Sema Silkin Ün Ankara Masası Gündem programında Genel Yayın Yönetmeni Fatih Atik’in konuğu oldu.
CHP’li Gürsel Tekin’in “HDP’ye bakanlık verilebilir” sözlerinin kendi kişisel görüşü olduğuna işaret eden Ün, bunun partiyi bağlamayacağını belirtti.
Ün, HDP’nin 4 parti ile Emek ve Dayanışma İttifakı kurduğunu, Cumhur ve Millet İttifakı dışında artık üçüncü bir ittifak bulunduğunu hatırlattı.
“Her ne kadar bunu pompalıyor olsa da ne kadar bir algı yönetiminin peşinde olsa da altılı masada HDP diye bir parti yok” diyen Ün, “İttifak kuruyorlar bunun açıklamasını yapıyorlar bir taraftan hala birileri HDP’nin altılı masanın bir paydaşı olduğu noktasında yanlış bir algı yönetiminin peşine düşüyor” şeklinde konuştu.
Ün şöyle devam etti:
“ HDP’nin memleket sorunlarının çözülmesinde muhatap alınmasında bir beis göremiyorum”
“İşin görünen boyutu buyken hem bir siyasetçi olarak şunu ortaya koymak durumundayım HDP’nin yaptığı siyaset bizim siyasetimizle çok uyuşmadığı bizim tasvip etmediğimiz bizim kendisiyle yol yürümede çekinceler duyduğumuz pozisyonlar var bunu asla inkar edemeyiz siyaseten bizi de zorlayan bir tarafı var ama bu parti mecliste temsil ediliyor bu parti mecliste başkan vekilliği veriliyor meclis yürütülüyor her şeyi bir tarafa bırakın bu partinin 6-7 milyon seçmeni var bunlar bizim vatandaşlarımız bunlar oy taşımıyor başka bir ülkede kendine dolayısıyla sırf o seçmenin hatırına 6-7 milyon o seçmene vatandaşımıza duyduğumuz saygı hatırına bile HDP’nin mutlaka her konuda mecliste temsiliyeti olan her partinin muhatap alınması gibi HDP’nin de sorunlarının çözülmesinde memleket sorunların çözülmesinde muhatap alınmasında bir beis göremiyorum ben açıkçası”
Ak Parti’nin gerekirse HDP ile de görüşüp görüşmeyeceği yönündeki soruyu da yanıtlayan Ün, “AK partinin 2019 yerel seçimlerinde İmralı’dan aldığı mektubu devlet televizyonlarında okutma cüreti her şeyi yapacağı anlamına geliyor.” ifadesini kullandı.
"AK partinin herhangi bir kırmızı çizgisi yok"
Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sema Silkin Ün şunları söyledi:
“Dolayısıyla ben AK partinin herhangi bir kırmızı çizgisi olduğu kanaatinde değilim. AK partinin tek bir çizgisi var. Kendi menfaatine kendilerini o koltukta oturtmaya devam ettirecek bir mekanizma devreye girecekse kim olduğu, hangi parti olduğu hangi klik olduğu hiç önemli değil. Dolayısıyla bunu nereden görüyoruz? İşte bugün MHP’nin vesayeti altına giriyor olmasından, 90’ların aktörlerin devreye giriyor olmasından yıllardır mücadelesini verdiği bu 90’lar aktörlerinin kol kola siyaset yapıyor olmasından Ak partinin kırmızı çizgisi olmadığını çok net görebiliyoruz. Tabii seçime doğru bu çizgiler menfaat durumu ortaya çıktığından bu kırmızı çizgileri tamamıyla ortadan kalkacaktır, yeter ki Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi devam etsin, iktidarları şeffaf olmayan bir şekilde denetimsiz devam edebilsin. Bunu sağlayacak kim olursa olsun ona kapılarını açacaklardır.”
