Demokrat Parti'den tarım ve hayvancılıkta kurtuluş reçetesi

Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Faik Tunay, iktidarın tarım ve hayvancılıkta sorunları çözmek yerine daha da büyütecek adımlar attığını belirterek, bu fiyat artış hızıyla süt ve süt ürünlerinin de lüks tüketim arasına gireceğine dikkati çekti.
Ersin Küçükbarak
|
07 Mayıs 2022, Cumartesi - 12:50
Demokrat Parti'den tarım ve hayvancılıkta kurtuluş reçetesi

Faik Tunay yaptığı açıklamada, stratejik bir sektör olan tarımda uzun vadeli politikalar izlenmediğine işaret etti.

“Ülkemizde bırakın iktidar değişikliğini, aynı parti içerisinde bakan değiştiği zaman tarım ve hayvancılık politikalarımız değişiyor” diyen Tunay, kuraklık etkisiyle rekoltede ciddi sıkıntılar olunca gümrüksüz buğday ithalatının başladığını hatırlattı.

Tunay, bu yıl da gübre, tarımsal ilaç ve mazottaki fahiş fiyat artışlarının çiftçiyi ekimden uzaklaştırdığını belirtti.

Bu yüzden gümrüksüz buğday ithalatına devam kararı alındığını anlatan Tunay,  “Oysa dilimizde tüy bitti çare ithalat değil, çare doğru ve akılcı politikalar ile girdi maliyetlerini düşürmek, verilen destekleri daha doğru ve etkili şekilde vermek, yerli üretimi arttırmak ve minimum ithalat ile işi çevirmek.” dedi.

Faik Tunay, hububat da Türkiye’nin kendi kendine yeterlilik oranının yüzde 89’a gerilediği ve tehlikenin derinleştiğini vurguladı.

“İthalatı değil üretimi ve çiftçiyi desteklemek gerek”

Toprak Mahsulleri Ofisi TMO’nun tıpkı Merkez Bankası gibi piyasa dengeleyici rolünü oynayamadığının altını çizen Tunay, “Birçok ülke kamu zararı yazıyor buna Türkiye dahil. Çin, Rusya ve Hindistan gibi ülkeler kamu zararını üretimi desteklemek, sübvansiyonlar vererek çiftçilerin girdi maliyetlerini düşürmeye çalışarak bunu yapıyorlar oysa ülkemizde normal zamanda verilen destekler haricinde verilen bir destek yok, bu olağanüstü koşullar altında dahi verilen ek destekler yok maalesef. Bizde kamu zararı daha çok ithalat tarafında yazılıyor ve TMO’YA çok fazla yükleniliyor, doğru politikalar uygulanamıyor. Tarım politikaları sorunlu olunca aslında TMO’nun da fazla yapacak bir şeyi kalmıyor, fiyat sonuçtur asıl olan süreç yönetimidir. Ekimden dikime, hasada kadar olan sürecin düzgün şekilde yönetilmesidir bu süreç düzgün şekilde yönetilse zaten son nokta olan fiyatlar düzgün olacaktır. Ülkemizde, üretim süreci sorunludur” şeklinde konuştu.

Hayvancılıkta da benzer bir tablo yaşandığını kaydeden Tunay, çiğ süte sadece 5 ayda yüzde 134 zam geldiğini hatırlattı.

Doğalgaza, elektriğe, maaşlara, plastik ambalaja gelen zamları da ekleyince süt ve süt ürünlerinin raflardaki fiyatının adeta uçtuğunu belirten Tunay şöyle devam etti:

“Üretici de sanayici de tüketici de isyanda. Herkes mutsuz”

“Üretici isyanda, sanayici isyanda, nihai alıcı olan tüketici isyanda o zaman oturup düşünmek lazım? Herkesin mutsuz olduğu bir sonucu nasıl ortaya çıkardık? Çok basit; inşaata dayalı büyüme modelinde ısrar ederek, tarım arazilerini imara açarak, boş, atıl duran tarım arazilerini doğru teşviklerle tarım yapılır hale getirmeyerek, hayvancılıkta verilen teşvik ve destekleri tamamen ahbap, çavuş ilişkileri ile büyük işadamlarına vererek, küçük üreticileri doğru destekleme modeli ile desteklemeyerek, ülkemiz koşullarına en uygun model olan aile işletmelerine gereken önemi vermeyerek, onları ayakta tutmayarak, kooperatifçiliğe önem vermeyerek, tarım ve hayvancılık sektöründe kullanılan girdi maliyetlerini doğru politikalar ile kontrol altında tutamayarak bugünlere getiren, bu iktidar ve onun tarım ve hayvancılık politikalarıdır."

“Bu şekilde devam ederse artık süt ve süt ürünleri de lüks tüketim ürünü sınıfına girecek, et uzun zamandır böyle zaten, dar gelirli, fakir ve fukara şansı varsa bayramdan bayrama et yer durumda.” diyen Tunay çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:

“Üretmezsek tükeniriz”

*Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) hayvancılık yapanlara kontrollü bir şekilde uygun fiyatlı arpa tahsisine devam etmeli

*Süt tozu ve krema ihracatı yeniden açılmalı, ihracatı olmayan sektör büyüyemez.

*Kontrol edilemeyen yem fiyatları için, sanayiciye cezalar kesmek yerine, alternatif yem bitkileri üretimi devreye sokulmalı, ATK (Ayçiçek küspesi), soya gibi ciddi ithalatı yapılan ürünler yerine alternatif yem bitkileri üretimi teşvik edilmeli.

*Yem üretiminde alınan önlemlere ilave olarak kamu-özel sektör iş birliği ile hayvancılığın yoğun olduğu bölgelerde yeni yem fabrikaları açılmalı.

*Ülkede hayvan varlığı tekrar sayılmalı, doğru hayvan sayısı ortaya çıkarılmalı. Bugün açıklanan hayvan sayıları doğru değil, hepsi şişirilmiş sayı fazla gözüksün diye açıklanan rakamlar.

*Tarım ve Hayvancılık sektöründe verilen teşvikler, destekler ciddi kontrol edilmeli, büyük işletmeler yerine, küçük aile işletmeleri desteklenmeli.

*Tarım ve hayvancılığı can çekişen bir ülkenin sanayide de çok ileri gitmesi mümkün değildir. Umarım üretmezsek tükeneceğimiz gerçeğini anlarız.

http://ankaramasasi.com/haber/1487594/demokrat-partiden-tarim-ve-hayvancilikta-kurtulus-recetesi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.