Bozkurt :“Cumhurbaşkanı artık AK Parti'ye ihtiyaç duymuyor”

Gazeteci Sedat Bozkurt, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın artık siyaseti devlet ile yaptığını ve AK Parti'ye ihtiyaç duymadığını belirterek “ Parti devleti tam da budur” dedi.
Ankara Masası
|
23 Şubat 2022, Çarşamba - 13:55
Bozkurt :“Cumhurbaşkanı artık AK Parti'ye ihtiyaç duymuyor”

Sedat Bozkurt, Ankara Masası canlı yayınında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in sorularını cevapladı.

Programda Rusya-Ukrayna krizini değerlendiren Bozkurt, dünyadaki egemenlerin varlık sebeplerini savaşlara borçlu olduğuna işaret etti.

“Dış politikada taraf olmanın maliyeti çok yüksek”

Türkiye’nin son 20 yılda sürekli dış meselelerde taraf olduğuna, bu savaşta da Ukrayna yanında yer aldığına işaret eden Bozkurt,

“Durmadan taraf olduk sorunlara bu doğru değil bize maliyeti çok olur” dedi.

Bozkurt, Suriye’de Rusya ile karşılıklı uçak düşürdüğümüzü ve 56 askerimizin şehit edilmesinde Moskova Yönetimi’nin ya bizzat ya dolaylı rolü olduğunu hatırlattı.

“Rusya ile denk olarak bir masaya oturamazsınız”

Sedat Bozkurt, “Attığınız her adımda çuvalladınız attığı her adımda şimdi karşınızda bütün hamleleri doğru çıkmış ve bunun karşısında puan elde etmiş bir Rusya ile yaptığı her hamle boşa çıkmış ve bunun karşısında bedel ödemiş bir Türkiye olarak karşısına çıkıyorsunuz. Burada moral motivasyon eksikliğiniz bile var sizin. O yüzden denkler olarak bir masaya oturamazsınız Rusya ile. Siz istediğiniz kadar nükleer santral yaptırın istediğiniz kadar S-400 alın bu eşitsizliği ortadan kaldırmaz.” Şeklinde konuştu.

“Yurtta Sulh Cihanda Sulh” felsefesine dönülmeli

Türkiye’nin diplomaside kuruluş yıllarının felsefesine geri dönmesi gerektiğini savunan Bozkurt, şöyle devam etti:

"Uluslararası dengelere baktığınız zaman sizin alacağınız pozisyon aynen Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin kuruluş döneminde kendisine tayin ettiği pozisyondur. Nedir o ? Yurtta Sulh Cihanda Sulh bu kadar basit. Arap ülkelerinin arasındaki kavgalara girmeye, Rusya'yı karşına alma. Yönünü batıya çevir. Bunu yaptın. Bizim akademik fantezileri olan Dışişleri Bakanımız göreve gelene kadar bunu yaptın. Komşularımızla ufak tefek gerginliğin, tarihsel kaynakları olan bir takım gerginlikler yaşıyordun Ermenistan ve Yunanistan ile. Ama onun ötesinde kimse ile çok sorunlu değildin. Sıfır sorunla geldiğin zaman hepsi ile sorunlu olmaya başladın. Herkesle barışıyorsun ama karşındaki insan sana güvenmez. Dün darbeci, şerefsiz diyorsun bugün gidiyorsun kardeşim diyorsun. Bu diplomasi de olmaz böyle. Diploma transatlantiktir. Kolay kolay manevra yapamazsın. Zaman alır ve sen bunların hepsini yaptın. Şimdi Ukrayna meselesinde de nerede bir dışarıda gerginlik varsa, bir şey varsa ben bunun dışında kalmayıp deyip hemen atlıyorsun."

“AK parti halktan koptu”

Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri de değerlendiren Bozkurt, AK Parti Yönetiminin 20 yıldır halktan kopuk devlet koridorlarında yaşadığını belirterek “Sokağa inip sokaktaki insana dokunmaktan ziyade oradaki bürokratların getirdiği bilgilerle meseleleri kavramaya çalışmak kopukluktur. Bu kopukluk net şekilde var” ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı neye inanıyorsa alt kadroların da buna inanmak zorunda olduğunu, çünkü varlık nedenleri bizzat Cumhurbaşkanı olduğunu anlatan Bozkurt, “Bakanlar Kurulu toplantılarında fırça da yeseler sert karşılık da görseler bakanlar birtakım sıkıntıları dile getirebiliyorlardı, Başbakanlar da dahil. Başbakanla Cumhurbaşkanı gerilim yaşayabiliyor itiraz mekanizması işleyebiliyordu. Oysa şimdi sadece bürokratlar var”  değerlendirmesinde bulundu.

Bozkurt, Cumhurbaşkanı tarafından bizzat rafine ve korunaklı hale getirilmiş, bir yerde kendi çizdiği bir dünyaya inanan bir yönetim modeli olduğunu söyledi.

“Cumhur İttifakının elindeki tek malzeme Cumhurbaşkanının kendisi”

Halkla kopukluğun oy oranlarına da yansıdığını kaydeden Bozkurt, şunları dile getirdi:

“İktidar partisinin bir öyküsü yok artık anlatabileceği bir şey yok. Cumhur İttifakı bileşenlerinin Pazarlayabilecekleri tek malzeme figür Cumhurbaşkanı Erdoğan. O’nu da nasıl pazarlayacaklar, politik olarak söylüyorum. Bir dönem öncesinde söylediği sözlerle pazarlamaya çalışacaklar ama o da bitti. Yani verin yetkiyi ülke uçacak. Verin yetkiyi faizle nasıl mücadele edilir. Verin yetkiyi dövizle… Bunlar da söylendi.”

“Güçlü liderlikle bu meselelerin üstesinden geliriz” söylemini de eleştiren Bozkurt,

“Güçlü liderlikle buraya geldiniz zaten Siz sorunun kaynağıyla sorunu çözemezsiniz” dedi.

Sedat Bozkurt, hala rakamsal oyunlarla konulara yaklaşımın ters teptiğini de ifade etti.

“Z kuşağı alıyor akıllı telefonu bakıyor. Avrupalı işçinin birkaç aylık maaşıyla araba alabildiğini görüyor, anlıyor. Bu yüzden sevmiyorlar Z kuşağını “ diyen Bozkurt,  pandemi gerekçesiyle Parlamentonun kapanmasını da eleştirdi.  

“Şöyle bir ülkede parlamentonun gündemi olmaz olur mu?”

Bozkurt şöyle dedi:

“Bakın parlamento kapalı. Parlamento hesapta pandemi nedeni ile kapandı ama olmadığını biliyoruz. Gündemi yok. Şöyle bir ülkede parlamentonun gündemi olmaz olur mu? En azından parlamento şöyle bir zemindir. Seçmenin, halkın itirazları ve talepleri varsa seçtiği milletvekilleri tarafından dile getirilecek kürsünün olduğu yerdir orası hiç bir şey yapılmasa bile denetim yapma, yasama faaliyetleri yapma. Cumhurbaşkanlığı sisteminde 89 tane Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıktı son bir yılda. Bunun 44 tanesi, kendisinden önce çıkan kararnameyi değiştiren kararnamelerdir yapboz şeklinde. Ve bunun 3 bin küsur tane maddesi var tesadüf. Parlamento da bir yıl içinde 99 tane yasa çıkardı. Hiçbirini değiştirmeye gereği duymadı. Çünkü niye? ihtisas komisyonları var. Ortak akıl var orada. İhtisas komisyonlarına geldiğiniz zaman, teknik ve ya da işleyiş acısından sıkıntılı bir durum varsa, muhalefetin de katkısı ile değişiyor ve dönüşüyor. Tıkır tıkır işliyor. Şimdi, parlamentonun yaptığı yasama faaliyetlerine bakalım, Cumhurbaşkanlığı'nın yaptığı yasama olarak adlandıracağımız kararname faaliyetlerine bakalım. Hangisi sağlıklı? Bir pratik var önümüzde. Uzun uzun bir laf bir söylemeye gerek yok.

Geçmişte 20 bakanın her birinin günde 3-4 saatini alan bürokratik işlemlerin sadece Cumhurbaşkanının üzerine kaldığını, üstelik liyakatli isimlerle çalışılmadığını belirten Bozkurt,

“Bu sistem götürülebilir bir sistem değil” şeklinde konuştu.

“Pahalılığı çözemeyince markete polis, zabıta yolladılar”

 Marketlerdeki pahalılığa çözüm bulamayan iktidarın  KDV indiriminin de sonuç vermediğine dikkati çeken Bozkurt, “Pahalılığın sebebi kendileri değilmiş gibi polisleri, jandarmaları, zabıtaları marketlere gönderdiler kontrol etmeye ve pahalılıkla mücadele eden bir hükümet modeli insanların önüne koymaya kalktılar. Bunu da yaptılar mı yaptılar, ellerindeki medya gücüyle.”

Bozkurt,  yerel yönetimlerin üzerine devlet aygıtıyla abanılması ve hizmetlerin engellenmesini milletin her şekilde fark edeceğini anlattı.

“Cumhurbaşkanı artık AK Partiye ihtiyaç duymuyor”

Cumhurbaşkanının artık AK Parti'ye ihtiyaç duymadığını da savunan Bozkurt Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasetini devletle yaptığını, partinin ise şekil şartını yerine getiren bir kuruma dönüştüğünü öne sürdü.

“Erdoğan siyaseti devlet ile yapıyor”

Bozkurt, “Zaten siz siyasetinizi valilerle yapıyorsunuz. Milli Güvenlik Kurulu ile siyaset yapıyorsunuz Yani kendi ekonomik tezinizi MGK bildirisine koydunuz. Siz Merkez Bankasıyla siyaset yapıyorsunuz kamu bankalarıyla siyaset yapıyorsunuz, yargıyla siyaset yapıyorsunuz, askerle siyaset yapıyorsunuz. Devletleşen parti budur. Devletin kurumlarına, devletin icraatlarına siz 28 Şubat süreci de dahil olmak üzere itiraz ederek gelip devleti yönetiyorsunuz ama bir süre sonra da kendiniz itiraz ettiğiniz oluyorsunuz” şeklinde konuştu.

http://ankaramasasi.com/haber/1320392/bozkurt-cumhurbaskani-artik-ak-partiye-ihtiyac-duymuyor
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.