Serap Yazıcı, Ankara Masası canlı yayınında Genel Yayın YönetmeniFatih Atik'in sorularını yanıtladı.
Gezi protestolarını 'dönüm noktası' olarak niteleyen Yazıcı, "Gezi protestosu çevre duyarlılığıyla başladı. Sonra kendisi üzerinde baskı kurulduğunu iddia eden çevrelerde bu protestolara katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu gençleri kucaklaması lazımdı." dedi.
"Gezi protestoları 'dönüm noktası' oldu"
Protestoları bastırmak için kullanılan şiddetin ölçüsüzlüğüne dikkati çeken Yazıcı şunları söyledi:
"Ülkemiz bu protestoları bastırmak için hukuk devletiyle bağdaşmayan, anayasa hükümleriyle, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkı, ifade hürriyeti ile bağdaşmayan çok ölçüsüz bastı ve şiddet hareketi uygulandı. Bunları bastırmak için Emniyet Güçleri öylesine aşırı güç kullandılar ki 11 kişi hayatını kaybetti. 11 kişi gözlerini kaybetti. Çok sayıda insan yaralandı. Bu Türkiye için bir dönüm noktası oldu."
"Türkiye rotasını demokrasiden otoriter rejime çevirdi"
"O tarihten sonra maalesef Türkiye rotasını hukuk devletinden kanun devletine, demokrasiden otoriter rejime çevirdi. Maalesef 15 Temmuz 2016 darbe teşebbüsü bu rotanın daha da keskinleşmesine zemin hazırladı. Darbeyi bastırmak için ilan edilen OHAL yönetimi tam bir hukuksuzluk, anayasasızlaştırma rejimi yaratmış oldu. OHAL'in baskıcı atmosferde Türkiye serbestçe tartışmadan Cumhurbaşkanı Hükümet Sistemi'ne geçiş yönündeki anayasa değişikliğini kabul etti. O tarihten bu yana da iflah olmaz bir biçimde otoerotizme savruluşu devam ediyor.
"Türkiye Yarışmacı Otoriter Rejim olarak adlandırılıyor"
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Serap Yazıcı, Türkiye'nin artık hürriyetleri kısıtlayan 'Yarışmacı Otoriter Rejim' olarak tanımlandığına işaret etti.
Kendisinin de aynı kanaatte olduğunu vurgulayan Yazıcı şöyle devam etti:
Freedom House Türkiye Yarışmacı Otoriter Rejim olarak adlandırılıyor. Aynı kanaatteyim. Yarışmacı Otoriter Rejim şudur; Aslında görüntüde devletin bütün mekanizmaları var gibidir ama bunlar hiçbir siyasi parti arasında eşit şans sağlayacak şekilde işletilmez. Seçim yarışı vardık ama saha kaygandır. İktidar partiyi ya da bloğu dışındaki partilerin aleyhine bir çok kural vardır. Dolayısıyla eşitsiz bir yarışın sebebiyle iktidar partisi ve ya bloğu tekrar iktidar olmayı garanti eder."
"Önümüzdeki seçim Türkiye için bir hayat memat meselesi"
"Türkiye Yarışmacı Otoriter bir rejimdir. Ve önümüzdeki seçim Türkiye için bir hayat memat meselesidir. Türkiye bu seçimde tam demokrasiye geçmek için irade ortaya koyacak veya Yarışmacı Otoriter Rejim olmayı da bırakarak tam bir otoriter kapalı rejime dönüşecek."
"Erdoğan 'U' dönüşü yapmaktan çekinmez"
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Yazıcı, Fatih Atik'in "Demokrasiye geçiş mümkün mü?" şeklindeki sorusunu da şöyle yanıtladı.
"Demokrasiye geri dönüş mümkün mü? Bugün Parlamento'daki sandalye çoğunluğu Cumhur bloğuna ait. Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlama yetkisi sayın Cumhurbaşkanına ait. Sayın Cumhurbaşkanı aslında, bunu ben söylemiyorum The Guardian'da çıkan bir manşetti. Siyasetin sihirbazı olarak tanımlanmış bir kişi. Kendisinin siyasi hünerlerini kimse inkar edemez. Dolayısıyla eğer seçmen desteğinin böyle hızla eridiğini görüp bunun iktidar kaybıyla sonuçlanacağına yüzde 100 kanaat getirirse ben Erdoğan'ın 'U' dönüşü yapmaktan çekinmeyecek bir politikacı olduğunu düşünüyorum."
Cumhurbaşkanı'na 'Parlamenter Sisteme dönün' çağrısı
"Böylesine otoritizme sürüklenmiş bir süreci tekrar demokrasiye nasıl çevirecek, buna vatandaşı nasıl ikna edecek bilmiyorum. Ancak vatandaş, ben şöyle ikna olurum. Hemen bugün ki rejime Parlamenter Sisteme geçiş yönünde bizim düzenlediğimiz taslakları dikkate alarak bir anayasal rejim teklifi versin. Siyasi partilerini de yanına alsın. Türkiye'yi tekrar Parlamenter Sistem'le hukuk sistemiyle bir araya getirecek bir büyük anayasa değişikliğinin önünü açsın. Belki o zaman demokrasiye geçeceğimize inanabiliriz."
"Türkiye freni patlamış kamyon gibi uçurumdan yuvarlanmaya mahkum"
"Ama Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi varlığını korudukça ve bu sistemin sunduğu yetkiler aşırı şekilde kullanıldıkça Türkiye freni patlamış bir kamyon gibi uçurumdan yuvarlanmaya mahkumdur."
