Almanya'nın yeni Başbakanı Olaf Scholz, İsrail ziyareti sırasında İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile birlikte kameraların karşısına geçti.
Scholz, Almanya'nın tarihsel sorumluluğu nedeniyle İsrail'in güvenliğini destekleme yükümlülüğü olduğunu vurgulayarak, "Almanya'nın geçmişi ve Holokost, İsrail'in güvenliğini savunma sorumluluğumuzu bize hatırlatıyor." dedi.
Hamas'ın elinde tuttuğu rehineler arasında Alman vatandaşlarının da olduğunu belirten Scholz, bu rehinelerin serbest bırakılması için her türlü çabayı göstereceklerini ifade etti.
Bölgedeki çatışmanın daha da şiddetlenmesinden duyduğu endişeyi dile getiren Scholz, "Bu çatışmanın genişlemesini engellemeliyiz. Bölgedeki tüm aktörler, bu çatışmaya dahil olmanın yanlış bir karar olacağını görmeli. Bu, kabul edilemez bir yanılgı olurdu." şeklinde konuştu.
"Sivillerin korunması için çalışmalıyız"
Gazze'deki sivil halkın yaşadığı zorluklara da değinen Scholz, "Gazze'deki insanların yaşadığı acıları biliyoruz. Bu yüzden sivillere maddi yardımda bulunmamız gerektiğini belirttim. Sivillerin güvenliği konusundaki endişemizi dile getiriyor ve sivil kayıpların önlenmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Scholz, Gazze'ye yapılacak insani yardımların koordinasyonu için Mısır'ı da ziyaret edeceğini belirtti ve Alman hükümetinin bölgedeki sivil halkın yaşadığı zorlukları hafifletmek için çaba göstereceğini vurguladı.
Netanyahu ise, Almanya'nın İsrail'e verdiği desteğe teşekkür ederek, uluslararası toplumu Hamas'ın eylemlerini kınamaya çağırdı.
Scholz ve Cohen bir araya geldi
Almanya Başbakanı Scholz, İsrail ziyareti sırasında Dışişleri Bakanı Eli Cohen ile de görüşme gerçekleştirdi. Cohen, Almanya'nın İsrail için önemli bir müttefik olduğunu belirterek, Scholz'un ziyaretini memnuniyetle karşıladığını ifade etti.
Tarihçi Mustafa Armağan özetlemişti
Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock’ın “Hepimiz İsrailliyiz” ifadesine tepki gösteren tarihçi yazar Mustafa Armağan, Almanya’nın Hitler’in Yahudi katliamı sebebiyle İsrail’e büyük mahcubiyet içinde olduğu ve diyet borcunu ödemek için Filistinlileri kurban ettiğini şu sözlerle anlatmıştı:
“Oh ne âlâ memleket! Milyonlarca insanı temerküz kamplarında topla, öldürt, erit. Sonra kalanlara kendi ülkende değil başka bir halkın arsasında devlet kurdur. Şimdi de kalk o arsada oturanlara soykırım düzenleyen eski mağdurlarına ‘Hepimiz İsrailliyiz’ deme pişkinliğine sığın.”
