Kültürden sanata, edebiyattan tarihe, sinemadan müziğe, söyleşiden felsefeye kadar hayatın tüm renklerinin ekranlara geldiği TRT 2'de her çarşamba saat 21.00'de yayınlanan ve Türk sinemasının usta yapımcı, yönetmen ve senaristlerinin tecrübe, hikaye ve anılarını paylaştığı "Yerli Sinema" isimli programının bu haftaki konuğu Ayla ve Müslüm filmlerinin yönetmeni Can Ulkay idi.
Ayla filmi UNICEF tarafından posterine koyulabilen tek filmdir
Ayla filmine Süleyman ve Küçük Ayla’nın hikayesinin belgeselinden yola çıktıklarını belirten Ulkay,” Merkezde çocuğun olması çok etkili oldu. Dünyada da çok ses getirdi. Amerika’da özellikle seyirciyi çok etkiledi. En önemlisi Türkçe bilmeyen 5 yaşındaki bir çocuğun Türkçe oynaması ve diğer rol arkadaşlarının da diyaloglarını ezberlemesiydi. Bu tamamen bir koç yönetiminde oldu. Uzun bir süreçti ama iyi oldu, eğlendi aslında o sahanın içinde.” dedi.
Ayla filminin UNICEF posterine konulan tek film olduğunu vurgulayan Ulkay,”5 kıtada bir babayla bir küçük kızın duygusal hikayesi, insanlık hikayesi olarak geçti. Ayla’nın yaklaşık Amerika'da 12’ye yakın ödülü var. Amerika'da 2018 yılında kumpanya gibi dolaşılan bütün eyaletlerde gösterilen filmler için de 10 filmden bir tanesiydi. Alınan bütün ödüller, konuşulan bütün bilgiler hep bu dramatik duygusal babayla küçük kızın bir insanlık hikayesi olarak geçti ve bütün dünyaya hala böyle tanıtılıyor. Üstelik 2018’de UNICEF tarafından posterine koyulabilen tek filmdir. İnsanlık adına savaş çocukları adına yapılmış bir film olarak ele alındı. 1953-2017’diydi hiçbir şey değişmedi. Savaşta mağdur olan hala çocuklar. Oyun alanları kalmıyor. Anneleri babaları aileleri kalmıyor. Dolayısıyla Ayla buna da hizmet etti.” diye konuştu.
“Müslüm Gürses aslında çok önemli türküleri söylemiş bir türkücü”
Müslüm filminin Müslüm Gürses'in gerçek hayat hikayesini konu edindiğini söyleyen Ulkay, “Müslüm aslında çok önemli türküleri söylemiş bir türkücü. Peşinden gelen başka bir dönemin yarattığı bir arabesk kültürüyle bambaşka bir yere dönüşüyor. Sadece arabesk kültürü olarak bilen fanları muhtemelen türkü söylediğini bile bilmiyorlardır. Ama Haydar Haydar onun söylediği en önemli türkülerden biri.”ifadelerini kullandı.
Limoncu Ali’nin Müslüm Gürses’e ‘kaçtığın için mi geldin kovaladığın için mi?’ sözünün çok değerli olduğunun altını çizen Ulkay, “Şimdi burada kaçtığı bir hayat, kovaladığı ise geleceği, yani orda bizim filmi birleştiren yer bu dur aslında. Biz kaçtığı hayatı gösterdik, kovaladığı hayatı da ondan sonra gösterdik kendi içinde.” dedi.
“Müslüm’ün gerçek fanları oynadı.”
Can Ulkay, filmde Müslüm Gürses’in gerçek fanlarına yer verildiğini belirterek,” Gerçek fanlarına yer vermek en baştan beri aklımızda olan bir olaydı. En doğrusu da o meşhur Gülhane konseriydi. Tabi bıçaklanma olayı Gülhane de olmuyor ama bu tarz biyografiler de kurgusal olarak zaman mekanlarda birtakım değişikler yapabiliyorsunuz. Yani hem bıçaklanma sahnesini kullanmak istiyoruz hem de Gülhane Konserini kullanmak istiyoruz. İkisini ayrı ayrı filmin içine sokmamıza imkan yok. Dolayısıyla tek bir hikayede birleştirmeyi uygun gördük. Fanlar konusu baştan beri aklımızdaydı. Onlar olmazsa olmazdı. Ağlayanlar oldu, Timuçin’i zor kurtardığımız anlar oldu. Timuçin olduğunu bilmelerine rağmen ortama girdiler o müzisyenler, müzikler, kalabalık köfte arabaları, dumanlar ne derseniz deyin ortamı kendi kendine getirdi zaten. Çok mutlu bir gün geçirdiler aslında.” şeklinde konuştu.
"İyi ki Timuçin Esen"
Müslüm karakterine en uygun oyuncun Timuçin Esen olduğunu söyleyen Ulkay, “Müslüm’e bir oyuncu arıyorsunuz, hem şarkı türkü söyleyecek hem de o karakteri canlandıracak içine girecek bu alternatifleri koyduğunuzda zaten çok fazla seçenek kalmıyor karşınızda. Timuçin hem popülerliği ile hem oyunculuk kalitesi ile hem şarkı söylemesiyle tam Müslüm olabilecek bir karakterde. Tabii ki plastik makyaj yaptık kendisine ama çok uzun bir süreçte kendini Müslüm'e çok iyi adapte etti her şeyden önce. Çok da güzel oturdu bence filme her bakımdan onun için iyi ki Timuçin Esen diyorum.” Diye konuştu.
"Müslüm filmi kendi alanında tek"
Can Ulkay, Müslüm filminin kendi alanında tek olduğunu söyleyerek,” Yerli sinemada Müslüm'ü bir kere biyografi olarak en üste koyarım anlatım açısından. Aynı zamanda hem müzik bir müzikal anlamda hem de drama anlamında yapılabilmiş en doğru örnek diyebilirim. Çektiğim için değil, senaryo açısından da diyebilirim bunu. Dolayısı ile tek başına bir film olarak görüyorum ben bunu tepede yalnız başına.” Dedi.
