metreküp kepçe kapısı olan bir kazma makinesi vardır.

Yanlışlıkla dozer  de denir ya kepçedir o neyse, Catarpillar 200000 dolardı biz komatsu yu 110000 dolardan satıyorduk Japonya fazla verdikçe parası değerlendi 85 yen 1 dolara kadar değerlendi. 350 den  85’e şimdilerde aşağı geldi. 105 110 Japonya sürekli cari fazla veriyor.  Çin'le Amerika arasında itiş kakış var, ne deniyor? Kur savaşları, Kur savaşı nedir, Kur savaşı. Amerika Çin’e diyor ki paranı değerlendir aşağı karı 8 Yuan bir 1 dolar civarındadır. Yok olmaz diyor mu diyor. Sen onu 12 13 yap. Çin de direniyor.

O zaman diyor ki Trump  ben diyor gümrük koyarım diyor. Çin'le Amerika arasında 400 milyar dolarlık cari açık vardır. 200 milyara düştü. Bu Trump aptal, aptal ama bazı şeylere aklı eriyor. Onun için zaten bir yerde ne diyor muhalif ekonomistler bile yani Trump’la sabahtan akşama dalga geçenler bile ya ekonomi ceza, rakamlar fena değil diyorlar.

Ortada istihdam var, büyüme var, cari açıkta düzelme var. Bütün Pasifik ülkeleri 130 milyonluk Japonya, 1.5 milyara yakın Çin daha önce onun parçası olan 38 milyonluk Tayvan, Taylan, Tayvan siz yapın şimdi Vietnam, Güney Kore hepsi cari fazla vererek büyümüşlerdir örnek var. Dünya örnek dolu ama ne derler Türkiye'de sorun benden sonra 10 tane İktisatçı çağırın, diyin ki Ya biz cari fazla vererek büyüyebilir miyiz? Hayır diyeceklerdir. Maalesef bizim tasarruf açığımız var.

http://ankaramasasi.com/haber/168751/ege-cansen-turkiyenin-buyume-formulunu-anlatti
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.