Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 100.000 imza şartını yerine getirerek cumhurbaşkanı adayı olan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce’yi ziyaret etmiş, ziyaret sonrası Kılıçdaroğlu görüşmenin amacını, “Halil İbrahim sofrasını büyütmeye çalışıyoruz” sözleriyle açıklamıştı. Adaylığı sebebiyle Millet İttifakı’nın oylarını böleceği eleştirilerinin odağında bulunan Muharrem İnce, görüşme sonrası yaptığı açıklamada, cumhurbaşkanı adaylığından çekilmeyeceğinin mesajını vermişti.
“Adaylıktan çekilecek misiniz?” sorusuna Muharrem İnce, “Biz döne döne Köroğlu gibi savaşıyoruz. Bütün PKK'lılar, kaçak FETÖ'cüler herkes ateş ediyor bize sağdan soldan. Biz de Köroğlu gibi döne döne vuruşmaya devam edeceğiz” cevabını vermişti.
Tepkilerin artması üzerine Muharrem İnce, sosyal medya hesabından 4 sayfalık açıklamada bulunarak neden aday olduğunu izah etmeye çalışmıştı.
Habertürk televizyonunda Mehmet Akif Ersoy’un konuğu olan Muharrem İnce, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Memleket Partisi’ndeki görüşmesinin içeriğine ilişkin bilgi verdi.
Muharrem İnce şunları söyledi:
“İttifakların süresi geçmişti. Yani Sayın Kılıçdaroğlu partimizi ziyarete geldiğinde ittifaklar artık bitmişti. Adaylıkların kesinleşmesine de 24 saat kalmıştı. Ziyaret aslında bir uzlaşma, bir ittifak ziyareti değildi, nezaket ziyaretiydi. Belki de kamuoyu önünde ‘Bak ziyaret ettim’ demek içindi. Yani kaldığı süre içinde yanımızdaki Sayın Kılıçdaroğlu’nun yardımcılarıyla benim yardımcılarım konuştuğumuz konular deprem idi. Deprem bölgesini konuştuk. O anılarını anlattı, orada yaşadıklarını. Ben de yaşadıklarımı anlattım. Seçim güvenliği ile ilgili konuştuk. 2018’de benim aday olduğum dönemde sandıkta da sahip çıkamadınız, bu sefer ikinci büyük parti, son seçime göre sizsiniz. Bunu konuştuk. CHP anılarını konuştuk. Gençleri, bizim genel merkezimizde üye kaydı yapan gönüllü gençleri ziyaret etti, onu konuştuk. Trolleri konuştuk. Sonunda kapıdan uğurlarken ‘hoş geldiniz, güle güle’ dedim. Hiçbir art niyetli bir cümle değildi. Hoşgeldiniz ve güle güle. Onu yanlış yorumlayanlar oldu. Tweet ile düzelttim ama… Tepki olarak böyle yapmam ben. Giderken Sayın Kılıçdaroğlu, Halil İbrahim sofrasından bahsetti kapının önünde. Odamda konuşurken onu da söylemedi. Halil İbrahim sofrasına da davet edilmedik ama basın önünde davet edildik. Yani dostlar alışverişte görsün ziyaretiydi. Kamuoyuna ‘bak ayağına gittim, baskı kurdum’ böyle bir ziyaretti. Amaç anlaşmak, ikna etmek değildi zaten. Öyle bir amaçları olsaydı son güne kalmazdı zaten. Bunu da milletimizin takdirine bırakıyorum."
