İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özlale, Ankara Masası'na konuk oldu.
Ankara Masası Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik'in sorularını yanıtlayan Özlale, ekonomiye yönelik değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye İstatistik Kurumu'nun açıkladığı yüzde 7,4'lük büyümeye değinen Özlale, "Son 1 sene içerisinde alım gücünüzün yüzde 7.5 büyüdüğünü düşünüyor musunuz? Eğer artış yoksa bu büyümeyi başkaları hissetmiş." dedi.
Türk lirasının tarihinin en değersiz günlerini yaşadığını ifade eden Özlale, ekonomik kurtuluş savaşı sözlerine tepki gösterdi.
İktidar cephesinden ekonomiye yönelik yapılan bazı açıklamaların vatandaşı rencide ettiğini kaydeden Özlale, "Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı "Yeni bir şey deniyoruz" demiş. Ekonomide yeni bir şey deneme lüksü var mı? Bu ülke senin laboratuvarın mı, bizler kobay mıyız?" şeklinde konuştu.
Özlale, son gelişmelere tepki göstermesi nedeniyle Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan'ın gözden çıkarıldığını ekledi.
Özlale'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
Son 1 sene içerisinde alım gücünüzün yüzde 7.5 büyüdüğünü düşünüyor musunuz? Eğer artış yoksa bu büyümeyi başkaları hissetmiş. Ben zenginleşmedim. Bu büyümenin alt kalemlerinde kamu harcamaları dikkat çekiyor. Devletimiz çok fazla harcamış. İkincisi ihracatımız artmış. Bu sevindirici. Bunun sürdürülebilir olması için dikkatli olmamız gerekiyor. Bunların orta-uzun dönemde kalıcı bir gelir getireceğini söylemek için ise erken.
Türk lirası tarihinin en değersiz günlerini yaşıyor. Türk lirası diğer para birimleri karşısında bu kadar değer kaybetmemişti. İhracat yaptığımız gelirle ithalat giderek daha pahalılaşıyor.
"Başarısızlıklara kılıf uyduruyorlar"
Cumhurbaşkanı'nın başarısızlıklara kılıf uydurma gibi bir marifeti var. Türk lirasına tarihinin en değersiz gününü yaşatan, halkı daha da yoksullaştıran bir döneme yeni bir döneme başlıyoruz dedi. Buna iki noktada itirazımız var. 19 yıldan beri iktidardalar, ne oldu da ekonomimiz boyunduruk altına girdi ve biz kurtuluş savaşı yapmayı akıl ettik? 19 yılda ne oldu da biz bu savaşı verecek hale geldik? Sayın Cumhurbaşkanı söylediklerinde samimi ise Türkiye kurtuluş savaşı verecek bir duruma gelmiş. AK Parti ve Cumhurbaşkanı'nın bizim için çok önemli olan değerleri itibarsızlaştırma gibi bir huyu var. Burada da eski başarısızlıklarını örtmek için hem kurtuluş savaşı kavramını itibarsızlaştırıyorlar hem de Türkiye'yi daha da fakirleştirecek politikaya kılıf aramaya çalışıyorlar.
"Tezinizi uygulamak için 19 yıl neden beklediniz?"
Erdoğan her seferinde "Ben ekonomistim" dedi. Geldiğimiz noktada da "Ben tezimi uygulamaya başladım" dedi. O zaman "Bu tezi neden daha önce uygulamadın" diye sorarlar. Bu tez akıllara şimdi mi geldi? Kendisinin, akrabası da olan Eski Hazine ve Maliye Bakanı ile bir istişarede bulunması lazım. Bakan 128 milyar dolarlık rezervi eritip, bu ülkeyi faiz artışına mahkum eden insan. Cumhurbaşkanı'nın bir aile için tartışmayla da bu tezini savunması gerekiyor. Madem sizin teziniz doğruydu bunca sene neden uygulamadınız? Bu halk kafanızdakileri uygulamanız için size sonsuz bir hak verdi. Bu tez karşısında enflasyon artar halk daha da fakirleşirse tezinizin doğru olduğunda ısrar edecek misiniz? Bir de tezi üniversite mezunları ya da yüksek lisan öğrencileri yazar. Ben sayın Cumhurbaşkanı'nın ekonomi tahsilinin kısıtlı olduğunu düşünüyorum.
"Öfkeden kuduran vatandaş"
Merkez Bankası'nın politika faizini düşürmesi Türkiye'deki faizlerin düşeceği anlamına gelmiyor. Veriler bizi doğruluyor. Şimdi bu mu faiz lobilerini öfkeden kudurtuyor? Bankalar kredi faizlerini artırmışlar ya da kredi vermiyorlar. Şimdi bankalar mı öfkeden kuduruyor? Parasını Türk lirasına değerlendirmek isteyen vatandaş öfkeden kuduruyor. Çünkü bankalar mevduat faizlerini iyice kıstılar. Burada öfkeden kuduran faiz lobisi değil vatandaş.
Sayın Cumhurbaşkanı başı sıkıştığında enflasyon düşecek diyor. Bunu her dediğinde enflasyon yükseliyor.
Biz çok yüksek fiyat artışı ve enflasyon göreceğiz. Bunlar fiyatlara yedirilecek. Bir süre baz etkisinden dolayı 2022'in sonu 2023'ün başında daha düşük fiyat artışları göreceğiz ve enflasyon düşemeye başlayacak ama bu vatandaşın alım gücünü artıracak bir gelişme olmayacak.
"Bizler kobay mıyız?"
Bizi çok kötü bir kış bekliyor. Gıda fiyatları artacak. Isınamadığımız açlık çekeceğimiz bir dönem bizi bekliyor. Halkın ihtiyaçlarına nasıl bu kadar duyarsız kalınıyor ben anlamıyorum? İktidar partisi mensuplarından vatandaşı rencide edici öyle cevaplar geliyor ki. "Gerekirse 2 kilo yerine 1 kilo et tüketiriz" diyorlar. Bunu söyleyen milletvekili 200 gr'dan daha az kırmızı et tüketen 8 milyon kişinin olduğundan bihaber. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı "Yeni bir şey deniyoruz" demiş. Ekonomide yeni bir şey deneme lüksü var mı? Bu ülke senin laboratuvarın mı, bizler kobay mıyız?
Asgari ücret
İlk olarak emekli şartlarının iyileştirilmesi lazım. Türkiye ne yazık ki asgari ücret cenneti haline gelmiş durumda. Özel sektörde çalışanların yarısı asgari ücretli. Onlar da geçim sıkıntısı çekiyorlar. Asgari ücreti enflasyonun üzerinde artırmamız lazım. Çünkü TÜİK'in açıkladığı enflasyon hayat pahalılığını temsil etmiyor. Asgari ücrete yapılan zammın maliyetini işverene yüklerseniz işverenler çalışan çıkarmak zorunda kalır. Bunun maliyetinin bir kısmını devlet karşılasın.
"Lütfi Bey'in son kullanma tarihi yaklaştı"
Lütfi Elvan'ın son gelişmelerden rahatsız olduğu ve bunu kapalı kapılar ardında dile getirdiği ancak bunu yapan her eski bürokrat gibi kapının önüne koyulacağı günlerin yakın olduğu günlerden geçiyoruz. Lütfi Bey bana göre, son kullanma tarihi yaklaşan bakanlardan bir tanesi. Son yapılanlara tepki gösterme cüretini gösterince Sayın Cumhurbaşkanı onu da gözden çıkardı. Bugün sayın Cumhurbaşkanı ile yürümek çok maliyetli. Çünkü işler kötü gittiğinde sizi gözden çıkarır işler iyi gittiğinde "Ben ekonomistim" diye ortada dolaşmaya başlar.
İYİ Parti'nin ekonomi politikası
Biz enflasyon ve faizi 1-1,5 sene içerisinde çok rahatlıkla düşürürüz. Birinci gün yapmamız gereken şey, bağımsız olduğunu unutan Merkez Bankası üst yönetimini değiştirmemiz. Daha sonra bağımsız olduğunu hatırlayan bir üst yönetimi başa geçirmemiz lazım. İkincisi, enflasyon sadece Merkez Bankası ile düşmez. Buna maliye ve tarım politikasının da destek vermesi lazım.
