TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu'ndan kıtlık uyarısı

Önümüzdeki aylarda et ve süt gibi ürünlerin fiyatlarında ciddi oranda artış olacağını ifade eden TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, "Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Kıtlık böyle olacak. Fiyatlar en az yüzde 30, en kötü senaryoda yüzde 40 fiyatı artabilir. Dolar yükselirse fiyat daha da çok artar." ifadelerini kullandı.
Ankara Masası
|
19 Ocak 2022, Çarşamba - 09:54
TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu'ndan kıtlık uyarısı

Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği (TÜSEDAD) Başkanı Sencer Solakoğlu, Cumhuriyet Gazetesi'ne yaptığı açıklamalarda vatandaşa önemli uyarılarda bulundu.

TÜSEDAD Başkanı Sencer Solakoğlu, raftaki pastörize sütün litresini şu anda 8-9 lira, nisanda 15-16 liraya çıkabileceğini söyledi.

Solakoğlu, "Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Evet, rafta ürün var ama fiyatlar bazı insanlar için altın değerinde. Bu onlar için kıtlık. Türkiye’de bir kıtlık var ve bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz" dedi.

"Türkiye’de hayvancılık sektörü geriye gidiyor"

Ocak 2021’de 65.5 lira olan 1 çuval gübrenin, şu anda 340 liraya, Ekim 2021’de 145 lira olan 1 çuval yemin şimdi 231 liraya çıktığını vurgulayan Sencer Solakoğlu ile tarım ve hayvancılık sektörü hakkında da açıklamalarda bulundu:

"Türkiye’de hayvancılık sektörü son 20 yıldır sürekli geriye gidiyor. Bunu ana nedeni verimsizlik. Türkiye’de bir çiftçi bir dekar alandan 250-270 kilo buğday alıyor. Bu Amerika ve Avrupa’da 500 kilolarda. Bir hayvandan 200-250 kilo karkas et alırken Amerika’da 360 kilo mertebesinde. Çiftçiyi bilinçlendirip verim artışına sevk etmek yerine, popülist desteklerle verimsizlikte ısrar ediliyor. Tarımda öngörülü olmak, dünyayı takip etmek şart. Hangi üründe rekolte ne kadar olacak diye bakılmalı ki rekoltesi düşen ürün burada ekilmeli. Hububat bizim için çok önemli. 2000 yılı başında 75 milyon dekara buğday ekilirken şimdi 55 milyon dekara inmiş. Bu çok vahim." dedi

"Çiğ süt fiyatını 4.70 TL olarak açıkladı, ama bir çiftçinin eline ortalama 4.41 kuruş geçiyor"

Sektörde büyük hataların yapıldığına değinen Solakoğlu, "Et ve sütte fiyatları frenlemek isteniyor. Buna karşın maliyetler dolar bazında artıyor. Yemin yarısı ithal geliyor, burada üretilen diğer yarısı da dolarla fiyatı artan gübre ve elektriğe endeksli. Buna rağmen et fiyatları Et ve Süt Kurumu, süt fiyatları da Ulus Süt Konseyi vasıtasıyla artmayacak dendi. Çifti yapmayın batıyoruz dedi. Birçok anaç damızlık hayvanın kesimine neden oldular. Bu kesimler de devam ediyor. Şu anda alım gücü çok düşen halkın süte ve ete ilgisi azalmış olmasına karşın yine de fiyatlar maliyet artışından kaynaklı yükseliyor. Sütte Ulusal Süt Konseyi ne diyorsa o fiyat uygulanıyor. En son çiğ süt fiyatını 4.70 TL olarak açıkladı, ama bir çiftçinin eline ortalama 4.41 kuruş geçiyor." açıklamasında bulundu.

"Hepimiz iflas ediyoruz"

Sektörde ne üreticinin ne de tüketicinin kazandığını belirten Solakoğlu," Hepimiz iflas ediyoruz, batıyoruz. Gıda fiyatları tüm dünyada dolara endeksli hareket eder. Bizim gelirimiz çok düştüğü için bize çok pahalı geliyor. Çiftçinin tüm giderleri dolar bazında arttığı için bu artış karşısında hepimiz eziliyoruz. Öngörülebilir tarım politikası olmak zorunda. 100 çiftçiden 1’i kazanıyor 99’u kaybediyor. Çiftçiye öngörülebilir piyasa koşulları sunmazsanız o zaman bu çiftçi batar. Döviz kurunun arttığı yerde, yem ilaç maliyetleri artıyor. Devlet zamlarından hiç taviz vermiyor. Biz sütü, eti soğutmak için müthiş derecede elektrik kullanıyoruz. Bunlarda indirim yok. Hatta sürekli zam yapılıyor, ama bizden fiyatımızı düşük tutmamız isteniyor. Çiftçi yerlerde sürünüyor. Zarar ettiğiniz için sermayeden yiyorsunuz" dedi

" Önümüzdeki ilk tehdit mart ayında başlıyor"

Maliyetlerin ciddi oranda arttığını söyleyen Solakoğlu, "1 çuval gübre Ocak 2021’de 65.5 liraydı, şu anda 340 lira. Bunu yem bitkisi üretmek için kullanıyorum. Ne kadar acı bir durumla karşı karşıya olduğumuzu anlatamam. Bir çuval yemin fiyatı Ekim 2021’de 145 liraydı, şimdi 231 lira. Fiyatlar daha da artarsa bu halk ne yiyecek, ne içecek. O zaman bu çiftçi ne yapacak! Önümüzdeki ilk tehdit mart ayında başlıyor. Dolar arttığı için 44 bin tonluk bir gemi yemi yurtdışından 200 milyon liraya getiriyorlar. Bu eskiden 80 milyon TL civarındaydı. Tüm kredi hatları kapandı. Faizler yüzde 40’a dayandı. Tüm bu maliyetleri üretici yüklenmek zorunda. Bu olursa bu iş yapılmaz hale gelecek, üretici kredi bulamadığı için tefecinin eline düşecek. Zaten Türkiye’de yem fabrikalarının satışları yüzde 30 düştü. Çiftçi kötü bir döngüye girdi." ifadelerini kullandı.

"500 bin hayvan kesildi"

Solakoğlu hayvan kesimleri hakkında ise şu açıklamalarda bulundu: " Tarım Bakanlığı’ndan bir yetkili ile görüştüğümde dedim ki bu senaryoyu 2008-2010 arasında izledik. O zaman 1 milyon damızlık hayvan kesildiği söyleniyordu. Şimdi de o kadar kesilmiştir dedim. Yok 500 binlerde falan hesaplıyoruz dedi. 500 bin anaç hayvanın kesilmesi telafisi çok zor bir olaydır. 2008’de yapılan hatanın Türkiye’ye maliyeti 9.2 milyar dolar olmuş. Şu andaki kesimlerin Türkiye’ye maliyeti 5-6 milyar dolar seviyesine gelmiştir.

"Nisan ve mayıs aylarında fiyat artışının önü alınamayacak"

Solakoğlu açıklamalarına şöyle devam etti: " Ne zaman ki turistler gelmeye başlayacak o zaman ete ve süte talep artacak. Nisan ayı gibi et ve süt açığı ortaya çıkacak. Tüm üreticiler müthiş talep var deyip fiyat artırmaya başlayacaklar. Nisan mayısta fiyat artışının önü alınmayacağı için bu sefer aynı maliyetler raflara da yansıyacak."

"Yüzde 40 zam gelecek"

Gelecek aylarda yüksek zamların vatandaşları beklediğini ifade eden  Solakoğlu, "Raftaki pastörize sütün litresini şu anda 8-9 lira, nisanda 1 Avro yani 15-16 lira civarında olacak. En az yüzde 30 en kötü senaryoda yüzde 40 fiyatı artabilir. Dolar daha da artarsa fiyat daha da yükselir. Karkas ette 60 TL olan fiyat 80 liraya çıkabilir, kıyma da 120 lira olur.2010’da şu vardı: Türkiye’de karkas etin kilosu 18 liraydı, Polonya’da 8 liraydı. Bugün Türkiye’de karkas et 60 TL. Yurtdışında yaklaşık 5 Avro. Yani 75 lira. Zaten yüzde 20-25’lik bir fiyat artışını buradan koyacaksınız. Ürünler o kadar pahalı olacak ki insanlar alamayacak. Evet, rafta ürün var ama fiyatlar bazı insanlar için altın değerinde. Bu onlar için kıtlık. Türkiye’de bir kıtlık var ve bunun artarak devam edeceğini düşünüyoruz." açıklamasında bulundu.

" Tarımda Türkiye uçurumdan aşağıya hızla düşüyor"

Solakoğlu sektörün geleceği hakkında da ise şu ifadeleri kullandı: 

"Tarımda Türkiye uçurumdan aşağıya hızla düşüyor. Maliyet baskısı 2022’de devam edecek. Çiftçinin enflasyonun sebebi olmadığını, enflasyonun kurtarıcısı da olamayacağını insanların anlaması lazım. Devlet hiç hatayı kendinde aramıyor. Eskiden tarımda kullanılan elektrik ucuzdu. Şimdi evde kullanılanla aynı rakama geldi. Eğer siz tarımda gıdada enflasyon istemiyorsanız bir kere devletin elektrik mazot fiyatlarını minimuma çekmesi lazım. 

Çiftçi şu anda kredi çekerken yüzde 40 faiz ödemek zorunda kalıyor. Çiftçi zaten Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifi’nden gırtlağına kadar borca batmış. Traktörünü, ineğini her şeyini verdi. Bundan sonra tefecinin eline düşer."

http://ankaramasasi.com/haber/1246081/tusedad-baskani-sencer-solakoglundan-kitlik-uyarisi
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.