Destici: ​​"8 bin 250 lira civarında bir rakamı teklif ediyoruz"

Büyük Birlik Partisi Genel başkanı Mustafa Destici, asgari ücretin enflasyonun üzerine en az yüzde 20 refah payı eklenerek belirlenmesi gerektiğini belirterek, “ Biz 8000- 8250 civarında bir rakamı teklif ediyoruz. Ve asgari ücretin de bu oranlarda açıklanacağını düşünüyoruz” dedi.
Ersin Küçükbarak
|
07 Aralık 2022, Çarşamba - 15:01
Destici: ​​"8 bin 250 lira civarında bir rakamı teklif ediyoruz"

Mustafa Destici, Büyük Birlik partisi Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündemi değerlendirdi.

"8 bin 250 lira civarında bir rakamı teklif ediyoruz"

Asgari ücretin enflasyonun üzerine en az 20 puan refah payı eklenerek belirlenmesinin adil olacağını dile getiren Destici, “Biliyoruz şu anda işveren kesimi asgari ücretin 7 bin 100 lira seviyesinde olmasını talep ediyor. Yani bu rakamın üstünün kendilerini zorlayacağını söylüyorlar. İşçi kesimi de 7 bin 775 lira yanlış hatırlamıyorsam, bu rakamın kırmızı çizgileri olduğunu söylüyor. Biz, işçi kesiminin kırmızı çizgisinin de üstünde bir rakam teklif ediyoruz. Yani, 8 bin – 8 bin 250 lira civarında bir rakamı teklif ediyoruz. Ve asgari ücretin de bu oranlarda açıklanacağını düşünüyoruz. Ve yine bu oranlarda da olmasının da hakkaniyetli olacağını da ifade ediyorum” dedi.

"Milletin canını yakanın, canı yakılmalı"

Zincir marketlerin verilerini Ticaret Bakanlığı’na aktarma zorunluluğu getirildiğini de hatırlatan Destici, marketlerdeki fiyatlarda aşırı yükseklik ve tutarsızlıklara baştan beri dikkat çektiklerini söyledi.

“Bunlarla ilgili defaten uyarı yapıldı ama maalesef bazı kesimler aklını başına almadı ve bu dönemde bir şark kurnazlığıyla, adeta karına kar katarak haksız kazanç elde ettiler ve etmeye devam ediyorlar. Elbette ki devlet ya da hükümet bunu seyredemez, buna müsaade edemez” diyen Destici, “ Biz başında da söyledik çok netiz, uyarılacak, maddi ceza verilecek, yapmadı mı geçici kapatılacak, yapmadı mı temelli kapatılacak, bu kadar basit. Yani milletin canını yakanın, canı yakılmalı. Haksız kazandıkları da tekrar alınarak hazineye iade edilmelidir. Burada da gerekiyorsa kanun çıkaralım, gerekiyorsa yeni yönetmelik çıkaralım. Ve milleti soyanlara, milleti sömürenlere asla ve kat’a müsaade etmeyelim. Bu düzenleme de bununla ilgilidir, inşallah yeterli olur, akıllarını başlarına alırlar. Yoksa dediğim gibi daha büyük ceza ve temelli kapatmalarla yüzleşmelidirler diye ifade ediyorum” şeklinde konuştu.

"EYT'liler için şart getirilmesini doğru bulmayız"

Mustafa Destici, EYT’lilerle ilgili görüşlerini paylaşırken de “EYT bir haktır ve verilmesi gerekir. Burada da emeklilikte yaşa takılanların bu meselesi çözülürken, biz Büyük Birlik Partisi olarak yeni bir şart, kadınlar için şu yaş, erkeler için bu yaş gibi bir şart getirilmesini de doğru bulmuyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Hiç yaş şartı aranmadan Eylül 1999 öncesi işe giren kadınların 20 yıl 5000 bin iş gününü tamamlamışsa, erkelerde de 25 yıl 5500 iş gününü tamamlamışsa emekli edilmesini isteyen Destici, başka formüllere girilmemesi gerektiğini vurguladı.

" TBMM ana muhalefet partisi genel başkanı tarafından bizzat hedef alınmıştır"

TBMM Genel Kurulu’nda yaşanan tartışmalara da değinen Destici, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Gazi Meclis kavramına itiraz etmesini eleştirdi.

Destici şunları söyledi:

“Bildiğimiz,öyle inandığımız ki doğrusu da odur Meclisimizle ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisiyle ilgili “Ne Gazisi” dedi. Hatta tırnak içinde “Bırakın bu ayakları” diyecek kadar da hafif ve basitçe cümleler kurdu.  Ben bunları ağzına gelerek söylenmiş cümleler olarak kabul etmiyorum. Tam tersine bilakis bunların önceden planlanarak söylendiğini düşünüyorum. Yani TBMM ana muhalefet partisi genel başkanı tarafından bizzat hedef alınmıştır. İtibarsızlaştırılmaya çalışılmıştır. TBMM ilk Meclis’te yani Kurtuluş Savaşı’nı yöneten Meclisimiz de Gazi Meclis’ti, 15 Temmuz gecesi bombalar altında çalışan ve hain darbe girişimine direnen Türkiye Büyük Millet Meclisi de Gazi Meclis’ti ve Gazi Meclistir. Ama anlaşılıyor ki sayın Kılıçdaroğlu o günlerde de darbenin bir tiyatro olduğunu söylemişti bugün hala o düşüncede olduğunu da bu sözleriyle bir kere daha görmüş olduk, anlamış olduk tabii ki takdir Yüce milletimizindir.”

Bir CHP milletvekilinin de TBMM Genel Kurulu’nda küfür etmesini hayret verici olarak niteleyen Destici, “Yani gerçekten bu kadar terbiyesizleşeceklerine, bu kadar ağızlarını bozacaklarını beklemiyorduk işin doğrusu” ifadesini kullandı.

" CHP maalesef HDP’ye benzemeye devam ediyor"

Destici şöyle devam etti:

“CHP maalesef HDP’ye benzemeye devam ediyor. Daha önce de söyledik üzüm üzüme baka baka kararır diye zaten Meclis’te de grupları yan yana HDP ya da onun içinden çıkan TİP’lilerin yaptığı benze eylemlerin son dönemlerde CHP Grubunun da yaptığına şahitlik ediyoruz. Ana muhalefet partisi olmak ve o grubun ağırlığına yakışmayacak hareketler yapıyorlar. Eleştirebilirsiniz, itiraz edebilirsiniz ama bunu Meclis’te  ciddi görüşmelerin yapıldığı, bütçe görüşmelerinin yapıldığı Cumhurbaşkanı Yardımcısı kürsüde konuşurken, bütçeyi sunarken ya da cevap verirken yani bir halka oluşturup orada türkü söyleyerek slogan atarak gerçekten anlaşılmaz bir şey. Yani TİP’lilerin yaptığını bir de bunu canlı yayın yapıyorlar telefonlarla. HDP Grubunun yaptığını bugün aynısını daha önce CHP Grubunda görmüyorduk aynı hareketleri aynı tavırları bugün CHP Grubundaki bazı milletvekillerinin yaptığına şahitlik ediyoruz. Tabi Grup müsaade etmese, grup başkanları, genel başkanları ya da grupbaşkanvekilleri bunları yapabilmeleri mümkün değil demek ki grubun da bunda izni var ve maalesef nasıl sözleri HDP’lileştiyse davranışları ve tavırlarının da gittikçe ittifak ortakları olan HDP ile özdeşleştiğine şahitlik ediyoruz”

"TBMM  dingonun ahırı değildir"

Meclis’teki kavgada yaralanan Trabzon milletvekili Hüseyin Örs’e de geçmiş olsun dileklerini ileten Destici, saldırıyı başlatana da gerçekleştiren kadar ceza verilmesi gerektiğini vurguladı.

Destici, düşüncelerini şöyle dile getirdi:

“TBMM afedersiniz dingonun ahırı değildir. Önüne gelen herkesin birbirine yumruk atacağı, kavga edeceği, ağzına gelen her türlü küfrü sarfedeceği ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin manevi şahsiyetine hakaret edeceği bir yer değildir 9 27 Bunun için ben özellikle Meclis Başkanlık Divanı’nı bu konuda harekete geçmeye ve İç Tüzüğü işletmeye İç Tüzükte belli eksiklikler varsa bunların da ivedilikle giderilerek her türlü tedbirin alınmasını ve her türlü en ağır cezanın verilmesi gerektiğini de buradan bir kere daha ifade etmek istiyorum.9 56 Olayın faili ve yaralı milletvekilinin siyasi kimliklerinden bağımsız olarak bunları söylüyorum ve bunlardan bağımsız olarak da bir kez daha saldırıyı kınıyorum.Sadece Türkiye Cumhuriyeti’nin en önemli kurumu olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde değil, nerede olursa olsun, benzer hiçbir hadiseyi tasvip etmediğimizi de  söylemek istiyorum. Yaşananların, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin işleyişine ve itibarına, son derece büyük zararlar verdiğini görüyoruz.Yine, kimden gelirse gelsin, nerede yaşanırsa yaşansın, kim tarafından uygulanırsa uygulansın, şiddetin, hayatımızın hiçbir alanında olmaması gerektiğini, bu vesileyle milletimizle paylaşmak istiyorum.Bu ve benzeri hadiselerin; siyasi partilerimiz arasında ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde; muhafaza edilmesi gereken, asgari “diyalog” ve “medeni ilişkilerin” sürdürülmesine engel olmamasını istiyorum. Bu aşamadan sonrası yargının görevidir. Yargı, inanıyorum ki gereğini yapacaktır. "


Büyük Birlik partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, Irak’taki gelişmeleri de değerlendirdi.

" Türkiye, her şart ve durumda, siyasi ve askeri gücüyle Irak Türkmenlerinin yanındadır"

 Irak topraklarında yaşayan nüfusun tümünün, barış, huzur ve refah içinde olmasından mutluluk duyacaklarını ifade eden Destici konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Irak’ı “sömüren”, “sömürmeye çalışan” veya “sömürmeyi hayal eden” ülkelerin kirli oyunlarının içinde Türkiye yoktur; olmasını istemeyiz; bir gün yetki sahibi olursak, o gün, olmasına da hiçbir şekilde izin vermeyiz. Yine, Irak’taki, etnik kavgaların; mezhep kavgalarının; çıkar kavgalarının tarafı değiliz, olmayacağız. Yalnız, Türkiye’nin güvenliğini ilgilendiren; Irak’ın bütününde, özellikle Kerkük’te yaşayan Türkmenlerin güvenliğiyle ilgili her konuda Türkiye taraftır ve her şartta Irak Türklerinin yanında olacaktır. Türkmenlerin yok sayıldığı veya yok edilmeye çalışıldığı her davranış karşısında, “savaş” seçeneği dahil olmak üzere, Türkiye’nin bölgeye müdahil olması için elimizden gelen her şeyi, bütün gücümüzü kullanarak yapacağımızı, şimdiden, herkese açıkça ilan ediyorum. Anlaşılan odur ki, Irak Hükümeti, Türkiye’yle olan anlaşmazlıklarının faturasını Irak Türklerine kesmeye çalışmaktadır. Anayasa’ya göre bakanlık hakları olmasına rağmen, bu hakları verilmemiştir. Yine anlaşmazlık olan bölgeler, başta Kerkük ve Musul olmak üzere, Bağdat Hükümeti ile Erbil’deki bölgesel yönetim arasında pazarlık konusu yapılmaya çalışılmaktadır. Bunu ne Irak Türkleri ne de Türkiye kabul eder. Kabul etmeyeceğiz. Bir kez daha ifade ediyorum: Türkiye, Türkmenlerin varlıkları üzerinde yürütülen bu tip politik oyunlara müsaade etmeyecek güce ve kudrete sahiptir. Ve yine Türkiye, her şart ve durumda, siyasi ve askeri gücüyle Irak Türkmenlerinin yanındadır. Irak Türklüğünü yok etme hayali kuranları uyarıyorum: Eğer Türkiye’yi de yok etmeyi gözünüz kesmiyorsa, boş yere kendi istikbalinizle kumar oynamaya kalkışmayın. Kaybeden siz olursunuz “

http://ankaramasasi.com/haber/1992189/destici-8-bin-250-lira-civarinda-bir-rakami-teklif-ediyoruz
İlginizi Çekebilir

Yorumlar (0)

Yorumunuz İletilmiştir.